UÇUŞ

50 6 1
                                    

Amerika.. Gerçekten en yakın arkadaşlarımla tatile gittiğime inanamıyordum.Annemi sonunda ikna edip yola çıkmıştık.Havalimanı rahatsız olmayacak ama bir o kadar da rahat edemeyecek kadar kalabalıktı.Biletlerimiz yoktu çünkü uçak Barış'ın babasının arkadaşının olduğu için uçak bugünlük bize kapatılmıştı.Cemre ve Burak,Barış ve ben ele ele uçağa ilerliyorduk.Cemre'nin bir ton ağırlığındaki valizi yüzünden arkadan geliyorlardı.Cemre,doktor olduğu için gittiği her yere hastane eşyalarını taşıyor,onları çocuğu gibi görüyordu.İşine gerçek anlamda aşıktı.Burak, evi ikinci botanik bahçesi olan bir biyologdu.Ayrıca taşıtlara fazla meraklıydı.Uçak,otomobil,gemi,tren her türlü araçtan anlardı.Küçükken Barışla uçak alma hayalleri kurmuşlar;Burağın hayalinde kendisi pilot, Barış ise host olarak yer almıştı.Burak ve Barış çocukluk arkadaşıydı.Cemre ve Burak hastanede tanışmış,Barış ve bende onlar sayesinde birbirimizi tanımıştık.Barış,harika projeleri ve hayal dünyası çok geniş olan bir mühendisti.İşine fazla önem verir,kimseyi zor durumda bırakacak tembellikle çalışmazdı.Ayrıca harika bir ressamdı.Boş zamanlarında hobi olarak resimle ilgilenirdi.Doğum günlerinde genelde kendi yaptığı portrelerden hediye ederdi ve herkes bu hediyelere bayılırdı.Ben ise astrologdum.Astroloji ve Gemoloji dallarıyla ilgilenirdim ve bu beni gerçekten çok iyi hissettirirdi.Fal baktığım veya fala inandığım olmazdı.Çünkü falcılığı sadece dolandırıcılık olarak görürdüm ve falcılardan korkardım.Korkunç saçları,kıyafetleri ve takılarıyla içimin ürpermesini sağlarlardı.Bir gün Cemre'nin zoruyla fal bakmaya gitmiştik.Kapıdan girdiğim anda tüylerim diken diken olmuş,bütün pozitif enerjim kaybolmuştu.Taşlarımın 'kaç burdan' dediğini duyar gibi olmuş,fazlasıyla ürkmüştüm.Ben bunları hissederken Cemre kadının karşısına oturmuş,elini bile açmıştı.Kadın"Bir arkadaşınla birlikte sana yol görünüyor.Hatta bir dakika, bir değil üç arkadaşınla birlikte yol görünüyor.Yıllardır planladığınız yolculuğunuz yakında gerçekleşecek."demişti.Cemre ağzını açmış, merakla kadını dinliyordu."Peki sevgilimle ayrılacak mıyız?"Cemre'nin söylediği sözden hemen sonra ona döndüm.Çok saçma bir soru sorduğunu ona gözlerimle anlatmaya çalışmıştım ve anlamış olmalı ki omuzlarını silkmişti.Falcı"Sanırım."deyip ağzını büktüğünde sinirle ayağa fırladım."Sen ne diyorsun be ucube büyücü!?Sence biz sana inanacak kadar aptal mıyız?Emin ol o saçma taşlarına,kürene,eşyalarına inanmayarak,eğlence amaçlı buraya geldik.Ayrıca o iğrenç yüzünle ve kıyafetlerinle korku filmlerine başvurmanı tavsiye ederim.Buradan daha çok para kazanırsın en azından."Kadın bunların hepsini korkutucu bir sakinlikle dinlemiş ve bana"Kızım,bu söylediklerimin hepsinin gerçekleşeceğine emin olabilirsin.Hatta bu saygısız sözlerinden sonra benden daha fazlasını alacağını unutma.Ayrıca bugünü,bu iğrenç yüzüde aklından çıkarma çünkü en korkunç kabusun olacak."cevabını vermişti.Ben ise irkilmiş ancak inanmamış bir şekilde Cemreyi de kolundan sürükleyerek dükkandan çıkmıştım. Bu kötü anı her gece aklıma gelmiş ve beni rahat bırakmamıştı.
*
Ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim.Bu gerçekten böyle korkutucu bir duygu muydu? Hayatımın ilk 15 senesinde astronot olma hayalini kurmamla şuan hissettiğim duygunun arasında uçurumlar vardı.Uçuyorduk.İlk defa uçağa binmiştim.Cemre,Burağın omuzunda uyuya kalmıştı.Barış ise birşeyler atıştırıp,telefonla oynuyordu.Kalkışın üzerinden 15 dakika geçmişti.Sanırım uçma hissine alışıyordum.Diğerlerinin daha önceden binmiş olması bu kadar rahat olmalarını mı sağlıyordu?Oysa ben bir dahaki binişimde de aynı hisleri yaşayacağımdan emindim.Mide bulantımı geçirmek için birşeyler yemeye karar verdim.Daha önceden annemin yaptığı börekleri valizimden çıkardım.Valizime uçaktaki birçok abur cuburdan da koymuştum çünkü yemek almak için diğer odaya gitmek üşengeçlik prensiplerimi aşardı.
Böreğin o güzel kokusunu içime çektikten sonra doyma arzusuyla ağzıma götürdüm.Tam ilk ısırığımı alacağım sırada sallanmaya başladık.Cemre birden ayağa fırlayıp neler olduğunu sordu.Hepimiz ayakta birbirimize bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk."Ben pilota bakmaya gidiyorum siz oturun kemerlerinizi bağlayın.Hemen dönerim."Barış'ın söylediklerinden sonra hepimiz koltuklarımıza oturduk ve korkuyla kemerlerimizi bağladık.Cemre Burağa sarılmış, gözlerini açmıyordu.Burak bana bakıp kafasını salladı.Bu ne anlama geliyordu?!Evet,Burak daha önce pilotluğa merak sarmış ve uçakla ilgili birçok şeyi öğrenmişti ama düştüğümüzü düşünmek için daha çok erkendi."Bence karamsarlığa kapılmadan önce Barış'ı beklemeliyiz.Pozitif düşünün.Evrene iyi mesajlar göndermeliyiz değil mi?"deyip soğuk bir gülümsenin ardından onları sakinleştirmeye çalıştım.Bu sırada Cemre'nin arkasına döndüğünü görünce Burak ve bende aynı anda kafalarımızı çevirdik.Barış yüzü bembeyaz olmuş halde bize bakıyordu."Barış neden sallanıyoruz?Pilot çözebildi mi?"Cemre'nin korku dolu sesinden sonra Barış ağzını zar zor açarak konuştu:"Arkadaşlar,düşüyoruz."

BİLMECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin