Yeni evimize taşınalı çok olmamıştı.Annem beni buralardaki en iyi okula yazdırmıştı ama ben yine de eski okulumu ve arkadaşlarımı özlüyordum.Elbette o bir anne bana babamın vefatını unutturmaya çalışıyordu.
Yinede bana sormadan başka bir ülkeye vebaşka bir eve taşınma kararı almasından yana değildim.Evimize taşınma faslı bitince annem bana ilk defa bir Çin yemeği yapmaya çalıştı ve ona aşağı katta bir Çin restoranı olduğunu söylediğim için beni salatanın içine doğramaya kalktı.
-Eğer birdaha benim yaptığım yemekleri beğenmessen aşağıdaki restorana mahkum olursun.
Bense hiç oralı olmadım,
-Tamam tamam sen kazandın,ünlü şef anne,
-Hahhahhah çokta komik,
-Evet öyle :D
-Ah tamam öyle olsun ben bu işi beceremiyeceğim,hazırlan restorana inelim,
-Ama ben seninkileri sevmiştim :D
-Ha öylemi tamam üstünü çıkar yemeğe geçelim.
-Aa hayır anne şakaydı :D
Diye diye saat 8'i bulmuştu bizde aşağıya anca inmiştik.
Annem onlarla anlaşmaya çalıştı ama beceremedi Çinli olduklarını bile bile neden ingilizce konuşuyorki.O sırada bay Han'da ordaymış bizim ev sahibimiz hem çok iyi Türkçe konuşabiliyor hemde Çince.
O akşam bizimle birlikte yemek yedi ve bizim için bütün siparişleri verdi ama yinede hesabı biz ödedik.Olsun canım o kadarda :D.
Saat on gibi annem apartmanın karşısındaki küçük cafede eski bir arkadaşıyla buluşmaya gitti.Bende evde durup yarım saat boyunca onları izledikten onra spoongebob izleyerek uykuya daldım.Nihayet hafta sonu bitmişti.
