Oldukça uzun bir zaman oldu farkındayım ama geç olsunda güç olmasın ballarım...İyi okumalarrrrr
.
Taehyung gerçekten güzeldi. Aslına bakarsanız sevgisinin ufacık kısmının gerçek olduğunu düşünsem hiç durmadan tüm kalbimi ona adayacak kadar da ilgimi çekiyordu.
Bu halde karşımda tüm vücudu titrerken değildi elbette. Nasıl olurda bu kadar titreyebilirdi? Benden gerçekten bu kadar çok mu korkuyordu? Onu bu hale nasıl getirmişlerdi?
Kim ona, gözümü bile değdirsem titreyecek kadar endişeyi sunmuştu?
Bahsettiği kadar iğrenç birisi miydim?
Ben jeon jungkook...
12. Sınıf öğrencisi 18 yaşında, ilk aşkı önünde öylece dururken titreyecek hale getiren aşağılık jeon jungkook.
Bu işte hiç elim yoktu.
Onun kokusu burnuma gelse bile dağılan birisiyim ben. Nasıl olurda onu dövdürürdüm?
Elim değse yaprak gibi titreyecek hale gelen çocuğu gördükçe kalbim sıkışırken, nasıl ona zarar verebilirdim?Ölüm gibiydi bu görüntü benim için.
Bunu yapanlara hiç acımayacaktım. Şuan ki yaptıklarım gibi.
O gerizekalı dörtlü arkadaş grubunun o günkü video kaydı ve sonrasında dikkatlice yaptığım takip işlemleriyle elimde biriktirdiğim kanıtlarla beraber önce okul disiplin kuruluna şikayette bulunmuş, okuldan attırmıştım. Takiplerim sonucu elde ettiğim uyuşturucu ticareti yaparken çekilen videoları ve diğer zorbalıklarını ise polise şikayette bulunmuştum.
Bunu emin olun bende beklemiyordum.
Sadece intikam almak için boş bir anlarını bekliyorken kantinin arka tarafında kalan kısımdaki kuytulukta, kantinciyle arasında geçen "malı insanlara göstermeden getirmeyi başabilmişsindir umarım" lafıyla peşlerine düşmüş ve bir şebekeyi suç üstü yakalatmayı başarmıştım.
Yinede yetersiz geliyordu tüm bu olanlar.
Günler geçsede taenin bana karşı olan tutumu değişmiyor aksine daha çok korkuyordu benden.
Yemin ederim suçsuzdum.
Saçına değen rüzgarı bile kıskanırken onamadık kıyabilirdim ki?
Yine bana salak saçma tavırlarıyla yürüsün istiyordum.
Gözleri beni görünce yine kalplerle dolsun, elleri heyecandan titresin istiyordum.
Korkudan değil...
Sabırla matematik kursundan çıkmasını bekliyordum kapıda.
Yeterince zeki olmasına rağmen o kadar hırslıydı ki birinciliği oynamak için okul çıkışlarında her gün dörder saat fazladan ders alıyordu.
Bense bugün olan şebekeyi çökertme maceramı okulda full hd izlemişken hızımı kesemeyip birde dört saattir taeyi kapıda bekliyordum.
Kim bu sikim sonik 5 dakikalık teneffüsleri kaldırıp blok ders zımbırtısını ortaya atmıştı amına koyayım?
Dışarıda durmaktan iflahım sikilmişti.
Beş dakika daha beklemem sonucu sonunda görmüştüm o güzel yüzünü.
Yanında en yakın arkadaşı jiminle gülüşüyor, merdivenleri zıplayarak iniyordu.
Gülünce kaybolan o boncuk gözleri, zıpladıkça havada uçuşan o poduduk saçları ve cenneti kıskandıran o kahkaları beni görünce son bulmuş sonbahara giren bir çiçek gibi solmuştu önümde.
Kalbim acıyordu.
Yapmadığım bir şeyden suçlandığım için değilde sırf ona daha fazla kapılmamak için ettiğim o kırıcı sözlere ve ona davranılan bu kötü hareketlere kalbim yerinden çıkacak gibi acıyordu.
Onu seviyordum.
Onu çok seviyordum...
Neyse arkadaşlar yüzleşmeyi sonraki bölümde hallederiz artıkın baysssss
