Herkes kilitlenmiş bir şekilde Rindouya bakıyordu. Hiçbiri ne onun Sanzu ile çıktığından ne de ayrıldığından haberi yoktu.
Sessizliği bozup konuşmayı becerebilen ilk kişi Mitsuyaydı.
"Bir dakika, bir dakika. Siz Sanzu ile çıktınız ve ayrıldınız. Ne zamandı bu? Neden ayrıldınız?"
Rindou derin bir nefes verip konuşmaya başladı.
"3 ay önce çıkmaya başlamıştık. Ağustos'ta yani. Nerdeyse hepiniz tatildeydiniz."
"Ben burdaydım ama bir yerde değildim. " dedi Senju.
"Aslında ben sana söylemeyi düşündüm. Ama Sanzu istemediğini söyledi. Takeomiye söyleyeceğini düşünüyodu." dedi Rindou.
"Kaç ay veya hafta çıktınız? Neden ayrıldınız? Neden Sanzu hala sana yavşıyo gibi? Ran'ın haberi var mıydı?" diye soruları sıraladı Chifuyu.
"Hepsine cevap vermem zorunlu mu? Çok üşendirici...." diyip oturduğu kayaya uzandı. (Nasıl uzanıyosa artık. Düz olarak düşünün en iyisi siz kayayı)
"Evet zorundasın Rindou." diye cevapladı onu İnupi.
"3 hafta önce ayrıldık. Yani 9 hafta çıktık."
"Ve sen bana söylemedin mi yani?" diye sinirli bir şekilde sordu Chifuyu.
"Evet Chifuyu. Söylemedim. Kendisi istedi. Bilmesin gizli yaşayalım dedi." diye ona cevap verdi Rindou.
"Neden herkesten saklamak istedi ki?" diye sordu Koko. En az şaşırmış gibi gözüken oydu. Anlamış gibiydi. "Zaten ikinizde ikide bir ortadan kayboluyodunuz. Biraz belli oluyodu."
"Bilmiyorum. Chifuyu sorularını tekrarlar mısın? Unuttum da."
"Neden ayrıldınız?" diye sordu Chifuyu.
"Ah... Şey.... annem..."
"Annen mi? Siz kendi evinizde yaşamıyo muydunuz? Wakasa abinin babasıyla anneniz evlendikten 7 yıl sonra Ran 15'ine basınca.Hatta sen 12 yaşındaydın öyle tanışmıştık. Siz taşınırken. Çok bi eşyanız yoktu ama." dedi Hakkai. Doğru hatırlıyordu. Haitanilerle öyle tanışmışlardı.
"Ran'ın çıktığımızdan haberi vardı. Sanzu da bizim evdeydi işte. Annem eve gelmiş. Bizim haberimiz yok.... Birden benim odama girdi... Bizde... Öpüşüyoduk...Annem... " cümlesini bitiremeden gözleri dolmaya başladı.
Yanında oturan Chifuyu kollarını onun etrafına sardı. Kulağına rahatlatıcı sözler fısıldamaya başladı. Herkes aklındaki her sorunun cevabını anlamıştı. Nerdeyse...
"Peki onu unutabildin mi?" diye arkadan sordu Koko. İnui sinirle başını ona çevirdi. Gerçektende üzgün bir insana ne sorup sorulmaması gerektiğini bilmiyordu Koko.
"Ah... Pardon..." dedi Koko.
"Seni gerizekalı evde hesabını sorucam." diye kulağına fısıldadı İnupi.
2 saat sonra
"Hala aklım almıyo ya. Nasıl bu kadar rahat bir şekilde insanlar üzgünken onları daha da üzecek şeyler söyleyebiliyosun?"
Eve geleli 30 dakika oluyordu. Rindou onlara her şeyi anlattıktan sonra dağılmışlardı. Şu anda İnupi Koko'ya bağırıyor, Chifuyu ise kenarda onları izliyordu.
"Bak gerçekten üzgünüm. Tamam mı? Bende ağzımı tutamıyorum." Chifuyuya dönüp devam etti. "Bir kere daha özür diliyorum Chifuyu. Üzgünüm." dedi.
"Ben alınmadım zaten." dedi Chifuyu.
"Sen alınmamış olabilirsin ama başka insanlar alınabilir Chifuyu. Onları da düşünmeliyiz." dedi İnupi. Arkasını dönüp salon kapısından çıkıp odasına doğru yürüdü. Aklına bir şey gelince ters dönüp geri salon kapısında durdu.
"Ayrıca bugün koltukta yatıyorsun Kokonoi Hajime." diyip Koko ile olan odalarına girip kapıyı son hızla ve sesli bir şekilde kapattı.
Koko kendini koltuğa atıp kafasını arkaya atıp derin bir nefes verdi. İnupi ile olan her kavgasından sonra böyle oluyordu. Koltuk ile yakın arkadaş olmuşlardı artık.
Ve her kavga ettiklerinden sonra olan bir başka şey ise Chifuyunun kenarda gülmemeye çalışırken verdiği mücadeleler oluyordu.
"İkiniz kedi ile köpek gibisiniz..." diyip kahkaha krizine girdi.
-------------"Neden bu kadar geç geldin eve?" dedi İzana.
"Babam mısın İzana?" diyip ofladı Rindou.
"Birkaç gün önce öyle diyodun. Bir şeyler olmuş. Anlat hadi." dedi İzana.
"Bizimkilerleydim işte. Markla değildim merak etme."
"O zaten senin yanına bi daha yaklaşamazda neyse."
"Abim nerde? Sen neden burdasın?" diye sordu Rindou.
"Gelen misafiri böyle mi karşılıyosun Rindou? Sana hiç mi bir şey öğretemedim?" dedi kırılmış gibi yapmaya başladı İzana.
"Gelen misafir bana kapıyı açan kişi olunca böyle oluyo."
"Abin markette. Kakucho evi temizleyeceğini söyleyince bende buraya geldim. Herkesi evden kovdu."
"E... Sanzu nerde o zaman?" diye sordu Rindou.
"Kazutorada." diye cevapladı İzana.
"Ha.. Tamam o zaman. Peki Takeomi abi?"
"O da abim ve sevgilisiyle."
"Sevgilisi?" diye sordu Rindou. Bildiği kadarıyla Shinichironun bi sevgilisi yoktu.
"Üvey abin işte. Wakasa." dedi sakin bir tavırla İzana.
"NE! OHA CİDDEN Mİ!? BANA NİYE SÖYLEMEDİ YA." diye bağırmaya başladı Rindou. İzananın sakın tavrının aksine.
"Dün olmuşlar zaten." dedi İzana.
"Oha. Beklemiyodum."
Herhalde bu yazdığım en uzun bölüm oldu :D. Bu arada Kakucho, İzana ve Akashi ailesi aynı evde yaşıyo. Para yok çünkü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAJİ Mİ HORTLADI {Tokyo Revengers}
Fanfictioninşallah cringe olmaz ve komik olur shipler: Drakemma Takehina Mitsukkai Kazufuyu Kokonui İzakaku Yuzusenju Rinzu Wakashin