"hen"

17 1 0
                                    

     Pagan olmamın getirisiydi belki de sana olan duygularım.

Toprak rengi gözlerin, ağaçlar ve çiçekler kadar güzel olduğuna emin olduğum kokun, su gibi berrak tenin, hava gibi kendine muhtaç eden sözlerin, sesin, dudakların.

Doğa ile benzer birçok özelliğinden bazılarıydı bunlar.

Bir de doğa ile aynı yaklaşımı sergiliyordun bana.

Kabul etmiyordun senin olmamı, umursamıyordun beni öldürmek üzere olduğunu, sana tapmama rağmen hor görüyordun beni.

Canıma kıyma çabamın ilk amacı toprağa karışıp, o taptığım güzellikle bir olmaktı. Kabul etmemişti beni toprak, ölümüm engellenmişti. Birçok defa açıldım sana, aşık olduğumu söylüyordum; sen her seferinde duygularım için "Aşık gibi davranıyorsun. " derken, nasıl farkında olmadığına inanabilirdim ki? Farkında olmana rağmen kabul etmiyordun beni, toprak gibi.

Polen alerjim vardı bir de. Yılın hemen hemen tamamında doğanın yok olmamak için gösterdiği çabanın somut kanıtı olan polenler beni öldürmek ister gibiydi, doğa umursamazdı tabii bunu.

Sen de umursamıyordun beni, en az doğa kadar.

Senin için yanıp tutuşuyordum, her şeyinle elimden geleni ardıma koymadan ilgileniyordum, bana vaktinden biraz bile olsa ayırman için ölüyordum. Umursamıyordun.

Neden umursamıyorsun beni? Anlamıyorum...

Seni sevmeme neden engel olamıyorum? Sevmiyorsun ki beni.

Doğaya, kendimi bildim bileli tapıyordum.

İnsan için her şeydi, yaşamın ta kendisiydi. Sâdece insanın yararına değildi varlığı, insanlar nasıl öyle düşünebiliyordu anlamıyordum bile. Her tür canlıya yardımı vardı doğanın.

Suyu vardı mesela, kirletilmedikçe saf ve berrak, yaşamın en temellerinden biriydi. Thales'in arkhe olarak suyu seçmesinin sebebi bence su olmadan yaşamın olamayacak olmasıydı. Su olmadan bitkiler yetişemez, hayvanlar yaşayamaz, dolayısıyla kıtlık başlardı.

Hava vardı mesela, kirli olduğu takdirde insanı öldüren, temizken ise çok daha uzun ve sağlıklı bir yaşamı hediye eden. Anaksimenes'in arkhe olarak havayı seçmesinin sebebi bence hava olmadan insanın yaşayamayacak olmasıydı, varoluşunun sebebi ortadan kaybolunca insan yaşayamazdı.

Bu tür daha birçok şey sayabilirim sana.

Sen benim için hem hava, hem suydun. Ben herkesten farklı bir öze sahipmişim ve özüm senmişsin gibiydi. Ölüm sebebim senin benden alınman olacak gibiydi.

Hâlbuki ben kendim de sana sahip olamıyordum.

Doğa ne denli güzelse, sende doğa ile kıyaslayabileceğim ve bundan pişmanlık duymayacağın kadar güzeldin.

Doğaya ne denli muhtaç ise her canlı, ben de sana o denli muhtaç hissediyordum.

Bazen, bazen sende bana muhtaç ol istiyordum. Ben senin için nasıl yanıyorsam sen de benim için yan istiyordum.

Senin için, uzun bir süre sigara bile içmemiştim. Ölümüm doğadan gelsin diye ne derece uğraştığımın farkında değildin, ama ben senin tek kelimen ile bırakmıştım.

"Sevmiyorum. "

Ben, gözlerine bakarak, bu şekilde çok yorulduğumu söyleyemedim. Sen benim değilken, ısına muhtaç olmama rağmen, bana karşı olduğun için donuyorum ve beni ısıtan tek şey sigara diyemedim.

Bıraktım.

Ve sen son çaremi, kurtarıcımı benden uzaklaştırırken birileriyle flörtleşmeye başlayınca, aranızda olanları paylaşınca o soğuğa dayanamayacağımı fark ettim.

spring' gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin