Giriş

13 1 0
                                    

Her sabah ki gibi uzun bir sabah yürüyüşü daha. Yaklaşık 1 saattir öylece yürüyorum. Aslında yürüme sebebim zayıflamak değil sadece stres atmak. Cesuru ipini sıkıca tuttum ve ormanın derinliklerine doğru koşmaya başladık. Öyle sessiz bir yerdi ki korkmadım diyemem. Çantamdan su şişesini çıkartıp Cesurun tabağına suyunu koydum. Suyunu içtikten sonra yavaş yavaş yürümeye başladık. Bu gün yine ilk 2 derse geç kalacaktım fakat umrumda değildi. Okulun gürültüsünü düşününce bile başıma ağrılar giriyor. Devamsızlık olayı olmasa bütün gün ormanda yürüyebilirim. Yalnız kalmak bazen benim kaderimde varmış diyorum ama utangaç olduğumdan aslında kaynaklanıyor. Arkamdan gelen arabanın korna sesiyle bir anda havaya fırladım. Yine dalmış gitmiş arkamdan gelen arabayı bile fark etmemiştim. Yine dün sabah ki arabaydı. Bana az kalsın çarpacak olan araba.
"Artık arkandan araba gelip gelmediğine bakmalısın. Yoksa dün sabah ki gibi sana yanlışlıkla çarpabilirim."
"Afedersiniz"
Diyip hızla yürümeye başladım. İlerde ki tek kişilik banka oturup suyumu içtim. Utangaçlığım yüzünden bir erkekle konuşunca bile ateşim çıkıyor garip hissediyorum. Yanaklarım bile kırmızı oluyor. Benimle konuşan adamın önümden geçip bana selam vermesi şaşırtıcıydı. Adam dediğimede bakmayın en fazla 24 falan yani. Zaten ben de 21 yaşındayım yani yaşlarımız yakın sayılır. Saçmaladığımı anlayıp yorulmuş olan cesuru kucağıma alıp eve doğru yürümeye başladım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Çalan telefon sesiyle kahvaltı masasından kalktım. Yabancı bir numara arıyordu.
"Alo"
"Selam ben can"
"Hangi can"
"..... okulundan senin sınıfındayım. Notları almak için aramıştım"
"Ben not vermiyorum git başkasına sor"
"Ben senin notlarını istiyorum belki"
Bu neydi şimdi. Tanımadığım bir kişi benden not istiyordu. Zaten ben not tutmam ki sadece dinlerim.
"Ben not tutmuyorum"
"Not tutmadığına göre zeki olmalısın"
"Kapatıyorum görüşürüz"
"Görüşücez zaten görüşücez"
Biri benle yine dalga geciyodu anlaşılan. Telefonu bırakıp yemeğime geri döndüm.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Gece saat 4 olmuştu aniden çalan telefon korkmama neden oldu. Çünkü beni kimse aramazdı ki. Yavaşça telefonu aldım ve açtım.
"Üstünü yatarken örtmelisin küçük hanım yoksa üşütüceksin"
Diyip kapadı. Bu kimdi benim üstüm açık yattığımı nerden biliyordu. Numaraya baktığımda bu gün beni arayıp adının can olduğunu söyleyen çocuk olduğunu fark ettim. Neyse yarın okula erken gidip öğrenecektim kim olduğunu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kahvaltımı yaptıktan sonra Cesur'u evin bahçesine bağlayıp okulun yolunu tuttum. Sabah yürüyüşü yapmadan ilk kez gidiyordum çünkü şu Can kişisini ölesiye merak ediyordum. Sonunda metrobüsten inmiştim. Ve okulun büyük kapısından içeriye girdim. Sınıfa geldiğimde benden nefret eden ama konuşan özgeyi bulup onu yanıma çağırdım.
"Ne oldu cicim"
"Bizim sınıfta can diye biri varmı özge? "
"Hmm. Aa evet vardı ama uzun bir süre önce psikolojik nedenlerinden dolayı okulu terk etti. Aslında var ya o tam bir sapıktı. Hem sen niye şimdi onu sordun ki?"
"Hiç merak ettim adını listede gördümde"
"Herneyse görüşürüz beni kızlar bekler. "
Aslında özge iyi bir kızdı hem de baya bi popüler. Popüler olmasının sebebi ise lezbiyen olmasıydı galiba. Ondan bazen korkmuyor da değilim ama sevgilisi var o ayrı konu.
Bilgisayar odasına gidip bizim okul listesine baktım. Şu an okulda yaklaşık 27 tane can vardı. Ama 27.si okula yeni gelecek olan kişiydi. B sınıfımı ne yani bu bizim sınıfa mı gelicek ti. Fotoğrafına daha dikkatli bakınca geçen gün ormanda karşılaştığım kişiyle birebir aynı olduğunu fark ettim. Ne yani beni arayan kişi ormanda ki adam mıydı?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin