Yaşanmışlar

66 15 1
                                    

-Jack'in Olayı

Her zaman ki gibi o lanet olasıca alarmın sesiyle uyanmıştım.Bu kadar lanet bir ses olamaz.Dün gece hayatımın en berbat hatırasını tekrar rüyamda gördükten sonra uyuyamamıştım zaten.Bir de bu yetmez gibi bana bu günü yaşatan hayatımda ilk defa delicesine sevdiğim kız bir seneden ve o günden sonra buluşmak istediğine dair mesaj atmıştı.Canı cehenneme.Hiç gitmek onun bir zamanlar ölene kadar izleyebileceğim ama şuan tiksindiğim yüzünü görmek istemiyorum.Ama lanet olasıca merakım.Aradan geçen bir seneden sonra derdi neymiş merak ediyorum işte.Bu düşüncelerden ayrılıp yataktan kalktım ve soğuk bir duş aldım.Daha sonra siyah pantolonum mavi t-shirt ve siyah ayakkabılarımı giyip,benim bu lanet buluşmaya gideceğim haberin geldiği telefonuda alıp evden çıktım.Arabaya binip buluşacağımız cafeye doğru sürdüm.Cafeye geldiğimde nefesim daralır gibi oldu.Hayır onu artık sevmiyorum.ASLA.Ama bu duygu bu his neden oluyor o zaman.Yürümeye başladım ve cafeden içeri girdiğim an gözlerim onu aradı.Evet oradaydı işte.Ağır ve umursamaz adımlarla oturduğu masaya doğru yürüdüm.Beni fark edince ayağa kalkıp sarılmak için hamle yaptı.Ama elimle onu engelledim ve masaya oturdum.Gözlerimin içine bakıyordu.Bana böyle bakmaması lazımdı.Sevmiyordum işte ama içimde bir şeyler oluyordu.Konuşmayıp öylece bakacağını anladığım zaman "Beni neden çağırdın?"diye sordum.Bir süre daha bana baktıktan sonra konuşmaya başladı."Jack inan çok pişmanım.Sana yaptığımdan sonra.Ben seni çok özledim"dedi.O an içimde öyle bir öfke patlaması yaşadım ki.."Sen beni aldattın Allison.Aldattın!.Ben sana dokunmaya kıyamazken sen onla Daniel ile birlikte oldun.Şimdi bana gelip üzgünüm seni özledim deme."deyip yerimden kalkmıştım ki kolumu yakaladı.ona baktığımda"Beni eve bırakır mısın peki Jack,lütfen."dedi.Bu kadarını da yapabilirdim.Altı üstü eve bırakacağım ne olabilir ki.Kafamı tamam anlamında salladım ve ona hiç bakmadan arabaya doğru yürümeye başladım.Ben koltuğa oturduğumda oda bana yetişmiş ve arabaya binmişti.Yol çok sessiz geçti.Bir yandan işime de gelmişti.Ben konuşmasını bekliyordum ama her neyse işte.Kapının önüne geldiğimizde hiç kıpırdamadan oturmaya devam etti.En son anlamış olacak ki bana doğru döndü ve "Jack bu son görüşmemiz bari o yüzden şey eski günlerdeki gibi beraber son kez sıcak çikolata içebilir miyiz?"dedi.Evet doğru bu son görüşmemizdi ve ondan çok ben bu özlemle andığım zamanı son kez yaşamayı hak etmiştim.Kafamı tamam anlamına salladım ve birlikte arabadan inip,eve doğru yürümeye başladık.Eve girdiğimizde pardon ev diyorum bu bir hakaret olu.Bildiğin saray yavrusu eeee tabi olsun o kadar.Kızın babası dünyaca ünlü olan Edward adında bir mafya babası.Tüm dünya onu tanır ve ondan korkar.İtiraf ediyorum bende korkuyorum.Zaten biz çıkarken de sevmezdi beni.Sürekli bir açığımı arayıp işkence etmek isterdi.Ben bunları düşünürken Allison elinde iki fincanla gelmişti.Benim fincanımı aldım ve bir yudum içtim.Hiç konuşmadan geçen bir 20 dakikanın sonunda sıcak çikolatalarımız bitmişti.Ama beni anlam veremediğim bir uyku bastırmıştı.Gözlerim ağırlaşarak kapanmaya başladı,tutmak için ne kadar çaba harcasam da boşunaydı.Gözlerim kapanmadan önce duyduğum son şey Allison'un ağzından dökülen o sözler oldu."Bugün beni reddetmenin cezasını fazlasıyla çekeceksin Jack."

Uyandığımda tanımadığım bir yatakta,odada yatıyordum ve üstüm çıplaktı.Yanımda ise ağlamaktan gözleri şişmiş ve her yerinde morluk olan Allison yatıyordu.Bunlara bir anla verememiştim.Tam kalkmak üzereyken kapı birden açıldı ve korktuğum o mavi gözlerle karşılaştım.O an kafama Allison'un ne yaptığı dank etti.İntikamını ben ölene kadar belkide beni öldürecek kişi olan babasının ellerine bırakmıştı.Edward'ın o gür sesiyle kendime geldim."Ne yaptın lan  sen kızıma."diye kükrüyordu.Tam o anda Allison'un hıçkırarak "Bana zorla sahip oldu baba."demesi duyuldu.O an hiç bir şey demedim.Çünkü ne desem boştu.Edward adamlarına seslenip beni işkence odasına götürmelerini söyledi.Daha sonrasında adamlar beni bir odaya getirerek kapıyı üstüme kilitlediler.Duvarlar kurumuş kanla kaplı ve etrafta kim bilir hangi çeşit işkence yapılan bir sürü alet vardı.Aradan geçen yaklaşık bir saat sonra.Edward gayet sinirli bir halde içeriye girdi ve beni yumruklamaya başladı.Daha sonra bir sandalyeye bağladı ve ayağıma eritilmiş pet şişe bastırd.Ayağımın derisi soyulmuştu.Daha sonra odadaki gördüğüm bütün işkence aletlerini üzerimde uyguladı.Kimisi karnıma iğneler batırırken kimisi sırtıma ineler batırdı ve daha bir çok şey.Bir ay boyunca bütün bu işkencelere tekrar tekrar maruz kaldım.Bir ayın sonunda bir sabah beni apar topar arabaya bindirip ormana attılar.Gitmeden önce ise Edward'ın adamlarından biri "Seni bıraktığı için kurtuldum sanma ölene kadar peşinde ve ecelin o."dedi ve ardından arabaya binip uzaklaştılar.Ormandan çıkana kadar sürünerek ilerledim.Daha sonra ise ambulansı aradım ve gelip beni aldılar.İki aya yakın hastanede tedavi gördüm,yaralarım iyileşince ise taburcu oldum.Ardından bir ay daha toparlandıktan sonra iki hafta öce şuan ki evim olan Londra'ya taşındım.

CENNET VE DÜNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin