Mucizelere inanır mısınız?
Bir an kendinizi mucizeler dünyasının kapısını aralamış biri olarak hayal edin. Cennet deyince acaba akıla ilk ne geliyor? Şahsen kendi adımdan konuşursam yemyeşil çimenlik, duru sular, rengarenk çiçekler geliyor. Tabii görmüş olduğum şeylerin dışına çıkamıyorum. Aslında bu tam olmasa da kısmen "VIP" bir köy manzarasını andırıyor. Ve ben hayatım boyu köye gitmeyi sevmemişimdir.
Beni yaptığım iyiliklerin karşılığında sevmediğim bir yere yollamazlar, değil mi?!
Benim için cennet belki de sadece kendi evim, rahatlığım, iyi veya kötü tüm hatırlarım, özellikle de hayatımın bir kısmına çevrilmiş "KALDIRIM KENARI"dır.
Eğer bir gün cennete gidersem orda da bunun aynısı olur mu? Aynısı olsa bile eski maneviyatını tam haliyle saklar mı? Oradaki kahkahalarım, bazen arkadaşlarım, bazen yalnızlığım, bazen gözyaşlarım...
Ve içimdeki "asıl ben"in yuvasından çıktığı zamanlar...
Ah, gerçekten de tahmin ettiğimden bile daha çok anlam taşıyor burası. Belki de bunu özelliştiren şey oradaki tüm anılarımdır. Fakat anılarımdan vazgeçsem de oradan vazgeçemem. Hafızamı kaybetsem, komada olsam, mezarda bile olsam aklım hep orada kalır...
Zaten ben hayatı yaşayarak değil, düşünerek geçirenlerdenim. Evet, birçok arkadaşım var ve gerçekten iyi şakalar yapabilen, şakadan anlayan birisiyimdir.
Fakat gece yarısı oldumu hemen o karanlık dünyanın kapısı bana açılır ve bir güç sanki beni oraya çeker. İşte "asıl ben" o zaman ortaya çıkar. Ve bu dakikaların- kendim olduğum dakikaların başlangıcında da oradaydım ve hâlâ orda oluyorum. Eğer bir gün son defa olsa bile orada olmasını istiyorum...
Bazen kendimi tanıyamaz oluyorum, gerçekten benlik hareketler yapmıyorum ve bunun bilincine yalnız o "sadece bana özel" dakikalarda varıyorum. Dünyanın namalum olan sır perdesini aralıyor gibi oluyorum. Ama henüz ulaşamadım.
Hayattaki tek amacımsa ona ulaşmak. Tek engel ise "asıl ben" olmadığım ya da "asıl ben" olmadığımı düşündüğüm zamanlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALDIRIM KENARI
RandomSadece kendin ol. Gerisi boş. Kimseye sevdirme kendini, aşık olmaya, arkadaş edinmeye çalışma. Eğer içinden geliyorsa yap. Yoksa hayatın parmaklarının arasından kayıp gider. Sen de o kızıl kafesinde oturup olayları izlemekle yetinmek mecburiyetinde...