Alarmın sesiyle gözlerimi açtım, bir süre yatakta oturup etrafa bakındıktan sonra yavaş adımlarla banyoya ilerledim, banyoda ki' işlerimi halledip dolabıma yöneldim, üniversite olduğu için serbest giyinebiliyorduk.
Siyah bir crop ve altına yeşil kargo pantolon giyip kombinimi tamamladım, pek gösterişi sevmezdim, sade ve rahat tercihimdi,
Son olarak kitaplarımı'da çantama yerleştirip aşağı indim,
"-Günaydın anne"
Yine her zamanki gibi cevap vermedi, alışmıştım bu duruma, neticede kim anne sevgisi görmemiş olsa oda bir süre sonra alışırdı,
Sabahları kahvaltı yapmayı sevmezdim bu yüzden ayakkabılarımı giyinip hızlıca çıktım evden, otobüs durağına yürüyüp otobüs beklemeye başladım, bu ara okula sövmeyide ihmal etmiyordum tabiki.
Tamam derslerim iyi olabilir ama sabahları sıcacık yatağımdan kalkmak benim için cennet kapılarından çıkıp cehennem'e atılmak gibiydi,
sonunda otobüs geldiğinde bu düşüncelerimden kurtulup otobüse ilerledim.15 dakika sonra nihayet okula varmıştım, sınıfa girdiğimde yüzümde bir gülümseme oluştu, bunun sebebi tabikide arkadaşlarımdı.
İkisinide sarıldıktan sonra yerlerimize geçip oturduk,
Yuna: bizim yeni ingilizceci bu gün gelecekmiş, 3'cü dersi bize.
Chaer: Seo-yeon hocayı seviyordum ben ya, keşke gitmeseydi.
Sen nerden biliyorsun bugün geleceğini, umarım gelmez.
Yuna: benim imkansız crush'la konuştuk o söyledi.
Chaer: oha senin sevgilin mi var?
Edebiyatçıdan bahsediyor.
Yuna: keşke sevgilim olsada ama işte zalim karı bakmaz bana.
Üçümüzde Yuna'nın şapşal tavrına gülüp durduk.
Kızlar yeni ingilizce öğretmeni hakkında konuşurken bende "yaşlı biridir çokta heveslenmeyin" diyerek önüme döndüm.
Dersler hızlıca gelip geçerken sonunda 3'cü derse girmiştik, müdür içeri girdiğinde herkes ayağa kalkmış müdürün diyeceklerini bekliyorduk, tam o sırada kapı açılıp arkasından uzun boylu, sarı-pembe saçlı kadın girmişti, üzerinde ki' boğazlı kazağı, altına giydiği siyah pantolon, topuklu botları ve son olarak saçlarıyla aynı renk giydiği paltoyla tanrıça gibiydi.
Neye uğradığımı şaşırmış ağzım açık şekilde izliyordum sınıfın ortasında duran kadını.
-Yuna'nın bana fısıldadığı şeyle kızarmıştım.
Yuna:"ne oldu çok mu beğendin yeni 'yaşlı' öğretmenimizi?"
Yok öyle birşey.
Müdür konuşmaya başladığında hepimiz müdüre odaklanmıştık.
"Yeni ingilizce öğretmeniniz 'Shin Ryujin.' okulumuza daha bugün tayin olundu."
Gözlerimi yeniden 'Ryujin hocamıza' çevirdiğimde oda pür dikkat dinliyordu müdür'ü.
Burda keselim,
nasıl oldu bilmiyorum ama olsun, hemen giriş yapıp asıl konuya geçiş yapmak istiyorum.
Bide Ryu'nun saç rengine ne denildiğini bilmediğim için sarı-pembe yazdım.Kombin temsili:
Kombin temsili:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teacher's Pet? [Ryeji]
Fantasy"Bu yaptığımız yanlış hocam" dedim geri çekilerek. "Yanlış ya da doğru olması umrumda değil Yeji, umrumda olan tek şey sensin sadece." dedi kollarını belime sarıp kendine çekerek.