Bugün her zaman olduğundan biraz daha farklıydı sanki. Aşk vardı,hüzün ve umutsuzluk.. Işık bugün her zamankinden daha umutsuzdu. Sevdiği adam ellerinden kayıp gidiyordu. Ve ışığın elinden sadece ağlamak geliyordu. Soruyordu kendi kendine Aşık olmak bu kadar ağlatır mıydı? Ya da aşk mutsuz olmak mıydı. Hayır aşk böyle birşey değildi,olmamalıydı. Ama ışığın durumu biraz farklıydı. Işık eski erkek arkadaşına platonik aşıktı. Çocuk bunun farkındaydı fakat elinden hiç birşey gelmiyordu. Ve hiç birşeyin eskisi gibi olmayacağına inanıyor,gururuna yeniliyordu. Halbu ki girayda bir o kadar üzgün ve içi parçalanıyordu ki bunu içine atmaktan başka bir çaresi yoktu. Ama bir yerlerde halen umut olduğuna kendini inandırmak istiyordu ışık. Kendini parka attı ve bütün gece boyunca ağlamaktan helak oldu. İstediği tek şey girayın kokusu ve sımsıcak olan kollarıydı. Girayda kötüydü, acısından içiyordu sürekli içiyordu acısını yatıştırmaya çalışıyordu adam. Ama bu ikisi içinde bir çözüm yolu olmuyordu. Işık çaresiz kalmıştı. 'Unutucam,zamanla unutucam' diyip kendisini avutuyordu. Çünkü ışık yorulmuştu... ağlamaktan,üzülmekten,parçalanmaktan yorulmuştu. Sadece seviyordu. Ölesiye, en dibine kadar seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut'suz Aşk
Teen FictionBeklemek de acı vericidir, unutmak da. Ama en berbatı bu ikisi arasında karar verememektir. Beklemeli mi? Unutmalı mı?