~HER ZAMAN SENİNİM~

1.3K 105 69
                                    

Bir yaz günü bütün herkes dışarıdayken ben yurt odamda yatağımın sağ tarafında leptop, önümde kitaplar, kulağımda kulaklık ile kitaplara göz geçiriyorum. Notlarımın hepsi çok yüksek olsa da bunları düşürmek istemediğimden oturup kitaplara koyuldum. Ben Azra Çetinkaya. Hayallerimin peşinden koşuyorum. İstanbul Yenişehir Üniversitesi'nde Psikolojik danışmanlık ve rehperlik bölümünün 2.sınıfındayım.Kızlarla dolu bir yurtta kalıyorum. Hastane de Psikolog olmayı çok istiyorum ve bunun için elimden geleni yapıyorum. Aslında bunu istememin sebebi, küçük yaşta babamın bizi terk etmesi büyük bir etken. Onun bizi terk etmesi benim psikolojik sorunlarıma yol açmıştı. Terk edeli tam 18 yıl olmuştu. Artık onu hiç hatırlamıyorum. Sadece kafamda bir baba figürü var ama gölge gibi yüzünü göremiyorum. Annem ise ne zaman bu konuyu açsam beni susturuyor. Annem de babama benim kadar kızgın. Bunları düşününce sinirleniyorum ve bir şeyler kırıp dökebiliyorum. O yüzden artık geçmişte kalan bu düşünceleri kafamdan attım.Cam kenarındaki soğuk içeceğimi elime alıp bardağımdan küçük bir yudum alarak içimi soğutmasını umdum; ama pek fayda etmedi. Hava çok daraltıcıydı. Bu sıcakta da ders çalışmak çok zordu. O sıra kapım tıklanmadan açıldı. Oysaki kapıya her zaman astığım  ''Rahatsız etmeyin.'' yazımı asmıştım ama bu Ayça olunca böyle şeyleri pek umursamıyor. Ayça benim buradaki en yakın arkadaşım. Birbirimiz hakkında her şeyi biliriz. Onu seviyorum. Özellikle umursamaz tavırlarını.. Çok hiperaktif bir kızdır. Ben ise bunun tam tersiyim. İstedigim zaman ben de öyle olabiliyorum; ama daha çok kontrolcü bir kızım.

''Hey, bu sıcakta ders mi çalışıyorsun?'' deyip karşıma geçti ve elindeki içeceğinden bir yudum aldı. Diğer elinde de kovboy botları duruyordu.

''Kapıdaki yazıyı görmedin mi?'' diye sordum gülerek. Gülümsedi ve botları uzattı.

'Sana hediyem var'' Deyip elindeki botları gösterdi beni takmayarak. Şaşkınca ona baktım.

''Bir dakika. Ciddi miydin?'' diye sorduğumda gözlerini devirdi ve gülerek:

''Ciddi mi görünüyorum?'' diye sorduğunda güldüm.

''Hayır, çok komiksin. '' dediğimde ofladı ve sağ ayağını yere vurarak:

''Hadi ama Azra. Çok eğlenceli olacak.'' dediğinde kitaplarımı göstererek:

''Gelemem, işlerim var.'' dediğimde yanıma geldi ve yatağa oturdu.

''Son yılın 2.dönemindeyiz. Notların olağanüstü.'' deyip elimdeki kitabı aldı ve kapadı. Sonra devam etti.

'' Ankara'da seni bekleyen işin bile var.'' dedi ve ikna edici bakışlarla bana bakıyordu.

''Stajyerim. Hep iş var, ödeme yok. Artık çalışmam gerek, para kazanmam gerek.'' dedim bıkkınca.

''Hadi ama beni mi kıracaksın?'' dediğinde gözlerimi devirdim ve başımı hafifçe sağa sola salladım.

''Ben Ata bile binmedim hiç.'' dediğimde dudağını ısırdı.

''Sen de Ata binmezsin atları seversin, izlersin. Bir şey yaparsın. Asıl konu bu değil Azra.'' deyip gözlerime baktı. Güldüm.

''Biliyorum. Tatlı, çekici erkekler.'' dediğimde gülümseyerek başını sağa sola salladı.

''Hayır, tatlı  erkekler değil, hayatında gördüğün en tatlı, en çekici erkekler!'' diye haykırdı resmen. Oraya gitmeyi çok istiyordu. Dişlerimi göstererek güldüm. O da güldü.

''Lütfen.'' dedi ve yavru kedi gibi baktı. Hayır diyemedim. Başımı sallayarak:

''Peki.'' dediğimde oturduğu yerde dans etmeye başladı. Elindeki botlara göz ucuyla baktım. İşaret parmağımla botları göstererek ona döndüm.

HER ZAMAN SENİNİM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin