Gel Sarıl.

19 1 0
                                    

*"Babam gibi."

"Bu kokuyu gerçekten özlemişim."*

§§§DORUK§§§

"Baban?"

"Ben 6 yaşımdayken öldü."

"Ben... kusura bakma bilmiyordum."

"Önemli değil."

Babasını küçük yaşta kaybetmişti. Sevgilisi tarafından ihanete uğramıştı.
Şans gerçekten küçüğe uğramamıştı.

Babası gibi koktuğumu söylediğinde üzülmedim değil. Bu yüzden kollarımı beline sarıp,

"11 yıl sonra bulduğunu bırakma o zaman." Dedim.

Şaşkınca bana bakıyordu. Ufak bir tebessüm edip o da kollarını bana doladı.

"Teşekkür ederim... 11 yıl önce kaybettiğimi bulduğun için, çok teşekkür ederim."

"Önemli değil. Uyu hadi."

O uyuduktan biraz sonra bende gözlerimi kapattım.

§§§ALEX§§§

Doruk... çok garip biriydi. Anlaşılması zor biri ve ben onu anlamıyorum.

Ama yinede ne olursa olsun iyi biriydi Doruk.

Bana yaptığı iyilikten dolayı bende ona bir iyilik yapmak istiyordum. Bu yüzden erkenden kalkıp barakanın mutfağına baktım. Yiyecek hiç bir şey yoktu bu yüzden siyah kot şortum ve asker yeşili tişörtümü alıp giydim anahtarımı ve paramı alıp dışarıya çıktım.

Diğer branşların öğrencileri yemekhaneye gidiyorlardı.

İsteyen yemekhanede isteyense barakasında yiyebiliyordu.

Benim sürprizim ise burada başlıyordu. Özel kahvaltı hazırlayacaktım.

Kampın küçük de olsa işe yarar marketine gittim. Kahvaltılık malzemeleri, sebze meyveleri aldım. Patates ve sosis'i de sepete koydum. Ondan sonra gevrek ve pancake için malzemeleri aldım üzeri içinde farklı sosları seçtim. İçecek olarak meyve suyu aldım.

Kasaya gidip parayı ödedikten sonra marketten çıktım.

Barakaya vardığımda anahtarla kapıyı açıp direk mutfağa gittim. Doruk hala ayı gibi uyuyordu.

İlk önce kahvaltılık malzemeleri tabaklara koyup masaya yerleştirdim.
Pancake hamurunu hazırlayıp tavaya az bir şekilde dökerek pancake yapmayı bitirdim. Üstüne aldığım sosları sıktım ve meyvelerden çilek ve muzdan alıp süsledim.  Meyvelerin hepsini de ayriyeten bir kaba koyup masaya yerleştirdim. Son olarak ta patatesleri soyup kızarttım. Sosisleri de kızartıp masaya yerleştirdim. İkimize de birer tabak çatal ve bardak çıkarttım.

Herşeyi hazırlandığından emin olduktan sonra Doruk'u  kaldırdım.

"Hadi kalk artık."

"Doruk."

"Doruuuuk."

"Lan kalksana!"

"Ne uyudun be camış!"

"DORUK KALK LAN ARTIK!!"

Doruk biraz kıpırdanıp tek gözünü açtı.

"Hıı?"

"Kalk yemeğini ye."

Aniden yataktan fırladı.

"Yemek saatini kaçırdım! Ne daha önce uyandırmadın?."

EGO TAVANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin