Okyanus koktuğun için mi?

91 8 2
                                    

*Multi Alex açıklama sonda İyi okumalar*

"Çok şanslıyım cidden "

Oda çok büyüktü ve benim eşim yoktu!. Şimdi ben oynamayayım da ne yapayım. Cansu bana dik dik bakıyordu. Ona dil çıkarttım. Sinan hoca buraya doğru geliyordu.

"Kim tek kalıyordu?"diye yine ciddi bir şekilde konuştu Sinan hoca. Burada ben ve Ece hocadan başka biri yoktu ama Ece hoca beni gösterdi.

"Tamam bir oda da 3 kişi kalıyorlardı birini bu odaya gönderiyorum "

hayallerim....

Sinan hoca Ece hocanın söyleyeceği şeyi dinlemeden gitti.

"Ben.."

"Sen gir sonrada oda arkadaşın gelir konuşursunuz"

"Tamam"

Odanın kapısı zaten açıktı o yüzden hafif bir şekilde itmem yetti. Odaya girince kapıyı ayağımla kapattım. Bavulunu kapının girişine bıraktım ve kendimi yatağa attım. Yatak tahmin ettiğim gibi yumuşacıktı. Eşyalarımı yerleştirmeyi sonraya bıraktım. Ve yatağın altına girdim. Bugün herkes dinlecekti. Hava kararmaya başlarken gözlerimi yumdum.

*************************

"Hey kalksana her yeri kaplamışsın!"

"Ne...? Sen! Senin ne işin var burada?"

"Odama dinlenmeye geldim"

"Odan mı?"

"Odam."deyip yatağa tam anlamıyla kendini attı. Tek kolunu başının altına koyup tek elinide bana uzattı.

"Tam olarak tanışmadık. Ben Doruk."

"Alex" elini tutma gereği duymayıp tekrar yattım. Elinin havada bırakmama sinirlenmiş olmalı ki kafasını sertçe yastığa bastırdı "Bende memnun oldum." Dedi 'Mr.Ukala'. Sanırım bu çocukla iyi anlaşamayacağız

****************

"Oha lan!" "Hepsini kendine çektin" deyip pikeyi kendime doğru çektim

"Ee yuh! bana diyene bak!"

"Al hepsi senin olsun! İstemiyorum artık!" Deyip pikeyi onun üstüne attım. Yaptığım duygu sömürüsünden sonra pikeyi bana verir sanmıştım ama vermedi. MeteorOdun!

"Pislik!" deyip pikeyi kendime doğru çektim. Ama bu seferde onun üstü açılmıştı. Sabır diledi bende kıkırdamakla meşguldüm. Birden beni kendine çekince refleks olarak dirseğimi karnına geçirdim.

"Si.." bu sefer kıkırdamadım böğürmedim de normal bir insan gibi kahkaha attım.

"Sen delimisin? Üşüme diye yanıma çekiyorum dirsek yiyorum. Bak bir de gülüyor!"

Çocuk üşümeyeyim diye yanına çekmiş ben nerden bileyim? İlk tanıştığımız da kafamda sapık taslağı oluşturmuştu.

Pikeyi biraz kendi üstünü birazda benim üstümü kapatacak şekilde örttü.

~Doruk~

Dirseğini mideme kadar soktu desem hiçte abartmış sayılmam. Üşemesin diye kendime çektim olan yine bana oldu . Yanımdan geri çekilmeyince bende bir şey demedim. Kokusu... Okyanus gibi kokuyordu hafif ama güzel... Şuan derin bir nefes almamak için kendimi zor tutuyordum. Uyuduğuna emin olduktan sonra kendimi tutamayıp derin bir nefes çektim.

"Hayvan mısın sen?"dediğinde neredeyse yataktan düşüyordum.

"Ne?" Şaşkınlıktan sadece bunu söyleyebilmiştim.

"Hayvan mısın diyorum? Neden beni kokluyorsun?"

Hemen ölümüne inkar etmeye başladım.

"Ne ben mi seni kokluyorum? Saçmalık neden seni koklayayım ki? Sadece okyanus koktuğun için mi? Hayır hayır saçmalama. Hem benim nefes almaya hakkım yokmu? Nefes alamaz mıyım ?Öliyim o zaman ben!"

Tamam sonunda atara bağlamış olabilirim ama sadece o kadar!

"Tamam. Bir şey demedim"

~Alex~

Onun gibiydi sanki. Toprak kokusu yavaş yavaş burnuna dolarken bu kokuyu ne kadar özlediğimi tekrar hatırladım. O harika Toprak kokusunu içime yavaşça ve özlemle çektim. Aynı onun gibi kokuyordu.

"Birde bana hayvan diyordun!"

"Onun gibi kokuyorsun...-" sözümü keserek,

"Harika koktuğumu biliyorum" diyip pişmişkelle gibi sırıttı.

Trip moduna girip. Yatağın en ucuna gittim. Seslice nefes verdi. Tekrar belimde bir el hissettim. Beni çekip kendine döndürdü.

"Pekâlâ nasıl kokuyorum?"

Gülümseyip,

"Babam gibi."

"Bu kokuyu gerçekten özlemişim."

EGO TAVANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin