Sıcaktan kavrulurken bi yandanda selenlerin yazlığına gitmek için izin alıyorduk.
"Gülsüm ablacım valla bişi yapmıycaz denize girsek yeter bize"
"Kızlar valla bilmiyorum Serhat amcan gelsin soralım birlikte"
"Kızlar mı? Gülsüm abla valla ayıp ediyorsun ben neyim burda?"
"Haklısın enescim dil alışkanlığı hadi sen o kaslarınınla bize ufak bi gösteri yaparak şu kolileri çatıya çıkarmama yardım et"
"Tamam abla" dedi, gülsüm abla bize göz kırpıp önden gitti.
"Kızlar bakın bu koliyi şurdan tutup kal- ananı satıyım bu ne lan ?!!"
"Noldu enescik ağır mı geldi" dedi selen alayla
"Yok canım ne ağırı belim tutuldu" dedi. Gidip kutunun öbür tarafından tutup çatıya doğru ilerledik. Telefonum çalınca kutuyu bırakıp telefonu açtım. Kutuyu bırakınca enes düştü
"Lanet olsun şebnem!!"
"Üzgünüm" dedim dudak büzerek. Arka bahçeye çıktım.
"Naber güzellik?"
"Yanlış numara."
"Hahahahaha hiç sanmıyorum."
"İyiyim sen nasılsın?"
"Söyleyeceğin şeye göre iyi yada kötü olucam gülsüm abla izin verdimi?"
"Hayır yani akşama Serhat amca gelince soracakmış."
"Hımm anladım sizi kacta alayım ordan?"
"Yarım saat sonra..."
"Anladım güzellik."
"Kaan!!" dedim uyarırcasına.
"Tamam be çirkin şey sonra konuşuruz."
"Tamam bay." dedim ve telefonu kapattım.
"Kimdi?"
"Kaan."
"Hımm ne diyo bakalım yere bakan yürek yakan"
"İzin alma şeyini sordu, yarım saat sonra enesle beni almaya gelecek."
"Anladım, sana bişi dedi mi?" dedi selen dirseğini geçirerek
"Ya mal mısın selen ne dicek bana! Hem biz arkadaşız bunu herkes biliyo!"
"Yaa tabii tabii..."
"Kapa çeneni." dedim omzuna yumruk atarak.
"Kızlar gelin kurabiye ile süt var!!" dedi balkondan gülsüm abla.
***
Kapı çalınca gidip kapıya baktım gelen Kaan'dı. Anlaştığımız gibi tam yarım saatte gelmişti.
"Bu ne dakikliktir kaan bey?"
"Beklemeyide bekletmeyide sevmem şebnem hanım." dedi ve göz kırptı
"Ay havanı yesinler!" dedim elini omzuma atıp oturma odasına geçtik.
"Enes kalk Kaan geldi gidiyoruz."
"Şimdi olmaz."
"Enes!"
"Şimdi olmaz"
"Enes!!"
"Şimdi ol-" derken Kaan gidip yakasından tutup çekiştirmeye başladı. Enes'in ayakkabıları ile hırkasına elime alıp gülsüm ablaya seslendim "gülsüm abla biz gidiyoruz herşey için sağol!!"
"Önemli değil yine beklerim!!" dedi, kapıyı kapattım.
"Eğer bir daha gelirsem 110 kilo olup çıkıcam burdan." dedim göbeğimi ovuşturarak.
"Hahaha zaten 110 kilo değilmisin?"
"Değilm kaan."
"Bence öle gösteriyosun."
"Kapa çeneni kaan." dedim ve arabayı çalıştırıp gaza bastı.
Yol bayunca enes konuştu biz dinliyomuş gibi yaptık. En son dayanamayıp Damla'yı aradım.
"Naber tatlım?"
"Ooo sen beni ararmıydın ya."
"Faturam ödenince tabikii..."
"Ya hahahaha ee izin alabildiniz mi?"
"Akşama serhat abiye sorcakmış."
"Of ya bari izin verse."
"İnşallah be gülüm." dedim telefonu kapattım. Hala konuşuyordu çenesinin vidaları gevşedi bu çocuğun.
"Olum lan bi sus!!!" dedi Kaan bıkkınlıkla.
