Bölüm için yorum bırakmayı unutmayın lütfen 💗🤭
..
Korku, insana yapamayacağını düşündüren, fakat her şeyi yaptıran bir duyguydu. Korkarsınız, ya kazanırsınız, ya da kaybedersiniz.
Azuria Krallığı'ndan Kral Eunji, Eryndor Kralı'yla antlaşma imzaladığında aslında oldukça özgüvenliydi. Orayı sömürge olarak almış, vergiyi de yüksek tutmuştu.
Hal böyle olunca, Eryndor Kralı Seungi bir şeyler yapması gerektiğini anladı. Güçsüzleşmişti, çok ağır vergiler veriyordu ve daha fazla vermeye devam edemeyecekti. Savaş açması zordu, ona yenilirdi. Krallığı ortada kalmayacaktı, Geleceğin varisi hyunjin, ve küçük erkek kardeşi Geon için güzel bir krallık bırakmak onun göreviydi.
Kadim güçlerle bir anlaşma yapmalıydı. Karşılığında ne isterlerse yapacaktı.
Savaş vermek için tüm hazırlıklar yapıldı, elbette asla haber verilmeden sarayı basmışlardı. Onlar yoldayken, Eunji farkına vardı, askerleri krallığın sınırına yerleştirdi, sarayı kuşattı, ve ailesini korumak adına onların yanında kaldı.
Seungi anlaşma sayesinde, sınırlardaki ordudan kurtulmayı başardı. Eunji, ne yapacağını düşünüyordu çünkü kaybetme lüksü yoktu. Korku bedenini sarmışken, eşi ve çocuklarına bir zarar gelmemesi için askerlerle donattığı saraydan dışarı çıktı.
Kendisi savaşacaktı.
Seungi saraya kadar gelmişti ordusuyla. Kaçış yoktu, yalnızca içinde endişe vardı Eunji'nin.
Kraliçe, ordunun giymiş olduğu zırhlı kıyafetleri giyip eline kılıcını alarak eşinin yanına geldiğinde, Eunji, yalnızca ona gitmesini söylüyordu.
Seungi ileri komutunu verdi, kraliçe aldığı eğitimlerini kullarak, Seungi'ye ilerliyordu ve savaşıyordu, öte yandan Eunji karısını sürekli konrtol edip iyi olup olmadığına bakıyordu.
Seungi, onun bu boşluğundan yararlandı. Karın boşluğuna hançeri soktu. Eunji, atını geri çekerken, Seungi, Dongha'ya yöneldi. Onun canını ancak eşini öldürerek yakacaktı. Ardından çocuklarını öldürerek, onun soyunu bitirecekti.
Kraliçe 2 şövalyeyle ilgilenirken, Eunji ona doğru bağırdı.
Seungi Kraliçe'nin sırtından kılıcını sokarak, geri çekildi.
Eunji'nin acı feryadı etrafta yankılanırken, atından inip hızla Dongha'nın yanına ilerledi. Eşinin ölüsünü kucağına alırken, Seungi yalnızca zevk alıyordu.
Eunji'nin üzüntüsü öfkeye dönüştü. Kılıcını ata sokarak, seungi'yi ordan indirdi. Yumruklarını kullanıp yüzüne vururken, askerleri onu koruyordu. En sonunda aldığı hançeri, onun kalbine saplayacakken, seungi kendini kurtarmaya çalıştığından, hançer gözüne girdi.
Seungi geri çekildi. Savaş bitmişti oysaki, ancak içlerindeki ateş sönmemişti.
..
Felix bahçede oturmuş, elinde Latince bir kitap vardı. Okuyup bu dil hakkında bilgiler ediniyordu çünkü bildiği 5 dil yeterli değildi.
Kendisi bir vita'ydı. Olağanüstü güçleri olması, ona fazladan sorumluluklar vermişti. Annesinin acı ölümü nedeniyle kendisini bozmuş babası, her ne kadar baskı yapmamaya çalışsa da, bunu felix'e her zaman hissettiriyordu.
Biliyordu, babası onu seviyordu. Ancak hissediyordu, kusursuz olması ve hata yapmaması gerektiğini.
Abisi Teamin'le en son ne zaman görüştüğünü hatırlamıyordu, çünkü aynı ablası Miran gibi Kraliyet Okuluna gidiyordu. Hayatları orada geçmiş, bu krallığın tadını çıkaramamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Royal School, Hyunlix
Teen FictionGeçmişte yapılan savaşlar, geleceğe ağır hasarlar verdi. Felix, annesini kaybederken, Hyunjin küçük kardeşinden olmuştu. Krallıklar birbirine düşman oldu. Tanrı gençlere acıdı. Onların lanet diye anlandırdıkları, fakat tanrının vermiş olduğu güçler...