Düşüncelerimin beni boğmasıyla uçurumun gerisinde oturuyordum. Hava temmuz ayına göre iyiydi. Fakat üstümde buna rağmen bi hırka vardı. Çünkü uçurumların bana hatırlattıkları his beni üşütüyordu. Acı.
Ailemin ölümü. Bir anda evimize gelip abimi,annemi,babamı ve beni alıp bi uçuruma getirmeleri. O günü asla unutamazdım. 9 Kasım 2010. O gün ailemin öldüğü gün. Ruhen bittiğim bi gün. O gün olanlar hala dün gibi aklımda.
9 Kasım 2010
Yemeğimizi yerken babamın esprilerine gülüyorduk. Babam herzaman iyi bi insandı, eğlenceliydi de. Bi anda kapımız kırıldı ve bizi kollarımızdan tutup bir arabaya bindirdiler. Daha sonra uçuruma getirdiler. Ve yan komşumuz, babamın çocukluk arkadaşı kenan amacayı, karısı melda teyzeyi ve abiminde arkadaşı olan oğulları savaş abiyi de aynı şekilde getirmişlerdi. Fakat diger oğulları yoktu.
Ben neden bunların olduğunun farkında bilde değildim. Bizi buraya kimin getirdiğini bilmiyordum. Hepimiz dağınık bi şekilde dururken yaşlı bi adam karşımızda bastonuyla duruyordu. "Neden burda olduğunuzu biliyorsunuz değilmi?" Ne diyordu bu adam. Ardından babam konuştu "Çınar,sana bunu anlatmıştık." Neyi anlatmışlardı? Gözlerim yaşlı babama baktım. "Baba" fısıltımı duymuş olacak ki kafasını bana çevirip baktı. Ardından ismini öğrendiğim adam. Bastonuyla bana döndü " biliyor musun? Aras, oğlum kızını çok beğendi. Nikahları er yada geç yapılacak" bu duyduklarımda neydi? bu sefer abim bağırarak konuştu"öyle bişey olmayacak çınar. Senin oğluna kardeşimi dokundurtmam bile." Adam alayla gülerek konuştu" ah! Cem siz burda olmayacaksınız. Üzgünüm" bu dedikleri kalbime bi ok gibi saplanmıştı." Ne diyorsun sen." Adama tekrar bana döndü " Üzgünüm esila fakat ailenin neden şuan bu durumda olduklarını sana anlatacağım." Tanrım. İsmimi nerden biliyordu. Yaşlı gözlerimle tekrar konuştum. " Her ne olursa olsun onlar bunu haketmedi" adam bastonunu yere sert bi biçimde vurdu. "Benim kızım da haketmemişti" ne olmuştu ki kızına? Abim tekrar konuştu." Kaç defa anlatacağız. Bizim suçumuz değildi, biz savaşla hiçbirşey yapmadık. Kızın uyuşturucu kullanıyordu. O gün bizimle değildi." Ben hala bişey anlamamış onları dinliyordum. Adam öfkeyle bağırdı " Hayır,o gün sizinleydi size kanıtlamanız için süre verdim. Siz bana hiçbişey kanıtlamadınız,çünkü kanıtlayacak hiçbirşeyiniz yok. Kızım yalan söylemezdi. Ama buna rağmen oğlum kardeşinden hoşlanıyor,cenk. İkinizinde kardeşlerine size yaptığımı yapmayacağım." Beni tutan adamlardan kurtulmaya çalışarak bağırdım."bırak onları, yalvarırım." Adam bana yaklaşarak konştu "oğlumun neden senden hoşlandığını anlıyorum. Çok iyisin. Ama ailen ve arkadaşları değil." Ardından kafasıyla adamlara işaret verdi. "Abi"abim kafasını zorla bana çevirdi ve bağırdı. "Kaç esila,seni seviyoruz abiciğim. O adamın oğluyla evlenmeyeceğini biliyorum." Babam ve annemde beni sevdiklerini söylüyorlardı.
O günden sonra alanya ya kaçmıştım. Burada bir 2 katlı bi apartmana taşındım ve iyiki taşınmıştım alt komşum olan Bartu benle çok ilgileniyordu. Aileme olanları biliyordu. Ona çok güvenirdim.
Ağlayan bi çocuk sesi duyamamla kafamı sola çevirdim. Tanrım!. Karşısındaki kadını tutuyorlardı ve uçurumun ucuna sürüklüyordu. Ve karşılarındaki 2 adam öylece duruyordu. Çocuksa annesine koşmaya çalışıyordu,ağlayarak bağırıyordu. O çocukta kendimi görmüştüm. Bir zamanlar bende aileme doğru koşmaya çalışmıştım.
Arkadaşlarr! Bu ilk hikayem umarım beğenmişsinizdir. Aslında bu hikayeyi 2014 ün sonlarında yazmaya başladım. Ve nerdeyse bitti. Daha sonra 2. Bir hikayeye başlamak istedim. O ise siyah adam benim için çok anlam taşıyor. Umarım onuda okuyup beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Fısıltıları
AventureAynı geçmiş. Aynı acı. Farklı 2 insan. Birinin gözünü intikam bürünmüş. Diğerinin ise kalbi acıyla dolu. Sadece ailesinin yasını tutuyor. Peki bu iki insanın karşılaştıktan sonraki hayatlarında. İkiside birbirinin yollarına ışık tutabilecekler mi?