1. Bölüm

37 2 0
                                    

Azra'nın Ağzından:
Hay ananı!.." dememle yere kapaklanmam bir oldu.
Ben yerle sevişirken bizim gerizekalılar bana bakıp bakıp anırıyordu.Kendimi daha fazla tutamayıp bende kahkaha atmaya -böğürmeye- başladım.
15 dakika geçen böğürmemizin ardından ben yerde bunlar da yatakta uyuya kaldık.Ama ben durur muyum?
Aklıma gelen piçlikle hızlı ama sessiz bir şekilde yerden kalktım.Odamızdan (evet,aynı odada kalıyoruz.) çıkıp mutfağa indim.Buzdolabının kapağını açıp bir paket buz çıkardım içinden.Banyoya gidip bir kova aldım ve içini soğuk suyla doldurdum.
Az önce çıkardığım buzları,soğuk suyla dolu kovanın içine attım.Planım hazır!
Hınzırca güldüm ve kovayla beraber üst kata çıkıp,odaya girdim.Kızlar aynı bıraktığım gibi uyuyordu.Yavaşça yatağın ucuna gidip bekledim.
"1..2..3!" dedim ve buz gibi suyu bizimkilerin üstüne boşalttım.
Kızlar ilk önce çığlık atıp daha sonra bana ölümcül bir şekilde bakmaya başladılar.
Korkudan napıcağımı bilemedim.Masumca güldüm.Onlar yataktan kalkmak için harekete geçtiler ama birbirleriyle kafa tokuşturunca durdular.Ben de en iyi fikrin kaçmak olduğunu düşündüm ve kapıya döndüm.Koşarken kova elimden uçtu.Ama ben nereye uçtuğunu hiç umursamadan merdivenlere yöneldim.Ama Ecem'in bağırışını duyana kadar.Kova Ecem'in suratına gelmiş.Puhaha.Gülmemek için kendimi zor tutsam da "Sıçtım..." dedim ve yavaşça arkama döndüm ve yavaşça odaya girdim.
"Allah Allah Allahhh!!" diye üstüme çullandılar.
"Noluyo amq?!" diyemeden altta kaldım.
"Yaa.puhaha.tamam.hahaha.dur-durun.puhahaha." diye yalvarırken onlar gıdıklamayı durdurdular.
Rahatlamanın verdiği etkiyle derin bir nefes aldım ve yattığım yerden doğruldum.
"Karnım aaağç!" diye yakınırken Gizem tarafından kafama bir şaplak yedim.
"Kalkta hazırla o zaman." dedi annem kılıklı.
"Kolkto hozorlo o zomon." dedim onu taklit ederek.Biz yine gülüşürken kapı çaldı.
"Hangi densiz bizi sabah sabah rahatsız eder!" dedi Gizem ayaklanarak.Biz de kıkırdayarak onun peşinden alt kata indik.Gizem gitti ve hışımla kapıyı açtı.
"Süpriiz!"
Oha.Karşımızda annemle babamı görmeyi beklemiyorduk.Biz okulumuz için (okul için,kesinlikle başka bişey yok .s.s) İstanbul'a gelip onları İzmir de bırakmıştık.
"H-Hoşgeldiniiz." dedim.Neden geldi ki bunlar ya.Ne güzel yaz tatilimizi geçiriyoduk biz kendimizce.Bugün yine piçlik yapcaktık.
Ben içimde ağıt yakmış ağlarken,annemin bana seslenişiyle kendime geldim.
"Azra?Bir hoşgeldin yok mu bakim?" diye sordu annem.
Bende gülümseyerek anneme sarıldım,daha sonra babama.
"Siz niye geldiniz ki şimdi?" diye sordum onlara.
"Aslında babana,yüksek başarısından dolayı işten 1 haftalığına izin verildi.Biz de fırsat bu fırsat diye İstanbul'a tatile geldik.Merak etmeyin siz de 1 gün kalıp otele geçicez." dedi annem ve salona geçiş yaptı.
"Hiiiih!Bu evin hali ne?!" diye bağırdı annem.
"Sadece ufak bir dağınıklık." dedi Ecem.Ben bıyık altından gülüyordum.
Annem hepimize bir anda dönünce asker gibi sıraya girdik.En başta Ecem,Gizem ve ben olmak üzere hazır ol duruşunda anneme bakıyorduk.
Annem de bir komutan edasıyla ellerini arkada birleştirdi ve bize doğru gelmeye başladı.
"Görev dağılımı yapıyoruz." dedi itiraz istemeyen bir ses tonunda.
Biz de kafalarımızı salladık.
"Ecem."
"Buyrun komu- şey.Ayşe teyze." dedi.
Biz Gizem'le kıkırdarken annemin bakışlarıyla susmak zorunda kaldık.
"Sen mutfağı hallet,ne var ne yok ellerinle yıka,temizle.Mutfak bitince eline bir çöp poşeti al ve tüm evdeki çöpleri içine at." diye emir verdi annem.
"Tamam Ayşe teyze." dedi Ecem.
Sonra annem gözlerini Gizem'e çevirdi.Gizem sevecenliğiyle anneme gülümserken,annem ona 'gülmeyi qes yoksa pıçahlarım' gibi bakınca Gizem'in gülüşü yüzünde soldu.O da ciddi bir tavır aldıktan sonra annem konuşmaya başladı.
"Sen eline süpürgeyi al ve üst kattaki odalardan başlayarak dip-köşe her yeri süpür.Sonra da bütün cam ve aynaları sil."
"Tamam Ayşe teyze."
Vee sıra bende.Ben yine ciddi olamıyorum arkadaş.Annemin bakışlarından tırssamda olmuyor.Yok,kesin kahkaha atıcam.
"Azra.Sen çamaşırların hepsini derle topla katla.Kirlileri makinaya at yıkansın.Gizem süpürge tuttuktan sonra aynı şekilde dip-köşe vileda çek." diye bana da emir verdi annem.
"Tamam Ayşe tey- anne." dedim son anda toparlayarak.
Annem başıyla bizi onaylayınca arkada birleştirdiği ellerini kaldırıp birbirine iki kere çırpıp "Naş naş!" dedi.
Bakışlarını babama çevirip konuştu.
"Sen de ev için yemek,abur cubur ne gerekiyorsa fazla fazla al." dedi ve bahçe kapısına yöneldi.Biz onu izlerken o bahçedeki salıncağa geçip oturdu.Hayretle ağzımız açılırken görevlerimize dağıldık.
*•*•*•*
Gizem: "Ölüyooğm"
Ecem: "Alıcağın olsun Ayşe teyze,sen yayıl.Bizim canımız çıksın."
Ben: "Yemeğğk..."
Hepimiz yorgunluktan -ben bi de açlıktan- yakınıyorduk.
Evi pırıl pırıl yaptık.Ama annem hiç beğenmemişe benziyodu.Benim korktuğum "Yok olmamış,bir daha temizleyin." demesi.
Yoksa yemin ederim şurdaki çikolataların hepsini birden ağzıma tıkar kendimi boğarım.
Gerçi yapmadığım bir şey değil ama olsun,yaparun.
Biz salonda ki yumuşacık renkli koltuklarımıza yayılırken evin kapısı çaldı.
Biz kafalarımızı kaldırıp kim açıcak diye birbirimize bakarken,satıcı pisliqler aynı anda bana baktı.Ben de pes ederek ayağı kalktım.Ve yere yapıştım.Ah canım,parkeler bana aşık olmuş,bir bırakmıyolar.Sürekli üstlerindeyim sürekli.
Ben emekliyerek kapının oraya gittim.Daha sonra ayağı kalktım.Tam kapıyı açıcam,kapı birden açıldı.Ve ben...
Küüt!Duvarla kapı arasında kaldım.
Babam kapıyı kapattıktan sonra duvarda denişik bir şekilde duran beni görünce bir korktu ve korkudan tekme geçirdi.
"Ahh!" dedim ve yere çömeldim.
"A-Azra.Kızım napıyosun orda?" dedi babam elindeki poşetleri yere koyarken.
"Duvarla seviş- öhöm öhöm.Şey,kapıyı açıcaktım.Ama sen açınca duvara yapıştım." dedim.Az önce yediğim tekmenin etkisiyle zar zor konuşuyordum.Bizimkilere baktığımda yorgunluklarını unutmuş bana böğürüyorlardı.Bende gülmeye başladım.Bu masum gülücük git gide büyüyerek bir anırmaya dönüştü.
Babam uzaylı görmüş masum köylü gibi bize bakarqene biz ona bakıp bakıp daha da gülüyorduk.
Bahçe kapısının açılmasıyla gözlerimiz orayı buldu ve gülüşlerimiz anında durdu.Tabii ki annem.
Annem,aslında çok şeker mi şeker bir kadındır.Hani böyle tombul teyzeler varya,aynı onlar gibi.İstediği zaman kaymak gibi yumuşuyor,ama bazen taş kadar da sert davranabiliyor.
Yani çocukken korkudan altımıza sıçtığımız da var,o derece diyim.
Annem bizi bakışlarıyla sustururken aniden gülümsevirdi.Bu iyiye işaret.Kızlar da bana bakınca piç gibi sırıtmaya başladık.
Benim bir anda karnımın ve sırtımın ağrısı geçti.Ne tesadüf?
Hemen ayağa kalktım.Tam poşete takılıp yine düşücem diye düşünürken bir kol beni yakaladı.Arkama yavaşça döndüm.Aman Tanrım!Bu yahuşuhlu da kim?
Şaka la şaka.Babam tuttu beni sjdjsj.
"Eyvallah baba,hayatımı kurtardın." derken babam da bana sırıtıyordu.Niye sırıtıyo ki bu adam?Nese.
Ben kızlara dönüp piç bir şekilde sırıtarak yanlarına ilerledim.
Yanlarına gittiğimde ayağı kalktılar ve Gizem soluma,Ecem de sağıma geçti.Aynı annemde anneme bakıp gülümsedik.
Annem de planımızı anladı ve o da piç gibi sırıttı.Noluyo lan?Annem piç gibi sırıtıyo.
Puhaha!
Neyse,bozuntuya vermedim.
"Ne istiyonuz?" diye sordu annem.
"Ah garip anam,vah garip anam.Şu kızlarının dolapta bi denecik bile giyceği kıyafet yok.Napsın bu kızlar-" diye yakınıp dizlerime vurmaya başlamıştım ki annem konuşmaya başlayınca durdum.
"Tamam,çıkın dışarı.Hava kararmadan evde olun.Yemeğe geç kalmayın.Şimdi paranız da yoktur ben veririm." dedi annem.
"Yok annecim,var bizim paramız.Merak etme sen.Biz de hazırlanıp çıkalım o zaman." dedim kızlara dönüp.
Onlar da sırıtmalarını hiç bozmadan kafalarını salladılar.
Ben de anneme öpücük yollayıp merdivenlere yöneldim.Kızlarla beraber yukarı çıkıp odaya girdik.
"Ne giyiceeğğm?" diye böğürdü Gizem.
"Kanka ayıp ettin.Şu dolapta goril kostümü vardı." dedim elimle dolabı göstererek.
Yataktaki yastığı aldığı gibi kafama fırlattı.Sizce kim kapaklanıp yere düştü ve kafasını o güzel parkeye vurdu?
Tab2 ben.
Bir elimle totoşumu bir elimle de kafamı ovarken Ecem bizim halimize sadece gülüyordu.
Ben de az önce dayak yediğim yastığı alıp Ecem'in kafasına fırlattım.Ama lanet olsun ki teyet geçti.
"Beceriksiiiz." diye küçümseyici bir bakış attı Ecem malı.
Ben de ona ölümcül bakışlarım vol:3294713 numaralı olanı attım ve ayağa kalkıp dolabımın önüne geçtim.
Eet hepimizin kendi dolabı var.
Eet odamız koskocaman.
Eet öyle,eet.
Dolabımı açıp ne giyceğimi düşünmeye başladım.Hava bunaltıcı derecede sıcak olduğu için şort giymeye karar verdim.
"Kankalar,etek veya elbise giymeyin.Herhangi bir piçlik durumunda koşmamız gerekebilir ve biz koşarsak kesin düşeriz." dedim.Onlar beni onaylarcasına mırıltılar çıkartırken şortlarıma bakıyordum.
Siyah yüksek belli şortumu çıkardım.Üzerine de asker yeşili,düz ama biraz bol tişörtümü çıkarttım.
Çıkarttıklarımı üzerime geçirdim ve tişörtümü şortun içine soktum.Dolabımın yanındaki küçük ayakkabı dolabımdan -eet ayakkabı dolabı,eet evde giyiyos- beyaz supralarımı çıkartıp ayağıma geçirdim.Koşarken terliyeceğim ve saçım ter yüzünden kabaracağı için dağınık topuzu yapmaya karar verdim.Bir göz kalemi ve eyeliner çektikten sonra hazırdım.Kafamı kaldırıp kızlara baktığımda onlar gibi ağzım açık kaldı.Biz hepimiz aynı giyinmişiz.Ama tişört renkleri farklıydı.Benim asker yeşili.Gizem'in koyu gri.Ecem'in de siyahtı.Tamamen aynıydık ya.Saçlar,şortlar,ayakkabılar,makyajımız,tişörtlerimiz.Çok tatlı olduk lan.
Gizem sanki düşüncelerimi okumuş gibi konuştu.
"Çok tatlı olduk lan!" dedi neşeyle sırıtarak.
Ecem'de onu gülerek onayladı.
"Tabi olom.Biz tatlı olmucaz da kim olcak?" diye havalı havalı sordum.
Onlar göz devirirken ben de kafalarına şaplak attım.
"Onu bunu bırakın da çanta alsak mı ya?" diye sordum.
"Alalım,telefonlar koşarken cepten düşebilir.Cüzdanı neremize sokucaz.Ayrıca deodorantlarımız,göz kalemi ve eyelinerimiz de yedek olarak çantamızda olucak." diye uyardı Ecem.
Gizem'le birbirimize bakıp Ecem'e döndük.
"Çantayı sen alıyosun." dedik aynı anda.
Ecem oflasa da puflasa da siyah sırt çantasını alıp sırtına taktı.Biz de odadan çıkıp merdivenlere yöneldik.
Merdivenlerde en başta Gizem,onun arkasında ben,benim arkamda da Ecem olmak üzere,sanki bir filmin ağır çekimli sahnesindeymiş gibi iniyorduk.Kime gösteri yapıyosak .s.s.s
Biz ağır çekimin sonunda artık aşağıya inerken annemler bize mal mal bakıyodu.
"Noldu Ayşe teyzecim?" diye sordu Gizem tüm sevecenliğini gözler önüne sererek.
"Kızlar,anlaştınız heralde." dedi annem bizi tek tek süzerek.
"Valla anlaşmadık Ayşe teyze.Giyiniyoduk,sonra bir baktık ki hepimiz çift yumurta üçüzleri olmuşuz." dedi Ecem.
"Çift yumurta üçüzleri?" dedim Ecem'e dönerek.O da omuz silkti.Ve benden kafaya bir şaplak!
Annemlerde bize gülerken biz birbirimizi ite ite evden çıktık.Bahçeden de çıktım derken kafama bir top geldi.
"Hay ebeni dıt dıt ya!Bugün neden her şey beni buluyo aQ?!" diye söylendim.
"Çok konuşma da topu yolla cici kız!" dedi bir tane ço- çocuk mu?Ne çocuğu?Meteor lan bu!Heyt yavrum heyt.Senin o terli tişörtünün altından gözüken baklavarını yiyeyim.
"Sen bana cici kız mı dedin ukala çocuk?" diye sordum alayla.
"Evet öyle dedim." dedi.
Ben kiiim,cici kız olmak kim?İçimden ço- öhööğm.Meteorla dalga geçerqene aklıma gelen piç fikirle bizim kızlara döndüm.
Kızlar da bana öyle bakarken ayağımın dibinde ki topa,daha sonra da meteora baktım.
"Topunu mu istiyorsun?" diye sordum.
"Evet,gönder artık." dedi bıkmış bir ifadeyle.
Nah alırsın.
Yerdeki topu ayağımla havaya kaldırıp göğsüme çıkardım.Göğsümde iki kere sektirdikten sonra dizim indirip dizimde sektirmeye başladım.Kızlar benden biraz uzaklaştıktan sonra Gizem'e pas attım.Gizem topu göğüs vurarak yakaladı ve kafasına çıkarttı.Kafasıyla 10 kere sektirdikten sonra Ecem'e yolladı.Ecem,topu kafayla karşıladı kafasında iki kere sektirip ayağına yolladı.Ayağıyla da 5 kerr sektirip bana pas attı.Ecem gibi ayağımda 5 kere sektirip topu elime aldım.Kafamı kaldırıp meteor ve diğer 2 meteora baktım.Ağızları açık bizi izliyolardı.
"Topu nah alırsın.Bu arada,ben cici kız değilim." diyip piç gibi sırıttıktan sonra topu havaya kaldırıp diktim.
Elimle gözüme gelen güneşi kapatıp topun nereye gittiğine baktım.Top ortalarda gözükmüyordu dicekken bir cam kırılma sesi.Gözlerimi kocaman açtıktan sonra bizim kızlara baktım.
"Koş lan koş!!" diye bağırdık aynı anda.Meteorlara arkamızı dönüp koştuk.Ama ben koşarken biraz yavaşlayıp onlara döndüm ve bir elimle parmak çektim ve gülerek tekrar önüme döndüm.Günün ilk piçliği işte!!!

Best Friends Forever!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin