Gurubumuz Hikayemiz

Liam Kalkış Gittiğimiz Yerler

3 ayın sonunda yazmaya karar verdim üşengeçlikte level atladım sgafuwhuq iyi okumalar

Şuana dek ziyaret edebildiğimiz bütün o yerleri düşünce,hâla inanmakta güçlük çekiyorum.Avustrlya dünyada en sevdiğim yerlerden biri.Oraya bayıldım ve Louis'le birlikte sörf yapmayı ögrenmek de hoşuma gitti.Ayrınca bir yelkenliyle Sydney Limanı'nın etrafında dolaştık ve Opera Binası'nı gördük.

Japonya da harika.Ayrıca San Diego'da müthiş anılarım var çünkü tesadüf eseri bir kaplan köpek balığı yakaladım.Bütün gün balıktaydık ve sadece küçük balıklar yakalayabildiğim için berbat olduğumu düşünmeye başlamıştım.Sonra oltamı çok uzun süre suda bıraktım ve bir şeyin çekiştirdiğini hissettim.Oltayı çektiğimde bir metrelik bir yavru köpek balığı ucunda sallanıyordu.Bu sadece ikinci balığa çıkışımdı ve sonunda kendimi profesyonel gibi hissediyordum.
Ziyaret ettiğimiz farklı yerlerde yeni şeyler denemeyi seviyorum.Louis her zaman dışa dönük olmuştur ama ben hiç de öyle değilim.Artık beni denemeye davet ediyor ve bu beni daha özgüvenli kıldı.Harika bir şey çünkü gittiğimiz yerlerin kültürleri hakkında daha çok şey öğrenebiliyorum.
Bungee jumping Yeni Zelanda'da icat edilmiş; bu yüzden hazır oraya gitmişken gerçekten yapmak istedim ama sigorta yüzünden yapamadık.Sky Fall ismi verilen ve daha güvenli kabul edilen başka bir şey bulup onu denedik.Gerçi yine de korkutucuydu ve kelimenin tam anlamıyla havada uçtuğumuz için yüksekten korkanlar için pek uygun bir şey değildi.Rahat hissettiğim alandan dışarı çıkıp yeni yiyecek ve aktiviteler denemeyi seviyorum.Bambaşka bir dünya.
Comic Relief için Afrika'ya gitmek kesinlikle bu güne dek yaptığım en iyi şeylerden biriydi.Hayatımı değiştiren bir seyhat oldu.Oraya gittiğimizden bu yana orayı düşünmediğim tek bir gün olmadı; geceleri uykuya dalmadan önce düşündüğün tek şey,genelde Afrika oluyor

Seneler boyunca insanların Comic Relief için yaptığı videoları izlemiştim ama gerçekten orada olduğunuz zaman hissettiklerinizle karşılaştırılınca bir hiçler.Çok hüzünlü ve dokunaklı ama yoksullukla savaşları yerlerde insanların ne kadar olağanüstü olduğunu görmek aynı zamanda ilham verici.Gana'da gecekondu mahallelerine gittik ve hiçbirşeyleri olmamasına rağmen,oradaki insanlar o kadar mutlular ki,Londra'da sokakta yürüdüğünüz zaman,herkes çok mutsuz gözüküyor ve sürekli cep telefonlarına bakmakla meşguller ama Gana'da insanlar el sallıyor,gülümsüyor ve gelip mehaba diyorlar.
Bir çocuk hastenesini ziyaret ettik; insanın içne dokunan ziyaretti.Yardım edebilmeyi çok isterdim ama onların durumunu nasıl iyileştirebileceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu.Keşke tıbbi bilgim olsaydı.dedim.
1D'yle yola koyulduğumuzdan beri müthiş insanlarla tanıştık.Jay-Z'yle tanışmak güzeldi ve Robbie Williams her zaman nazik ve sevecen davrandı.Birkaç kez birlikte FIFA oynadık.
Sıkıcı bir Michael Buble hayranıyım; bu yüzden Madison Square Garden'da sahne aldığımızda annem ve babamla aynı asansöre bindiğini duymak beni heyecanlandırdı.Babam çok komiktir; ona,"Belki oğlumu tanıyorsunuzdur,One Direction gurubunda.." demiş.Michael bizi sevdiğini söylemiş ve babama telefon numarasını vermiş.O günden beri teması hiç koparmadık.
Michael bana baba olacağını mesajla haber verdi.Karısı da seksi bir amca olacağımı ve bebeğin babasının Niall olmasını tercih edeceğini söyledi.Çok komik bir olay çünkü Michael Buble,konserine gittiğim ilk şarkıcıydı.Sadece on dört yaşındaydım ve sahneye dört sıra uzaktaydım; bu yüzden şimdi onunla arkadaşım olarak konuşmak delice geliyor.
Ayrıca Micheal McIntyere'a da mesaj atıyorum.Acayip komik bir herif.DVD'sini izledikten sonra ona kendi espirilerini yazmaya başladım.Artık buna bir son versem iyi olacak.
Kraliyet Varyete Gösterisi'nde Kraliçe'yle tanışma şansımız oldu ve öncesinde ona normalde saygı belirten bir hitap olarak "Ma'am" demek yerine sadece "Mam" diye hitap edilmesi gerektiğini öğrendim.Gerçi tek kelime etmiş değilim.O kadar gergindim ki sadece başımı eğmekle yetindim.İlk sırada biz çıkacaktık.Taklit edebilmek için başkalarının nasıl davrandıklarını izleyip görmek isterdim ama hiç şansım yoktu.Kraliçe bizimle konuşurken o kadar gergindim ki yanlış bir şey söylememek için ağzımı açmadım.
Seyhat etnenin harika bir yanı gerçekten hoş şeyler alabilmemiz.Louis ve ben Japonya'dan robot aldık ama ne yazkık ki İngiltere'ye dönünce voltaj farkını akıl edemedim ve fişe takınca sigortası attı ve artık çalışmıyor.Sözün özeti,artık sadece bir heykel.Ayrıca yoldayken oynayabilmek için altı lazer silahı aldık.Altıncısı turne menajerimiz Paul için çünkü bu tür şeylerde o da bize katılır.
Şu ana dek çıktığımız televizyon programlarının sayısını hatırlamıyorum ama en sevdiklerimden biri Surprise Surprise oldu.Bal mumu heykellermişiz gibi yapmamız ve kızların önüne atlamamız gerekiyordu.O kadar şaşırdılar ki!
Şimdi kendi bal mumu heykellerimiz yapılıyor ve bu gerçekten heycan verici.İnsanların Madame Tussauds'ya gidip bizi göreceklerine inanamıyorum.