"Pelin delirme! bu sefer olmaz bizimkiler duyarsa geçen seferki gibi ev cezasıylada yırtamam zaten hatırlatırım geçen seferde senin yüzünden oldu zorla götürdün beni resmen. Hem nasıl gidicez taa İzmirden İstanbula? Biz daha gidemeden annemler anlar"
"Ya sen dinle miyomusun beni her şeyi ayarladım ben uçak biletleri bile hazır hem sadece 1 güncük. Annenlere bizde kalıcağını söylersin, söz veriyorum geçen seferki gibi yakalanmıycaz lütfen bade ya sensiz yapamam."
Pelin benim çocukluk arkadaşım ve şu an onunla başım ciddi şekilde dertte. Tutturdu İstanbul diye, hemde niye? Sevgilisinin doğum günü partisini kaçırırsa kızlar sevgilisini kaparmış. Zaten Pelin istanbulda okumasa oraları bilmese cesaret edemez herhalde gitmeye, yada eder pelin bu sonuçta yapabilir. Tabi bide kocaman olan gerçek varki annemle babam beni böyle bir şey için hayatta İstanbula filan göndermez helede yanlız helede pelinle. bi yöndende haklılar yani pelinin sağı solu pek belli olmuyo. Gerçi daha öncede gizli gizli gitmiştik bir yere ama fena enselendik hem o zaman izmirin dışına bile çıkmamıştık onda bile oda cezası aldım.
"Badişim benim söz problem çıkarmıycam sana. Hem şu hayatımıza baksana yaz tatili böylemi olur? zaten okulada az kaldı okul açılınca doğru dürüst görüşemiyoruz bile lütfen!" diye tatlı tatlı bakıyodu bana. " Hem senin şu yelloz hale bile Antalyada tatilde, sen evde otur."
Pelin çok iyi bir yerden daldı konuya tabi tanıyo beni. Hale beni bütün okulun önünde rezil etmişti hemde geçen sene zaten bütün senemi mafetmek için elinden geleni yaptı. Hemde sırf aynı kişiyi seviyoruz diye ayrıca ben platonik platonik takılıyodum hem zaten çocuk 12. sınıftı geçen senede mezun olup gitti. Belkide bu kadar kasmamak lazım hayatta kasınca noluyo sanki? Hem pelinle gitsem nolur ? Hayatıma değişik bir anı girer en azından.
"Tamam" cümleler ağzımdan dökülür dökülmez pelin üstüme atladı.
"Bu kadar kolay mıydı ya?" Diye gülmeye başladı.
"vazgeçiyorum bak."
"Tamam tamam, sen şimdi git babana yarın akşam bizde kalıcağını söyle ikna et, inanmıyorum ya İstanbula uçuyoruz!"
Deli bu kız ya " Eee kaçta bizim uçak?"
"Saat 4te ama ben saat 3 te sizin evin önünde olucam inersin sen."
"Tamamdır. ama sende benimle geliyosun."
"Niye ya?"
"Çünkü sende biliyosunki ben yalan söyleyemiyorum herşeyi elime yüzüme bulaştırırım."
"Ben olmasam napıcaksın?" diye böbürlenip ayağa kalktı ve cafeden çıktık. Peline fazla uçmasın diye söylemedim ama bencede çok eğlenicez en azından hayatımıza bir renk gelicek. Eve geldiğimizde zile bastım. Kapıyı annem açtı ve oturma odasına geçtik babam koltukta oturuyodu biz oturunca annemde geldi pelinle sohbet ettiler biraz.
Sonra pelin söze girdi. "Ayla teyze Bade yarın akşam bizde kalabilirmi?"
Annemle babam birbirine baktı ve babam söze girdi. "Geçen seferki gibi birşey değil herhalde?"
Dayanamayıp söze atladım bende 2 haftadır sürekli yüzüme vurup duruyolar zaten."Baba ya görende hergün gizli gizli bir yere gidiyorum sanıcak hayatımda 1 kere sizden gizli bir yere gittim oda arkadaşımın doğum günüydü sırf ailesine kıl oluyosunuz diye izin vermediniz napıyım yani." gerçektende doğruydu ben öyle ikide bir evden kaçan ailesinin sözünü dinlemiyen biri değilim geçen seferde Pelin kandırdı zaten beni.
Annem yandan "Gitsin bari" dedi canım benim ya. babamda "tamam o zaman, ailende evde olucak demi pelin?" diye sordu.
"hı hı "diye cevap verdi pelin bizde teşekkür edip koşa koşa odama çıktık. sondaki "hı hı" yı saymassak bildiğn tiyatro izledim aslında.
"Pelin gerçekten oscarlıksın. Hemen inandılar."
"of bade yarama basma vicdan azabı çekiyorum zaten ucunda sevgilim olmasa hayatta söylemem bu kadar yalanı." diye söylendi.
"Tamam tamam biliyorum."
daha sonra pelin evine gitti zaten
Dolaptan küçük bir valiz çıkardım ama sonra hemen yerine koydum sonuçta annem kesin " Valizi ne yapacaksın?" diye sorucaktı ve ben büyük ihtimal o zaman herşeyi birbirine katardım. hemen büyük bir çanta çıkardım bir kaç parça kıyafen ve biriktirdiğim paradanda katıp çantayı kapının arkasına koydum.
Elime okuduğum kitabı aldım ve uyuyana kadar onu okudum.
Telefonun sesiyle bildiğin yerimden fırladım. tabiki aryan Pelindi. Telefonu açıp söylenmeye başladım.
"Pelin saat kaç?
"3.15" diye bağrındı telefonun diğer ucundan
"peki gecenin bu saatinde niye arıyosun beni ya!"
" ee hani saat 3 te aşşağıda olucaktın?" allahım bu kız beni delirticek ya!
"o sabah 3 değilmiydi ya?"
"yo hadi çabuk gel aşşağıya kaçırcaz uçağı." hala uçak diyo ya inanmıyorum.
"Pelin manyak mısın sen ya annemler bei sabah bulamıyınca ne diycekler?" bakalım benim düşünceli pelinciğim bunuda düşünmüşmüydü?
"Haa kolay o sen şimdi bir kağıt al üstünede "Biz pelinle yürüyüşe çıkıyoruz telefonlaşırız" yaz"
oflayıp kapattım telefonu hemen üstüme bir şeyler geçirdim çantamıda yanıma alıp pelinin dediklerini yaptım ve kağıdı buzdolabına astım. parmak ucunda evden çıktım. pelin taxinin önünde bekliyodu gelip hemen bana sarıldı. bütün yol boyunca ona söylendim havaalanına gelince zar zor yetiştik uçağa.
uçağa binincede kulaklığı takıp müzik dinliyodum ki uyuya dalmışım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgargülü
Teen FictionBazen hayat insanı hiç beklemediği anda hiç beklemediği kişilere bağlar. O kişileri tanımanız için bile bir mucize gerekirken nasıl olurda onlara bağlanırsınızki? Aslında hayat aynı bir rüzgar gülü gibidir dönen sizsinizdir ama üfleyen başkası.. Am...