Spor Okulu

Bölüm 5

MULTİMEDYA: ENES
Uygar: hayatımda bu kadar kötü çocuk görmedim yaaa.
Egemen: aynen.
Alp: Okulumuza daha bir şey Olmasın diye saat 12.00'a (24.00) kadar uğraştık.
Akşam olur. Tüm odaların önünde 2-3 gün sonra okulumuza yeni bir öğrenci gelecek yazısı vardır.
Uygar: işallah başımıza dert açmaz.
Alp: aynen
Yataklara geçerler ve uyurlar. Gündüz olunca her zamanki gibi tuvalete sonra da kahvaltıya giderler. Ve ders başlar.
Hoca: Evet arkadaşlar hoşgeldiniz
Herkes: Hoşbulduk
Hoca: hatırlarsanız dün çok kötü bir olay çıkmıştı. O yüzden 1. odadakiler gece iyi uyuyabildimiz mi? Dün gailba Kaan size tuzak kurmuş.
Uygar: evet hocam. Bir de rahat uyuduk ya bir şey yok.
Alp: aynen hocam
Hoca: derse başlayalım.
Hoca: bugün dersimiz çok farklı.
Hoca: Japonya'da çok sevilen bir spor
Hoca: çok dikkatli olmanız lazım bu spor da.
Hoca: Kılıç savaşı ama siz savaş yapmicaksınız.
Hoca: Kılıç tutmayı öğreneceksiniz.
Uygar: Bana uyar.
Cenk: nee
Kılıç tutmayı öğrenirler. Akşam olur yekleri yiyip yatağa geçerler. Ve sabah olur eller yüzler yıkanır. Kahvaltıya geçtiklerinde bir de ne göreyim. Yeni öğrenci gelmiş. İsmi Enes. İyi akıllı bir isme benziyor. Umarım Başımıza iş açmaz.
Uygar: naber
Enes: hiiiç
Uygar: geçen gün biri gelmişti gelir gelmez atılmıştı.
Enes: haberlerde duydum.
Uygar: ohaaaaaaaa haberlerede mi çıktı?
Enes: evet size tuzak kurmuş.
Uygar: aynen ben etkisini bozdum.
Enes: oda arkadaşıyız. Birlikte bugün bir şey yapalım kanka
Uygar: tamam ne mesela
Enes: maç mesela
Uygar: tamam. Ne maçı.
Enes: basketbol
Uygar: tamam
Uygar: hadi gidelim topum var.
Enes: tamam
Maç yaparken Uygar kendi odasından sesler duydu. Odasına koştu. Birde ne göre okulu hırsız basmış. Neyseki kapının arasından bakmış ve polis çağırmış. Önce kapının arasından bakmak mantıklı bir düşünce. Polisler içeri basıp hırsızları götürür.
Müdür: Akıllıca düşünmüssün kapının arasından bakmışsın
Uygar: saol
Kaan okula özür dilemeye gelir ilk önce Uygar'ın yanına gider ve Alp ve Egemen ve Çağan. Kaan dersini almıştı. Kaan eve gittiğinde yatarlar. Sabah olur. Yemekhanede çalışan bayan vefat etmiş. O Yüzden kahvaltı yapmiyaz. Kahvaltı yapmassak ders de yok. Öğlene kadar neyseki bir işci bulunur. Ama o da yemek pişirmeyi bilmiyormuş neden aşçı olmak istemiş ki? Artık yarın yemek yicez akşama kadar bulunmaz. Ve akşam olur. Yataklara geçerler. Sabah olur. Enes çok açtır. Dün yemek yiyemedik bizde açız. Aşçı bulunmuş. Oh be sonunda. Enes'in yiyişini görseniz çok komikti. Biz de baya acıkmıştık. Alp çiğnemeden yutuyordu. Cenk'de ondan görüp çiğnemeden yutmaya başladı.
Uygar: biraz soluklanın.
Alp: çok açız
Enes: aynen
Cenk: aynen
Çağan: aynen
Egemen: aynen
Uygar: aynenci tayfa :)
Uygar'lar camdan bakar. Bir adam avlanıyordu. O adamı uyarmaları lazımdı. Dışarı çıkarlar. Uyarırlar ama avcı anlamaz . Uygarda müzik söyleyerek anlatır.
Uygar:
Avcı sen anlamıyorsun. Aynısı sana olsaydı. Pu pu. Biraz vicdan lazım. Tüm avcılara. Pu pah (rap).
Alp'de söyler
Alp:
Omg Uygar sen çok güzel şarkı söylüyorsun. Konumuza dönelimmm. Aynen avcı yapma böyle hiç olmuyor ama. Eh eh.
Çağan söylüyor
Çağan:
Avcı avcı neden anlamıyorsun saf mısın? Hiç sevilmessin.
Cenk:
Ben hiç şarkı söylemedim o yüzden hiç bulaşmıyım.
Egemen: Ha ha Cenk. Ne diyosun sen Cenk. Avcı avcı hiç sevilmiceksin.
Avcı: tamam anladım (ağlayarak)
Uygar: saol sanada olmasın aynı şey Olmasını istemem.
Avcı: ney?
Uygar: Ölmeni
Avcı: saol.
Okula giderler müdür onları karşılar.
Müdür: bu yaptığınız çok iyidi Uygar
Uygar: saol
Alp: Uygar çok güzel fikir buldu.
Çağan: aynen aynısı onada olsaydı.
Uygar: artıkkkk beniiii övmeyinnnnnn!!!!!!
Egemen: yalan mı söylüyoruz?
Uygar: hayır ama övmeyin lütfen .
Cenk: ben övmem
Çağan: bende
Alp: bende
Egemen: tamam bende
Uygar: Cenk sayesinde yaptınız saollllll 😻😻
ARKADAŞLAR  BU BÖLÜMÜN SONU GELDİ DEVAMI GELECEK...