Tapardım sana.
Sana tapma arzumu tanrılar da canlılar da görse imrenirdi.
"Hiçbir şeyi yaratmadı bu fani, insanoğlu her zaman zarar getirdi Dünya'ya ve hattâ uzaya. Hak ediyor mu bu denli bir tapınmayı? " der ve sorgulardılar.
Sen de mi sorguluyordun yoksa?
Sorguladığın için mi yoktun şu an yanımda?
Sorguladığın için mi seninle saniyeleri, nefesleri, duyguları ve nicesini paylaşamıyorduk?
Sorgulaman bitince paylaşacak mıydın benimle bunları?
Sorgulaman neden bu denli uzundu?
Yoksa sorgulamıyor muydun? Varlığımdan rahatsızdın ve, benim sana yazmamak için çektiğim acıyı görmemenin getirisi olarak, beni kendinden soğuttuğunu düşünüp rahat bir nefes mi almıştın?
Seni rahatsız mı ediyordum?
Davranışlarım sence arkadaşlarıma davrandığım gibi miydi?
Seni arkadaşım olarak göremiyordum.
Görmek bile istemiyordum.
Tavırlarım sana "aşık gibi" dedirtiyordu çünkü aşıktım sana.
Bunu keşfeden son kişi olacaksın bu gidişle.
İnsanların instagram yakın arkadaşlarına konuştukları hemen hemen herkesi eklediği bu zamanda; benim yakın arkadaşlarımda beş kişi vardı ve bu beş kişinin ikisi instagrama bile girmezken, biri benden beş yaş büyüktü, öbürü yakın arkadaşlarımdaki tek erkekti ve oda benden üç yaş büyüktü yakın arkadaşlarımda olmasının sebebiyse benim kızlara ilgi duyduğumu anlaması içindi, söyleyince anlamıyordu. Geriye kalan tek kişi sendin.
Bunu bildiğinden neredeyse emindim, biri seni yakın arkadaşlarına eklediyse tanımıyorsan bile bakardın bence attıklarına.
Sahi, yakın arkadaşlarımdaki beş kişinin dördü seni sevdiğimi ağzımdan dökülen kelimelerle öğrenmişti.
Evli arkadaşıma bile anlatmıştım seni. O kocasından, ben senden bahsediyordum.
Beni hiç sevmeyeceğine emindi o.
"İstese, sen 'Bir süre konuşmayalım. ' demene rağmen yazardı sana. Hemen hemen her gün hikaye atıyor, sana yazmaması için tek açıklama duygularının farkında olup umursamaması. "
Haklıydı ama bu falımda üç kere üst üste biraz sabırdan sonra birlikte olacağımızın yazdığı gerçeğini değiştiremiyordu.
Fala inanmamalıydım belki.
Fala inanmasam, inanacağım farklı şeyler olacaktı tabii.
Tarot, yıldızlar, bulutlar hattâ ağaçların sesiyle bile umutlanacak bir şeyler bulurdum ben bizim için.
Son fal bakma tenezzülü gösterişimde peygamber falıydı hem, her türlü olacağımıza inanmamın en temel sebeplerindendi.
Eğer inanıldığı gibi gerçekleşmesi kırk günü bulacaksa, bahtsızlığıma yanarım çünkü o zamana kadar birileriyle birlikteliğin olacağına ve ilişkiniz kısa sürse bile aklından çıkmayacağına emindi hislerim.
Ben hislerime, kendimi bildim bileli inanmışımdır.
Bana hiçbir zaman zarar vermemiştir kendi hislerim.
Doğanın beni umursadığını düşündüren bir şeydi aslında.
Sen de doğa gibiydin sonuçta. Beni umursadığını düşünmemi sağlayan şey bana "aşkım" diyerek kalbimi hızlandırarak, durmuş gibi hissettirmendi.
Kalypso'nun; "Odysseia"da "Amma da kıskançsınız siz tanrılar, yazık size! Çok görürsünüz bir erkekle yatmasını bir tanrıçanın, sevdiği erkeği koca diye almasını açıkça, gül parmaklı Eos bir vakitler Orion'u almıştı hani, rahat yaşayan tanrılar, çok gördünüz onu da..." diye başlayan sözlerinin sâdece tanrıçalar için geçerli olmadığı aşikârdı bence veya bir tanrıçanın, ölümlü bir erkekle beraberliğiyle iki ölümlü kadının birbirini sevmesi aynı şeydi tanrılar için.
İki türlü de çok acımasızcaydı.
Neden istediğim kişiyi cinsiyet veya yaşam süresi -yaşam süresi derken bahsettiğim birinin ölümsüz veya aşırı uzun yaşayacak, öbürünün ise erken ölmesi... yaş farkından bahsetmiyorum çünkü etik bile değil- fark etmeksizin sevemezdim?
Tanrıçaların bu durumu yaşama sebebi cezalarıydı, peki ben ne için cezalandırılıyordum?
Kaderde zaten olan, benim değiştiremeyeceğim bir şeyden dolayı neden kin, nefret ve uğursuzluğu hak ediyordum?
Ailem onu iyi karşılamazdı, biliyordum ama onları ne zaman umursamıştım ki.
Onlar duygularımı ve beni insan içinde nasıl gösterdiklerini umursamamıştı, ben de onların fikir ve görüşlerini umursamamış kendi istediğim gibi yapmıştım her şeyi.
Belki de cezalandırılma sebebim buydu.
--
WE DONT TALK ANYMORE
BAYA BAYA HANİ
BEN YAZMAYINCA YAZMIYORMUŞ
ama
tarot baktırdığımda biraz daha beklememin, dinginleşince duygularım olacağımızı söyledibusefer.
hem fak bakcakken bi baktım wttffffpeygamberfalı
yani olcaz.
zorundayiz.ŞURDA BÖLÜMLER UZUN OLSUN DİYE ÇOK UĞRAŞIYORUM BU ARADA
o yüzden arasıra ordan oraya atlamışım gibi duruyor, elimde değil.
dikkatim dağılıyo flnbu arada odysseia'da geçen kalypso'nun sözleri "iş bankası kültür yayınları" sayfa 87'de.
oy ve yorumlarla öne çıkmaktan çekinmeyin lütfen.
görüşürüz💐

ŞİMDİ OKUDUĞUN
spring' gxg
Short StoryBir mevsim olacak olsan, bahar olurdun sevdiğim; nefesimi kesiyor, öldürüyorsun beni ama çok seviyorum seni. - platonic love, girls, for my spring ((even if she doesn't know --ohhfk she know!)