Arkadaşlar geç yazdığım için kusura bakmayın. Olumsuz şartlar yüzünden yazamadım. Telafi edeceğim merak etmeyin :) Oylarınızı bekliyorum.
***
İzmir'e gideceğimiz gün geldiğinde içimde nedensiz bir heyecan hissettim. Neden heyecan yapıyordum acaba? İzmir'e gidiyorum diye mi yoksa Kansuyu göreceğim diye mi ? Deniz mavisi gözlerinin arkasında sakladığı bir şeyler mi vardı acaba? Bilemiyorum. Tek bildiğim şey gözlerinin , içimde açtığı hayal dünyası.
Bu düşüncelerle yatağımda dönüp dururken teyzemin "Çiseeeeeem kahvaltıya gel kuzum" demesiyle irkildim. Boynumu ısıran sineğe bi küfür savurup işini biliyor amına koduğumun sineği dedikten sonra kahvaltı masasına geldim. Sessizce yemeğini yiyordu herkes bu işte bi gariplik vardı. Bu evde sessizlik sadece eniştem yokken olurdu. "Teyze eniştem nerede?" diye gözlerimi açarak sordum. Ağzındakini bitirince "Bilmem gelmedi gece , aman boşver gelmesin kafamız rahat böyle" deyip gülümsedi bana. O gülümsemenin arkasında neler yatıyordu tahmin edebiliyorum ama sormak istemedim. Balkona çıkıp bi sigara yaktıktan sonra Kansu'nun attığı mesajlara baktım.
"Hey naber :)"
"Cevap yazsana :)"
"Mavi tik yapıyorsun ve yazmıyorsun"
"Tamam yarın gece hazır ol alacağım seni evinden."
Demek bu akşam gidiyorduk. O ayça denen kızdan hoşlanmamıştım ama gitmekten başka çarem yoktu. Bana aynı avını gözüne kestirmiş kaplan gibi bakıyordu ve bu beni rahatsız ediyordu. Bunla işim vardı anlamıştım ilk görünce. Üçüncü sigarayı da söndürüp beni dikizleyen çocuklara hareket çekip yatağıma uzandım. Hava felaket sıcak oturduğum yerden terliyordum. Bir duş almak iyi bir fikre benziyordu. Tam duşa girecekken Kansu aradı.
"Oh be sonunda açabildin!"
"Meşguldüm ne oldu?"
"Bugün gidiyoruz haberin var demi?"
"Evet bekliyorum seni"
"Tamam , istersen öğle yemeğine çıkarabilirim seni?"
"Ben şimdi duşa giriyorum sen gelene kadar hazır olurum"
"Tamam geliyorum"
Soğuk bi duş aldıktan sonra kot şortum ile en sevdiğim gurup Nirvana'nın askılı tişörtünü giyip Kansuyu beklemeye başladım. Biraz bekledikten sonra beyaz bir RCZ ile Kansu geldi. Teyzeme ben çıkıyorum dedikten sonra çantamı alıp Kansu'nun yanına geldim. Hiç makyaj yapmadığım halde hayran hayran bakıyordu.
"Çisem çok güzel olmuşsun" dedi hayranlığını gizleyemeyerek.
"Nerede yiyeceğiz yemeği?" dedim. Ağzını topladıktan sonra "Çok güzel Adana yapan bir yer biliyorum" dedi gülümseyerek. "İyi tamam" dedim bende aynı gülümsemeyle.
Yolda konuşmadık hiç. Arada göz göze geldik ama kaçırdı hep gözlerini. Bir şey diyecek gibi olup sustu hep. Yemek yiyeceğimiz yere gelince şaşırmıştım. Çok pahalı bir yerdi burası ve ben burada garson olarak çalışmıştım. Şimdi müşteri olarak girmek biraz tuhafıma gelmişti ama tartışmasız bu daha iyiydi. Cam kenarı bir masaya oturduk ve yemeğimizi söyledik. Deniz mavisi gözleri üzerimde dolaşıyor, beni inceliyordu. Bir ara göğüslerimi izlediğini fark edip tişörtü biraz yukarı çektim. Konuşmasını bekliyordum ama bir şey demiyordu.
Sonunda konuşmaya başladı "İzmir'e hiç gittin mi?"
"Hayır ilk defa gideceğim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKO HIRSIZ
Teen FictionGerçekten psikolojisi bozuk olan ve hırsızlık yapan bir kızı değiştirebileceğine mi inanıyordu bu çocuk ? Ya ben onu değiştirirsem ?