Sungchan'a Shotaro'nun en sevdiği yönü ne diye sorsanız, buna o rahatlatıcı aurası cevabını verirdi. Shotaro ile daha birkaç kez Yuta'nın ya da Gyuvin'in yanında ayaküstü konuşurken bile onun o rahatlatıcı aurasını hissederdi, nedensizce o çevresinde olduğu sürece içine hep bir huzur dolardı.
"Sungchan, ne düşünüyorsun?"
Marketten çıktıklarından beri konuşmayan sevgilisine seslenmiş ve dikkatini çekmeye çalışmıştı Shotaro, bir yandan da artık iyice uzamış gözüne giren saçlarını geriye itiyordu. Sungchan onun bu haline tebessüm etmiş, kafasındaki bereyi çıkararak sevgilisine takmış, ardından gözüne batan saçlarını büyük bir şefkatle şapkanın içine itelemişti.
Shotaro bir süredir saçlarını kestirmeyi düşünüyor ama bu fikri sevgilisi tarafından bir türlü onay almadığından yapmıyordu. Sungchan onun saçlarını o kadar çok seviyordu ki, kendisi ben bile saçlarımı bu kadar sevmiyorum diye düşünmeye başlamıştı.
"Kestireceğim artık, bakma öyle ya gerçekten sıkıldım." Sungchan'ın bakışları altında isyan etmişti, Sungchan ise onun rahatsız olmasından dolayı kabullenmiş ve şapkanın üstünden kafasına bir öpücük bıraktıktan sonra kolunu sevgilisinin omzuna atarak yürümeye başlamıştı.
Sinemadan çıkmış, Yuta'nın marketten isteklerini de almış onlara gidiyorlardı, daha doğrusu Sungchan biraz(!) zorla sevgilisini eve bırakıyor diyebilirdik.
"Yağmur yağacak gibi, hızlı yürüyelim."
Shotaro kafasını kaldırarak gri bulutlarla kaplanmış gökyüzünü işaret ettiğinde kafasını sallayarak onu onaylamıştı Sungchan, aralığın bu buz gibi havasında ıslanıp hasta olmak istedikleri son şey bile değildi.
Hızlı hızlı yürürlerken ikisi de sessizdi ama bu o kadar da sorun değildi.
"Dayım ile Mori ablanın evlenecek olması hala değişik geliyor."
Shotaro'nun dediklerine gülümsedi Sungchan, Riki de onun gibi bir durumdaydı, ikisini de anlıyordu ve buna zamanla alışacaklarını biliyordu. "Zamanla alışacaksınız, bence siz asıl bebeği düşünün."
Sungchan'ın dediklerine karşılık Shotaro'nun yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu, "Yaa, of Sungchan benim bir kuzenim mi olacak şimdi. Çok tatlı olacak kesin yerim ki ben onu. Keşke hemen doğsa." diye sevimli sevimli konuşmaya başladı.
Kuzeni konusunda o kadar heyecanlıydı ki, bu diğer şeyleri unutmasını sağlıyordu, Sungchan emindi ki bebek doğduğu anda sevgilisinin yüzünü bir süre göremeyecekti.
Shotaro neşe ile kuzeni ile yapmayı planladığı şeyleri anlatırken Sungchan dayanamamış, onun yüzünü avuçladığı gibi yanaklarından kocaman öpmüştü. Neye uğradığını anlayamayan Shotaro'nun gözleri irice açılmış, suratını şaşkın bir ifade kaplamıştı. Bu haline karşılık Sungchan yanağını ısırdığında boştaki eliyle onun koluna geçirmişti bir tane.
"Ya, Sungchan!"
Sungchan gülerken geri çekilmiş, "Tamam, tamam bir daha yapmayacağım." demişti ama ikisi de bunun yalan olduğunu biliyordu. Sungchan'ın yeni alışkanlıklarından biriydi bu yanak ısırma işi ve Shotaro da pek hoşlanmıyordu, yani kim aniden ısırılmak isterdi ki?
Yağmurun çiselemeye başladığını fark ettiklerinde daha fazla cilveleşmeyi bırakmışlardı. Daha da bastırmadan koştura koştura eve gitmeye çalışmış ancak yağmurdan pek kurtulamamışlardı. Kendilerini eve attıkları gibi montları ve botlarını çıkarmış mutfağa ilerlerken Sungchan da bir yandan elleriyle saçlarını karıştırarak ıslaklığını azaltmaya çalışıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
siren, sungtaro. ✓
Ficção Adolescentesungchan haklısınız aslında neden aptal gibi bir kenarda hislerimle savaşyorum ki iki senedir yeter lan benim de bir sınırım var görürsünüz yakalayacağım onu bir köşede yapışacağım dudağına diyeceğim ki aşığım sana oğlum ölüyorum bitiyorum senin iç...