OYUN

102 2 1
                                    

Gözyaşlarım içinde fotoğraf albümünün kapağını kapattım.Beliz,kız kardeşim onu geçen yıl okulunda çıkan yangınla kaybettik.Bedeni alevlerin arasında kül oldu.O saatlerde onun bedeni cayır cayır yanarken ben ise gece klubünde günümü gün ediyordum. Kendimi hep suçlu hissettim ona karşı hiç yanında olamadım.Şimdi ise ani bi kararla Türkiye'ye döndüm.Gerçekten Beliz'e neler olduğunu öğrenmem lazım.Ben derin düşüncelere dalmışken telefonum çaldı.Defne arıyordu.Benim en yakın arkadaşım galiba geri döndüğümü öğrendi.Telefon ısrarla çalınca hafif bir tebessümle telefonu açtım ki açar açmaz onu sımsıcak sesiyle karşılaştım.                                                                                                                 -''Ranya''  bu ses tonuna gülümsedim ne kadar da özlemiştim.Gülümseyerek  cevap verdim.'' canım ''   -nasılsın iyi misin döndüğünü duydum nasıl haber vermezsin seni çok özledim dedi bi an mutlululukla ''sakin bebeğim daha yeni döndüm evde dinleniyorum malum yarın başlamam gereken bir okul var ayrıca bende seni çok özledim  dedim.'' Konuştuğumuzdan beri kararını değiştirmedin mi?Hala emin misin bizim okula gelmek istediğine dedi.'' Defne beni biliyorsun kararımdan kolay kolay dönmem. Beliz'e ne olduğunu o okulda ne işler döndüğünü öğrenmem lazım dedim bi solukta.Defne ise ses çıkarmadı sonra derin bi nefes alıp '' -Haklısın ne olursa olsun yanındayım ben neyse sen dinlen biraz yarın okulda buluşuruz dedi birbirimize bi sürü sevgi sözcüğü sarfettikten sonra telefonu kapadık.Sonra yatağıma uzandım.Beni nelerin karşılayabileceğini düşünmeye başladım.Beliz'i geri getiremeyecektim ama içimi rahatlatabilecektim .Yoksa Defne'nin dediğine göre kazara olan bi yangın değildi.Bunu aklım almıyordu bu işte kesin bişey vardı ve ben bunu çözecektim.Ertesi sabah gözlerimi alarmın sesiyle açtım.hızlıca kalkıp bi duş aldım.Sonra hemen dolabımın karşısına geçtim.Üzerime birşeyler geçirdim ve biraz makyaj yaptım.Normalde yapmazdım ama güçlü görünmek zorundaydım. Sonra nilüfer teyze içeri girdi  mete ve defnenin geldiğini haber verdi.Hızlı adımlarla aşağı inidim çantamı alıp dışarı çıktım.Mete arabanın yanında bekliyordu sonra ona sarıldım.Mete benim en yakın erkek arkadaşımdı.Defne mete ve ben hiç ayrılmazdık.Mete önceden bizi okula götürüyordu anladım ki hala bu korumacı tavrındaydı.Yol boyunca kimse konuşmadı.Sonra hızla okulun otoparkına girdik.Kapıdan dışarı çıktığımda ilk okulun ismi dikkatimi çekti.''SAVAŞER KOLEJİ'' sorarcasına Meteye döndüm . -Uzun hikaye sonra anlatırım dedi.Kafam karışmıştı.Okula doğru ilerlediğimizde bakışlar bize doğru çevrilmişti.Bunu aldırış etmeden yürümeye başladık.Sonra ben müdürün  odasına girdim .Etrafıma baktığımda hiç kimse yoktu.Biraz bekledikten sonra hızla kapı çarpıldı.Arkamdaki kişinin odaya girmesiyle çarpıcı bir koku bedenimi sarstı.Sersemlemiş bedenimi kapıya doğru çevirdiğimde öfkenin bi beden de en yüklü halini gördüm.Beni öfkesiyle hapsetmeye çalışırcasına ateş saçan gözleriyle bana baktı ve ''çık dışarı '' dedi. Bense ne olduğunu anlamaya çalışırken kendime geldim fakat hiçbir şey söyleyemedim.Manasızca karşımdaki siniriyle yarışa girebilecek yakışıklılığa sahip olan çocuğa bakıyordum. Bu sefer sesini biraz daha yükselterek ''çık dışarı''  diye bağırdı. Tabi ki onun dediğini yapmayacaktım bu yüzden ona gözlerimi devirerek sırtımı döndüm. Birden bir güç kolumu sıkarak kendine çevirdi canım yanmıştı ama bunu ona belli etmedim ''Seni sinirlendirmemi istemezsin küçük hanım'' dedi suratıma çarpan nefesinden tüm vucudumun irkildiğini hissettim. Cümleyi idrak etmeye çalışırken ''beni sinirlendiremezsin'' deyip küçük bir gülücük koydum yüzüme. Eliyle saçımı kulağımın arkasına atıp fısıldayarak ''niye ki bebeğim sinirlerini mi aldırdın?'' dedi ve arkasından bir kahkaha attı. Ondan birkaç adım uzaklaşarak ''benden uzak dur''dedim ve devam ettim.''Müdürü bekliyorum sınıfımı öğrenip çıkıcam zaten'' biraz daha bekledikten sonra telefonum çaldı.Telefonumu elime aldığımda Mete'den kantinde olduğunu belirten mesaj gelmişti.Beklemekten vazgeçip kapıya doğru ilerledim.Tam kapıdan çıkacaktım ki ani bir kararla ona doğru yaklaştım ve parmak uçlarımda yükselerek kulaklağına doğru eğildim.''Sanırım görüşürüz demem gerekir ama bir daha görüşmemeyi umuyorum bayım'' dedim sahte bir kibarlıkla ve onun bişey söylemesine fırsat vermeden kapıdan dısarı çıktım.Yavaş adımlarla kantinden içeri girdim. Defne ve Mete'nin yanına oturdum.Onlarla sohbet etmeye başlamıştım ki kantinden içeri giren onu gördüm.Umursamaz tavırlarıyla etrafı süzerken, keskin bakışlarıyla kanımı donduruyordu.Siyahlar içinde inanılmaz derecede kusursuz görünüyordu,siyah onun rengiydi sanki.Bakışlarımız birleşince kafamı çevirdim ve Defne'ye usulca sordum.''Şu siyahlı çocuk kim'' Defne ise kimden bahsettiğimi anlamışçasına etrafa bir göz attı ve anlatmaya başladı.''O Barlas Savaşer  kolejin sahibinin oğlu, yakışıklı olduğu kadar çapkın da ama okuldan grubu dışında hiçbi kızla olduğunu duymadım.Yani modeller mankenler falan deyip kendi kendi güldü ve devam etti''Bi kalbi olduğuna bile şüpheliyim''yavaşça bakışlarımı Barlas'a çevirdim ne yazık ki oda bana bakıyordu.Meydan okuyan bi gülümseme attı gözlerimi devirdim ve bizim masaya doğru gelen kıza çevirdim bakışlarımı gülümseyerek sordu''Ranya sen misin?'' kafamı onaylarcasına sallayıca devam etti.''Müdür bey haber vermemi istedi sınıfın 11-D bu dersin de dans odasında haberin olsun''dedi ve gülümseyerek uzaklaştı.Defne ve Mete'ye döndüğümde ''aynı sınıfta değiliz ''dediler üzgün bi şekilde onlardan ayrılıp dans odasına doğru ilerledim.Ordaki görevliye yeni öğrenci olduğumu söyledikten sonra gerekli eşyaları alıp soyunma odasına doğru ilerledim.Soyunma odasına girip verilen şort ve tişörtü giydim.Aynaya baktığımda gayet güzel olmuştu.Yavaş adımlarla dans odasına doğru ilerlediğimde gözler bana çevrildi.Herkesin bana bakıp fısırdaşmasını ilk baş anlam veremesemde Barlas'ı görünce taşlar yerine oturmuştu.Arkasında iki kız iki erkek vardı ve tam salonun ortasına karşıma dikildiler.Barlas birkaç adım da yanıma kadar geldi ve aramızdaki mesafeyi kapatıp konuşmaya başladı.''Görüşürüz demeliydin şaşkın, oda da o cümleleri kurduktan sonra bu kadar rahat dolaşabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz bayan''dedi dalga geçer gibi.Tam neyi ima ettiğini soracaktım ki kafamda aşağı soğuk su dökülmeye başladı.Herkes şaşkın bir ifade ile bana bakarken, ben ggözlerimden ateş fışkırıcasına Barlas 'a bakıyordum.Bana baktı ve arkasını döndü sonra salonda sesi duyuldu.''Bu da hoşgeldin hediyesi'' tam arkasında bağıracaktım ki hoparlörden adımı duyunca şaşırdım ve ıslak kıyafetlerle müdürün odasına gittim.Adam beni görünce şaşırdı tabi ve ne olduğunu sordu.Olayı tam atlatmadan dans dersinde olduğunu söyledim.Kafası karışmış bi şekilde bana baktı ve söylenmeye başladı.''İyide kızım senin sınıfın bile belli değil, ben de onu haber vermek için çağırdım seni 11-B sınıfın hadi üzerini değiştir sınıfına çık''dedi.Kafam karışmış bi şekilde çıkarken gördüğüm manzara karşısında taşlar yerine oturdu.Barlas ve grubunun yanındaki kız bana sınıfımı söyleyen kızdı.Başımdan aşağı kaynar sular dökülürken oyuna geldiğimi anladım.Barlas savaşer ile göz öze gelince meydan okuyucu bir şekilde gülümsedi.Seni mahvedeceğim savaşer dedim içimden.Seni mahvedeceğim.

-MERHABAA MİLLET ilk bölümle karşınızdayım.Lütfen yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin.Hikayeyi çok yakın bi arkadaşımla yazıyorum.Okumaya devam edin lütfen:ddDD 

MULTİMEDİA: BELİZ

Elimden TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin