38

29 4 6
                                    


Oy lutfn

"S-seungmin bune?!"

Odaya giren arkadaşlarıma halsiz ve duygusuzca baktım. Bileğim de ki dikiş izlerine bakıyorlardı

Felix'in gözlerinin dolduğunu görebiliyordum ama birşey diyecek hali bulamadım kendimde. Onun ağlaması beni üzmüyordu.

"yara jisung" jisung dolan gözlerini silip yanımdaki koltuğa oturdu. Diğerleride şaşırmış ve bir şeyler söyleyerek yaraya bakıyorlardı.

"onu sormadım seungmin... Neden yaptın" bakışlarımı ondan çekip duygusuzca yere sabitledim. "sanane"

İstemiyordum. Onlara kötü davranmak veya sert çıkmak istemiyordum. Ama elimde değildi sanki herşey. Sanki herşey elimden kopartılmış, duygusuz birisinin kontrolü altına verilmişti.

Jisung şaşırdı dediğim şeye ama takıldığı şey hala bu değildi. "S-seungmin? İyi misin" bu sefer de felix konuştu. Bakışlarımı perdesi kapalı olan cama çevirdim "sence felix? Durmadan aldatılmak nasıl bir his biliyor musun? Ben biliyorum. Damarımın patlaması gibi bi his. Sana da yapmalımıyım?" histerik bi gülüş atıp diğerlerine döndüm. Bu sırada felix gözlerini sonuna kadar açmış, bir kaç adım geri gitmişti

"defolup gidin buradan. Zaten ölmeyi ve bedenimi çürümeye mahküm etmeyi başaramamışken sizi çekmek istemiyorum."

Herkes anlamaz gözlerle bana bakıyordu. Belkide en yakın arkadaşlarım artık benden nefret ediyordu. Chan beni sevmezken onların sevgisi neyime yarardı ki?

"Seungmin fazla tepki vermiyor musun sencede?" minho konuşunca tekrardan güldüm. Beni anlamıyorlardı.

"fazla mı? Chan yüzünden 2 yılım cehennemden beter geçerken, 2 kere... yok yok belkide daha yakalayamadığım zibilyon tane yalana kandım ben! Üstelik kimse beni sevmezken, onun beni sevdiğine inanarak yaşıyorken sencede aldatıldığımı öğrenmek abartı mı!?"

Derin nefes alıp hepsine teker teker baktım. Korkuyorlardı benden. Belkide onlara zarar vermemden. Ben daha kendimi öldürmeyi becerememişken onlara ne yapıcaktım ki?

"çıkalım... Yanlız bırakmalıyız" hyunjin sonunda mantıklı bişey söyleyince histerik şekilde güldüm "evet öyle yapın ve kendi sağlığınızı garantileyin" neden böyle yapıyordum? Kendi hırsımı neden beni sevenlerden geciriyordum? Cevabı belliydi. Onlarda bana chan gibi yalan söylüyor olabilirlerdi. Bana acıyorlar hatta benim olmadığım zamanlarda benimle dalga geçiyor olabilirlerdi.

Jeongin en arkalarında duruyordu en başından beri. Ama hepsini iterek öne geçti "bencil olma kim seungmin... Chan'ın hıncını bizden çıkaramazsın. Sen canavar değilsin kendine gel"

Belkide iki yumrukla öldürebilirdim karşımdaki cılız küçük çocuğu. Yapmamam için bir sürü neden varken sadece iki üç nedene tutunarak onu öldürme isteğiyle dolup taşıyordum.

Ona cevap vermeyince daha yüksek ses tonuyla konuşmaya başladı.

"ölmeyi ne kadar kolay sanıyorsun sen?! Sence sen ölünce biz çok nu mutlu olacağız!? Peki ailene ne olucak!? Seni kurtaramadıkları için gecelerini uyuyamayarak kendilerini suçlayarak geçirecekler! Bizi düşünmüyorsan lia'yı düşün. Sence o sensiz nasıl dayanır!? Onun en büyük dayanağı sensin kim seungmin! Kendine gek ve saçma salak hareketler yapma. Benim hyungum değilsin sen. O karıncayı bile incitmez, kendisinin canını tatlı bulurdu." jeongin lafını bitirip hızla odadan çıktı. Ardından hyunjin onun peşinden gitti.

Dediği şeyler yaşadıklarım gibi bi o kadar da ağırdı. Dediği şeyib ağırlığında gözlerimin dolmamasını engellemek için derin nefes aldım.

"odadan çıkın..." bu sefer dediğimi ikiletmeden çıktı hepsi.

Jeongin doğru konuşmuyordu. Kimse beni düşünmezdi. Kimse beni özlemezdi. Haksız çıkmalıydı jeongin. Bana göre haksızdı o.

Ara bolum

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 6 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

cobain // chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin