✴1 - RANA

103 9 11
                                    


1 - RANA

Rana KAYGI


Adım Rana.

Annemden aldığım mavi gözlerim ve sarı saçlarım var. Biraz fazla Duygusalım. Kötü olan herşey beni ağlatır. Ya da ben öyle olduğunu düşündüğümde de. Genelde sakince olayları çözmeye çalışan tarafımdır. Kavgadan yana değilim . Kimseyle konuşup anlaşmadan kavga etmek bana saçma geliyor.

İnsanların gözüne en fazla 5 saniye bakabiliyorum. Bu benim en saçma bulduğum özelliğim. Ama bir insana 20 saniye hiç gözünü ayırmadan bakınca farklı anlamlar yüklüyorum.

Sanki güneşten kopan bir parça gibiyim. Etrafıma yavaş yavaş yayılarak alışıyorum. Çok çabuk alışan biri değilim zaten.

Kitap okumayı seviyorum kafamı dağıtıyor. En azından , şimdilik.

Kalbimdeki acı sayesinde belkide ayaktayım. Kendimle hayatım arasında kalmış kadar sahte gibiyim. Her şey olması gerektiğinden fazla garip , fazla sessiz.

Uçsuz bucaksız kantsız pulsuz. Renksizdi sanki hayallerim. Kalbimdeki kırmızı kan siyahtı sanki. Burnumdan hafifçe giren hava damarlarımdan zar zor geçiyordu sanki.

Eskiden ne de güzeldi herşey. Ne toz pembeydi. En azından mutluyduk. Onlar varken. Şimdi tamamen yalnız gibiyiz. Böyle sanki yağmurun buluta bulutun da yağmura ihtiyacı varmış gibiyiz.

İkimizde birbirimize sahip çıkıyoruz. O olmasaydı napardım hiç bilmiyorum. Ama şimdi çok şükür en azından mutluyuz. Belki bazen her şey üstümüze geliyor ama yinede beraber mutluyuz. Yani mutlu olmaya çalışıyoruz.

Ablam benim için bu hayattaki tek kişi. İyi ki benimle. Zaten diğer akrabalarımızın yüzümüze baktığı bile yok. Hiç benimle ablamı sevmezlerdi. Sanki mecburiyetten seviyorlarmış gibi yaparlardı. Bir tek halam bize ay başı para gönderiyor o da iyi kalpliliğinden. Yurtdışında olduğu için pek yardımı olmuyor. Çok fazla çalışıyor.

Ablam üniversiteyi bitireli 2 yıl oldu. İşletme bölümünden mezun olunca güzel bir kafe açtı. Allah'a şükür çok iyi işliyor. Kafesi her gün dolu nerdeyse.

Bense hala içim yanıyor ama belli etmiyorum. Babamla Annem bizim herşeyimizdi. Onlar gidince sanki bizden bir parça gitti. Güçlü olmaya çalışıyorum. Geçen sene derslerim çok kötüydü. Hiç kafamı vermiyordum daha sonra ablam bana " Sabır herşeyin başıdır elbet bir gün bizde onların yanına gidicez onlar bizim bu dünyada iyi şeyler yapmamızı isterler " Ablamın böyle konuşması 2.dönem beni aklımı başıma getirmişti ama 1.dönemden dolayı bir şey yapamadım.

Yazın ablamın yanında çalışarak okul harçlığımı çıkardım. Şimdiyse okulların açılmasına 5 gün kaldı.Tabi yeni okulumuzla tanışmaya 5 gün kalmıştı.

Bir gün Elçinle çalışıyorduk ve bir telefon gelmişti. Busedendi.

Telefonu kulağıma yavaşça götürdüm. " Alo "

" Rana bana yardım et. " busenin sesinde telaş ve üzüntü vardı.

" Sankin ol. Noldu ? " dedim onu sakin etmeye çalışarak.

" Rana polisler peşimde napacağımı bilmiyorum. Sizin kafenin iki sokak yukarısındaki mahalledeyim. Nolur yardım et.!" buse bunu söylerken oldukça korktuğu belliydi. O anda bende polis lafını duyunca irkildim.

Buse polislerle daha önceden gözlük çaldığı için haşır neşir olmuştu ama bu sefer büyük bir olay olsaki çok fazla korkmuştu.

" Bana bak sakin ol. Hemen geliyoruz. " onu daha sakin tutmaya çalışarak uyardım. Elçin olan biten her şeyi anlamıştı ve hemen çıkışa doğru yöneliyordu ki Defneyle çarpıştı. Ben hızla telefonu cebime tıkarken Defne neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

" Hadi acele etmemiz lazım " telaşla onları uyardım.

" Sürekli bizimde başımızı belaya sokuyor. " dedi sinirle Defne.

Biz telaşla çıkarken ablam bize anlamyan gözlerle bakıyordu. Ona sakince bir bakış attım. Daha sonra koşmaya başladık. Vardığımızda Buse gözlerinden seller akar gibi ağlıyordu.

" Buse " telaşla onu sakinleştirmeye çalıştım. "

" Saat ? " Elçin telaşla elindeki saate bakıyordu.

" Saati mi çaldın ? " dedi sinirle Defne . " Başımıza onca şey hep senin yüzünden geliyor zaten. Bıktım artık. "

" Ya kızlar saçmalamayın sakin olun lütfenn " oratamı yumuşatmaya çalışarak.

Ki o sırada olan olmuştu. Başımdan aşşağı sıcak su mu döküldü soğuk su mu döküldü anlayamadım. Kanım donmuştu adeta.

O zaman ablam bana çok kızmıştı ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Arkadaşımdı ve yardım etmek zorundaydım yılların dostluğu sonuçta.

Bu haber hepimizi ifşa etmişti. Busenin yanında bizde yanmıştık. Defne kan kusmuştu resmen. Daha sonra olay okula kadar gidince okuldan atıldık. Diğer hiçbir okul bizi kabul etmiyordu ta ki ablam bize son bir okul bulana kadar.

Bizde 4 kız olarak yeni okulumaza alışmak zorundaydık. Ablam çok kızmıştı. Bu sefer böyle bir şey olmasına asla izin vermicem. Bizim kızlar biraz delilerdir ama iyilerdir . Dürüstlerdir hep iyi sır tutatlar.

Bazen diyorumda iyi varlar. Ekstradan 3 kız kardeş. Buse en yakınım. Herşeyimi onunla paylaşırım. Elçin iyi kızdır kendisi iyi yüzer. Defninde sesi bir ayrı güzeldir. Bende birazcık mırıldanıyorum işte.

Bugün yine güneş parlıyor , kuşlar ötüyor herşey her zamanki gibi. Sanki hiçbir şey deyişmemiş gibi.

Ve Kral. Annemden ve Babamdan kalan tek şey. O benim için çok değerli. Annemle Babam bana Kralı doğum günümde hediye etmişlerdi.

Yine her zamanki gibi beni canım köpeğim uyandırdı. Kral ile koşudan geldikten sonra duşa girdim.

Sarı saçlarımı tarayıp kuruttum. Kotumla ceketimi giydim. Ve aynaya öylece baktım.

Annem hep " Ablan ve senin O maviş maviş gözleriniz bu dünyaya iyiliği getircek " derdi. Hep aynaya baktığımda annemin sesi. Sanki böyle gözlerim yanar gibi olurdu ve ardından bir damla yaş. Annem o kadar güzeldi ki. Bunu bize yansıttığı belliydi.

O kadar da iyi değildim belki ama hep içimin karanlık sinesinde bir umut vardı. Belki beni o karanlık sineden çıkarıp gökkuşağının renklerine bulayabilecek bir umut.

O kadar özlemiştim ki. Ne söylesem ne desem bilemiyordum artık. Kokusunu , gülüşünü , sarılışını , öpüşünü...

Ben annemi istiyordum. Annem benim gözlerimin içine baktığında dağın tepesinde yanan yanardağ söner gibi olurdu. Annemin öyle bir büyüsü vardıki. Ateşe su , suya ateş yelkenlerdi.

Babamında yeri ayrıydı tabi ama Annemin benim üzerinde daha büyük bir yükü vardı sanki.

Yinede ayaktaydım. Ne kadar içimde kızgın alevler yansa da ne kadar içimdeki sudaki balıklar boğulsada ayaktaydım. Ayaktaydık.

Ablam da eğer gitseydi , dayanamazdım. Ablamın bir gülümsemesi benim bu hayattaki amacımı bir kere daha hatırlatıyordu. Sanki Annemin gülümsemesi gibiydi. Ablam her güldüğünde annem gülüyordu sanki.

Sanki her sıcaklığını annemden almış gibi. Beni hayata döndürüyordu. Yaşama sebebimdi.

" Ranaaaaaaaa "

Oy kullanısırsanız sevinirim.

KUŞKUSUZ SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin