Message ✉

75 6 0
                                    

Dünya aralıksız bir döngü içerisindedir her zaman. Bu döngü bazen günleri oluşturur, bazen ayları ve yılları...

Ama en çok fark edilen şey ise döngünün her anında hissedilenlerdir.

Ben şimdi iki şey hissediyordum. İlki sıcak bir bedendi, kolları göğsümle boynumun arasında duruyordu. İkincisi ise inanılmaz bir kokuydu, eğer benim gibi duyarlı bir insansanız bu koku sizin işinizi bırakıp gözlerinizin kapanmasını sağlardı. Bende durdum ve döngünün içinde kaybolmak ister gibi hareketsiz kaldım. Tabi ki de bir şeyler bana engel olmayana kadar... Yanımda biri vardı ve başım sanki üçüncü hissi vermek ister gibi sızlıyordu. Olanları daha iyi kavramak için biraz beklemek zorunda kaldım. Ne yani yanımda biri vardı ve lanet olasıca benimle uyuyor muydu?

Ah, tanrım! Gözlerimi olabildiğince hızlı açtım ve yanımdaki uyandırabilecek şekilde ayağı fırladım. Yani çalıştım.... Ama bunları tam olarak yapamadan yanımdaki çocuk kollarını bana iyice doladı ve sertliği önemsemeden yatağıma geri çekti. Ve yüzüne gelen saçlarımı üfleyerek geriye atmaya çalıştı ama hüsranla sonuçlanan çabaları onun elinle saçlarımı sağ omzuma atmasıyla son buldu. Saçlarımı çekince yüzünü daha rahat inceleme fırsatı bulduğumda aynı küçüklüğümüzde olduğu gibi Michael'ın benim yanımda uyuya kaldığını anladım ama görüntüsü eskisinden biraz daha farklıydı.

Eski dostum artık farklı rüyalarla hayatını sürdüyordu.Çünkü kaşları hafif çatılmıştı ve dişlerini birbirlerine kenetlemişçesine uyuyordu, bu hali garip hissettirmişti ama özlediğim birkaç duygu midemde yerini almıştı. Kafamı onun yüzüne çevirdim ve saçlarımdan birkaç tutamın bu hareketim karşısında yüzüne gelmişti ve burnunu kaşıyıp tekrar eski konumuna dönmüştü ve kalkmama olanak tanımıyordu. Bende en nefret ettiği şeylerden birini yaptım.

Dişlerimi  tişörtünün göğüs kısmına geçirdim. Yanlış bir yeri ısırmamla ama o kafama bir tane geçirdi.Siktir. Beyin sarsıntısı geçiriyordum.

"Aleisha ne yapıyorsun?" dediğinde gözleri kapalıydı ama tekrar açıp sarsılmış halimi görünce benim kafamı tekrar umursamadan yastığı çekti ve yüzünü yastığa bastırarak kahkaha atmaya başladı. Ne kadar sesi boğuk çıksa da birkaç saniyede olsa acımı unutup ona bakmamı sağlamıştı. Yüzüme tembel bir gülümseme yerleştirip dirseklerimden destek alarak hafifçe doğruldum ve onu incelemeye başladım. Sanki bunu yapmamı anlamış gibi o da yastığı yüzünden çekti ve bana bakmaya başladı onun yüzünde bir gülümseme vardı ama arkasında yatan başka şeyler varmış gibi hissetmeden edemedim.

"Tanrım,bu tıpkı eskisi gibi ve gülüşün de öyle..." 

Dediklerine karşılık gerildim ve gözlerimi kaçırdım.Bu hareketime karşılık acıyla gülümsedi. Haklıydı da garip davranıyorduk.

O benim arkadaşımdı biz birlikte uyurduk eve birlikte gelirdik, gülüş seslerimiz birbirleriyle yankılanırdı. Peki ne değişmişti artık gülüşlerimiz birbirimizden saklayabilecek kadar mı değerlenmişti, sanmıyorum....

Bende gözlerimle başka yerleri incelemek yerine onun gözlerine bıraktım. "Hangi konuda aynı olmamı isterdin Mick."

"Şunu söyleme" Ben güldüğümde da kendini tutamadı ve güldü.Kıkırdadığımız da aslında dış görünüşün gerçek bir değişim olmadığını anladım. Biz hala bizdik ve saçma olan her şeye kıkırdayabilirdik.

Aramızda sinir bozucu bi sessizlik olduğunda yerimden kalktım ve yüzümü yıkayıp geceyi bir barda geçirdim izlenimini silmek için lavaboya giderken arkamdan bana sesleniyordu.

İşimi hallettiğimde Michael eve girdiğimiz camı açmıştı ve ayaklarını aşağıya sarkıtıyordu. Bu kadar erken mi gidecekti yani ama... gözüm durmuş saatime giderken durdum. Hay sikeyim! Saat kaçtı? . Aptal telefonumu da yeni reşit bir sarışın yüzünden kaybetmiştim tabi ki alarmım çalmazdı. Kesin yine işe geç kalmıştım.Hızlıca dolabın kapağını koparırcasına açıp içinden hiç ütü ve benzeri durumuna bakmadan bir tişört ve kot çekmiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Blurred Lines || m.cHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin