1

419 59 33
                                    

"DOĞUM GÜNÜ"
Bugün benim doğum günüm.Sabah 32 diş uyandım.Mutluluğum kahvaltıda babamın söyledikleriyle sona erdi.Bu gece babam benim için büyük bir davet düzenliyordu.Benim doğum günümü kutlamak için değil aslında,kendi egosunu tatmin etmek için.Çevresine beni tanıtıp gururlanmak istiyordu.Hayatım boyunca onun düşlediği bir evlat olamamıştım.Ama dereceyle İngilizce Fakültesini kazandığımdan beri ilk defa mutlu edebilmiştim babamı.

Aile içi bir kutlamayla-aile dediğim babam ve ben-ya da birkaç sevdiğim arkadaşımla kutlamayı planladığım doğum günüm hiç tanımadığım yüzlerce insanla eziyete dönüşmüştü.Hepsi babamın kasıntı iş arkadaşları,hayatımda görmediğim yapmacık uzak akrabalar...

Bir de neymiş akşam kendisini rezil etmeyecek hanımefendi bir kız gibi davranacakmışım.

"Gece Alsancak ve Hanımefendilik.Hahha.Buna kıçımla gülerim babacığım.Hayal gücün Jules Verne'i bile geçti.''Tabiki de babama bunları söylemedim manyak mısınız...

"Baba benden imkansızı istiyorsun.En azından bir sene öncesinden şan dersleri almaya başlasaydım."

"Uzatma Gece,akşam hiçbir saçmalama, çocukluk istemiyorum."

"Yasalara göre herkes 18 yaşına kadar-"

"19 yaşına girdin Gece"

Doğru.Bu yasa artık benim iççin artık geçerli değil.Başka bir savunma bulmam gerek.

"Bilgi olsun diye söylemiştim zaten" diye çevirdim.

"Senin adına verilen bu davette saygın soyadını taşı.Seni sosyeteye takdim edeceğim.Seni böyle olgunlaşmamış,herşeye gülen,yerli yersiz şakalar yapan sakarın teki olarak tanımasınlar değil mi?"

Hah.Çokta umrumdaydı.

"Denerim."

"En azından rol yap."

Babam duraksadı,rengi solgunlaştı.

"Bir konu daha var."

Söylenmesi güç bir şey söyleyecekmiş gibi yüzü gerildi.

"Önümüzdeki hafta içinde bu evden taşınacaksın."

Gözlerimi pörtlettim.Hızlıca son zamanlarda yaptıklarımı gözden geçirdim.Hiçbir yaramazlık yapmamış,şu davet saçmalığıyla uğraşmıştım.Babam ne düşündüğümü anladı.

"Sen bir şey yapmadın.Seni evden kovmuyorum.Sadeceee,ııı şey yanii sadece artık birlikte yaşamamalıyız.Kendi ayaklarının üstünde dur.Sorumluluk al."

1-Erdoğan Alsancak ııı lamıştı.

2-Erdoğan Alsancak şey demişti.

3-Babam beni evden kovuyordu.

4-Yalan söylediği peçetesiyle oynamasından -yani genelde ben yalan söylediğimde saçlarımla oynarım da-belliydi.

"Baba bir kadın mı var?"

Babam göz devirdi.Oha bu benim hareketim.

"Aptal aptal konuşma Gece.Ev konusunda şirkettekiler yardımcı olur."

Ayy Allah razı olsun.Ve gitti.MAL gibi kalakaldım.Bende kalktım.

"Gülfidan teyze ben arka bahçedeyim."

"Olur mu Gece Hanım akşam giyeceğiniz-"lafını tamamlamasına fırsat vermeden yanağından bir makas aldım.

"Hanım deme lazım olur", göz kırpmayı da ihmal etmedim.

Benden kat yaşlı bir kadının bana'Hanım'demesi canımı sıkıyordu.Defalarca adımla hitap etmelerini söylesem de babamdan çekiniyorlardı biliyorum.Çimenlere oturmuş bunları düşünürken birinin beni çağırdığını duydum.

"Geceee"
Bu salak sesi nerde duysam tanırım.Arkama döndüm.

"Benim adım Geceee değil Doğa.Adımın uzatarak söylenmesinden nefret ederim bilirsin."Üstüme atıldı.Her gün görüştüğümüze rağmen her seferinde uzun uzun sarılırdık.
"Bugün senin doğum günün,akşam adına verilen süper bir davet var ve sen hala çimenlerin üstünde pinekliyorsun."

Durgunlaştığımı görünce bir sorun olduğunu anladı ve anlayışla-aynı zamanda öldüresiye-sarıldı. Bir gün şu kız bana sarılırken boğulacağım...

"Doğa eğer biraz daha üstümde kalırsan balkondan bize bakan Mert bizi lez sanacak." Doğa eş zamanlı olarak hem üstümden kalktı hem Mertlerin evine doğru döndü hem de hareket çekti.
Mert
"Rahat olun ya ben bakmıyorum"dedi ve pis pis sırıtarak içeri girdi. Ben utanarak başımı eğerken Doğa gülerek okkalı bir küfür savurdu.
"Hadi ama Gece,ne oldu yine dökül."
"Önce bir Sessizlik Kulübesi'ne girelim de..."

Sessizlik Kulübesi.Benim küçük ama şirin ağaç evim.Ev dediğime bakmayın büyüklüğü odamın banyosu kadardır.Ama odamdan daha çok sevdiğim doğrudur.Genelde babama atarlandığım zamanlarda,üzgün olduğumda ya da yalnız kalmak istediğimde gelirim buraya.Annem ölmeden önce,ben karnındayken yaptırmış burayı.Bence benim için yaptırdı.Benim annesiz büyüyeceğimi ve babamdan neler çekeceğimi biliyordu.Tamam,buna inanmak istiyorum.

Ahşap merdivenden tırmandıktan sonra kulübeye ulaştık.Doğa hemen minderlere yayıldı.
"Ya kızım ne şanslısın lan.Bura kendi mülkün resmen.Babana tripleniyon hemen buraya geliyon falan,çok havalı.Ben de anca sinirle odadaki kapıyı çarpayım sonra da 'yanlışıkla oldu baba'.
Gözümü devirdim.

Babamla sabahki konuşmamızı anlattım.İlk defa sözümü kesmeden sonuna kadar dinledi.Anlatmayı bitirdiğimde,
"Erdoğan Amca senden bir şey saklıyor,hiç onun yapacağı iş değil." "Sağ ol Doğa ya tüm zamanların en iyi tespitini yaptın geri zekalı." "Ya üzülme kızım sana bir battaniyeyle küçük tüp ayarlarız "diyerek manyak gibi gülmeye başladı. "Ağlıycam şimdi.Bu kaç senin espirisi be.Ağzına tepik atmadan sus." "Tamam be şaka da yapılmıyor.Her neyse bunu daha sonra öğreniriz.Sen akşamki davete hazırlan.Bir sürü yakışıklı çocuk dolar burasııı." Doğa birden kalktı. "Sen de burada fazla takılma git kıyafetini kontrol et koca bulacağız sana bu gece."

Gözümün devire devire takılı kalmasından,şaşı kalmaktan korksam da bir kez daha devirdim.

Doğa gittiğinde minderleri uç uca dizip uzandım.Babamla 19 senedir aynı evde yaşıyorduk.Birden bire ne olmuştu da benimle yaşamak istemiyordu?Kesinlikle benden birşey saklıyordu ve beni evden uzaklaştırmaya çalışıyordu.Aslında mutlu olmam gerekiyordu.Babamdan ayrı yaşamak beni heyecanlandırmıştı.Her sabah onun suratsız suratını-suratsız surat ne ya-görmekten bıkmıştım.19 yaşımda olmama rağmen bana güvenmemesinden,her hareketimi eleştirmesinde,annemin ölümünden beni sorumlu tutmasından bıkmıştım.Bence de annem benim yüzümden öldü.Doğumumun kendisini öldüreceğini öğrendiği halde beni doğurmaya diretmeseydi şu an hayatta olup babamla muhteşem yaşantılarına devam ederlerdi.Kendimi lanetli çocuk ilan etmiştim küçükken,insan büyüyünce acılarıyla yaşamaya alışıyor.Ben artık acılarımla bütünleştim,organım oldu onlar.

İstemsiz süzülen yaşları sildim.Ağlamaktan nefret ediyordum.En çokta başkasının yanında ağlamaktan.Bu yüzden burayı seviyorum.Güçsüz yanlarımı gören tek yer.

Sessizlik Kulübesi.dünyanın sesini kısan bir yerdi.Bu güzel bir şeydir.Fakat yalnızken çekilmiyordu.Çünkü benim kafamın içi dünyadan daha gürültülüydü.Düşüncelerin beynimi yiyip bitirmemesi için kulaklık idealdi.Sia'nın sesi beni sakinleştirirdi.

Bugün benim doğum günüm.Babamdan ayrı eve çıkmak ne kadar güzel bir haber olsa da benden bir şey sakladığını biliyorum.Akşam yüzlerce kişi benim için toplanacak.Hiç heyecanlı olmadığıma şahitsiniz.

Hayatımın fırtınasını,kalbimin adamını bu davete borçlu olacağımı bilmiyordum...

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin