Gökçe'den
Gözlerimi susmak bilmeden çalan telefonumla açtım.
E hani bugün izin günümüzdü?
Arayan kişi Bade'ydi.
Telefonunu açtım hemen.
Bade: Kanka her ne yapıyorsan çabuk bırak ve sana attığım şeye bak. Çabuk ol Gökçe hadi.
Gökçe: Tamam bakıyorum hemen.
Onu hoparlöre alıp, Instagrama girdim.
Gördüğüm görüntü ile gözlerim irileşti.
Bana attığı fotoğraf, benim ve Bedirhan'ın gülerek konuştuğu andan bir kareydi.
İyi de biz arkadaştık. Ne alakaydı?
Sayfaya girip baktığımda, her sporcuya aynı şeyin yapıldığını gördüm.
Bilip-bilmeden böyle fotoğraflar çekip altına "G🤍B" yazmak çok kötü bir şeydi.
Bade: Gökçe ses ver.
Gökçe: Ne diyeyim Bade? Sadece dün şans eseri konuştuk o kadar. Arkadaş mıyız yoksa değil miyiz o bile şüpheli
Arkadaşıyla biraz daha bu konu hakkında konuştuktan sonra telefonu kapatmıştı.
Yine mi yanlış kişiydi?
Bu konu yönetime gitse bile sadece bir defa "arkadaşça" bir konuşma yaptıkları için pek bir sorun ifade etmeyecekti.
Bedirhan'dan
Sabah erken kalmak en sevdiğim şeylerden biri demek isterdim ama nefret ediyorum maalesef.
Instagram'da daha bir kez konuşmamıza rağmen açılan hesaplar, ve hesaplarda ki gönderilere bakıyordum.
Acaba Gökçe ne düşünmüştü? Yanlış bir karar mı almışlardı? Dünya da iki farklı cins bireyin arkadaş olmasının arkasında neden hep böyle düşünceler barınıyordu?
İçeri giren Efe'ye baktım.
Maçlar bitmişti, milli takım için tatil vermiştik.
Aynı evde kalmamızın avantajıyla daha çok görüşebiliyorduk.
"Hayırdır oğlum? Bu kızla ne iş sen? Yeni sevgili yaptın da bana mı söylemiyorsun?" Dedi sırıtış eşliğinde.
"Ne alaka abi ya. Sadece maç sonu konuştuk o kadar. Canım ülkemin güzel insanları en ufak bir olayı çok başka yerlere çektikleri için...Her neyse beni boşver, senin nasıl gidiyor?"
"Peki madem. Zeliha'yla güzel gidiyor benim ya, ciddi düşünüyoruz ikimiz de. Sadece adına çıkan haberleri duyunca gerçek zannedip Gökçe ile tanışmak istedi. Ben de bir seni yoklayayım dedim. Hoşlanıyor musun lan kızdan?"
"Abi hoşlantı demek için çok erken. Daha sadece bir defa konuştuk. Hem kız nasıl düşünür oğlum?"
"He he evet, ondan melül melül bakıyordun kıza değil mi?"
"Ben mi? Ya ne alakası var. Birisiyle tanışıp arkadaş olmak istiyorum, sonra belki ciddi düşünürüz ama erken şuan"
"İnandım tamam, sen ben onu arkadaşım olarak görüyorum diyerek kandır kendini. Zeliha'yla beni bilmiyorsun sanki"
"Lan it arkadaşının arkasında durmak yerine gelip bir de dalga geçiyorsun" diyip yanımda ki yastığı suratına fırlattım.
"Hem ben bir kere Gökçe'ye karşı öyle bir hisle yaklaşmadım. Konu burada-"