Bölüm 3:Suçluluk ve Sevinç

1.3K 113 19
                                    

/Merhaba arkadaşlaaaar!

Biraz uzun oldu farkındayım ama biraz tereddütlerim vardı nasıl sonunu bağlayacağıma dair.Sonuçta roleplay devam ediyor ve bu hikaye kaç bölüm olacak bilmiyorum.

Umarım beğenirsiniz,beğenirseniz oy atmayı ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen 😇

Sizi seviyorum xx/


 Harry mesajı okurken ellerinin titrediğini hissetmişti.Derin bir nefes alıp eski mesajları okudu.Hepsi eski ciddi şeylerdi.Louis'nin mesajları silmiş olabileceği bir gerçekti.Aslında öyle olmasından başka yol yoktu.Louis ondan bir şeyler saklıyordu.Harry küçüklüğünden beri ne zaman sinirli veya gergin hissetse üzerine bir yorgunluk ve ağlama isteği çökerdi ve bu asla değişmemişti.

Louis'nin ayak seslerini duyunca telefonu masanın üzerine bıraktı ve derin bir nefes aldı.Bunun ne olduğu öğrenmek zorundaydı.

"Bugün evlatlık işlemleri için ofise gideceğim,dua et olsun bu sefer." diye lafa girdi Louis.Ne kadar kavga etseler de Louis baba olmak istiyordu ve bu başladıkları işi tamamlamaları gerektiğini biliyordu.Öyle de yapacaktı elbette.

"Umarım olur ama daha önce söylediğim gibi Nick ile buluşacağım." diye karşılık verdi Harry.Sesi titriyor olabilirdi ama bunu saklamanın en iyi yolu uzaklara bakıp göz temasından kaçınmaktı.Eğer ses titriyorsa,gözlerin yaşlı ve boğuk olması kaçınılmaz bir gerçekti.

Harry kahvaltısı bitince kendi tabağını bulaşık makinesine koydu ve odasına gidip üstünü değiştirdi.Mavi bir gömlek(yakasını açık bırakmak şartıyla)siyah bir pantolon ve hardal rengi botunu giyindi hızlıca.Saçını hızlıca bir topuz yapıp evden ayrıldı.Louis ise Harry'nin neden bu kadar sinirli ve üzgün olduğunu anlayamadı.

Ve sonra mesajlarını kontrol ettiği zaman neden böyle davrandığını anladı Harry'nin.Matt her şeyi rezil etmişti.Buluştuklarında sadece birer kadeh beyaz şarap içmişlerdi,o kadarda eğlenceli sayılmazdı.Louis Matt'in kendisine yazdığını açıkça söyleyebilirdi.

Şöyle bir gerçek vardı aslında,Louis Harry ile birlikte olmasaydı tamamen Matt'in olabilirdi.Dövmeleri Harry'nin dövmelerinden fazlaydı ve dilinde bir piercing vardı.Louis'nin en büyük zaaflarından biriydi bu.(ikinci en büyük zaafı meme ucuna takılan piercinglerdi çünkü değişik fantezileri olan bir yetişkindi Louis.)

*

Harry Nick ile buluşacakları kafeye vardığında gözündeki gözlüğü çıkarıp gülümsedi.Nick yine aynı Nick idi.Harry ona bayılıyordu.Eğlenceliydi ve Harry ile tamamen ilgileniyordu.Harry onunla birlikteyken kendisini prenses gibi hissediyordu garip bir şekilde.

Nick Harry'yi görür görmez ayağa kalkıp ona doğru yürüdü ve sarıldı.Yüzünü boynuna gömüp kokusunu içine çekti.

"Gerizekalı Harold,seni çok özledim" diye fısıldadı sakince.Gerçekten onu özlemişti ve Louis ondan nefret ettiği için iki metre yakınlarına gelemiyordu.Sonuçta ne kadar güçlü bile olsa Louis güçlü tırnakları ile yanaklarını ve vücudunun çeşitli yerlerini sinirli bir kedi gibi çizebilirdi ve bu yumruktan daha beterdi.Louis bunu ona daha önce yapmıştı ve hiç pişman değildi.

Harry kıkırdadı ve geri çekildi yavaşça.Nick elinden tutup onu masasına götürdü ve yan yana oturdular.

"Saçların uzamış ve mükemmel karizmatik görünüyorsun Harold,gerçekten özlemişim" dedi Nick ve dışarıdan gören birinin onların sevgili olduğunu düşünmesi gayet normal idi.Gerçekten sevgili gibi duruyorlardı.Nick bundan hiç şikayetçi değildi ne de olsa.

"Bu aralar çok yoğunuz Nicholas,sen biliyorsun." dedi Harry Nick'in kahvesinden bir yudum çalarken.Nick'in kahve zevki mükemmeldi ve Harry buna bayılıyordu.Fakat her şeye rağmen Harry Nick'i en yakın arkadaşı olarak görüyordu.Nick'in öyle görmediğini ve düşünmediğini fark edememişti ne yazık ki.

"Evlat edinme işlemleri,taşınma işleri derken gerçekten unuttum aramayı" dedi sakince ve aklına mesaj geldi aniden.Öksürüp gülümsedi ve ayağa kalktı.

"Ben lavaboya gideyim,izninle" 

*

Harry yüzüne hızla su çarptı ve olanları unutmaya çalıştı bir süreliğine.Derin bir nefes alıp aynada kendisine baktı ve o anda içeriye Nick girdi.

"Ben tam geliyordum" demesine fırsat vermeden Harry'i duvara yaslayıp yanağını okşadı.Tipik bir Nick davranışı olmasına rağmen Harry farklı bir şey hissetti.Nick çok farklı davranıyordu ve ya Harry yeni yeni anlıyordu niyetini.

"Nick izin verirsen ellerimi kurutmam lazım." diye fısıldadı Harry sakinde.Nick'in tek yaptığı şey yüzünü Harry'nin yüzüne yakınlaştırmak oldu.Nick Harry için yıllarca beklemişti.Belki de Louis ile çıkmadan önce hislerini söylemiş olsaydı çok farklı olurdu her şey.

Nick yavaşça dudaklarını Harry'nin dudaklarına bastırdı ve Harry şaşkınlıktan kendini geri çekemedi.Nick onu öpüyordu ve ne kadar yanlış hissetse de hareket edememesi üzerine dudaklarının tadına yoğunlaştı.Hiçbir şey Louis'yi öpmek,ona dokunmak gibi hissettirmiyordu ona.

Harry sonunda onu geri itecek gücü buldu ve hemen geri çekildi.Elleri titriyordu,çünkü hayatı boyunca böyle bir şey gelmemişti başına.Derin bir nefes alıp ona bakmakta olan Nick'e baktı.

"N-Neden böyle bir şey yaptın?" diye fısıldadı ve hızlıca yutkundu.Nick ise kollarını göğsünde kavuşturmuş ona bakıyordu.Alay eder gibi bir suratı vardı.Harry'nin gülecek hiç hali yoktu.Sadece şaşkın ve sinirliydi.

"O seni mutlu edemiyor işte,bunu görebiliyorum Harold,sadece neden bana şans vermiyorsun ki?Sadece bir şans istiyorum!"

Harry Nicki dinledikten sonra sadece kafasını sallayıp kapıya doğru yürüdü.Ne diyeceğini bilemiyordu.Uzaklaşmak en iyisi olacaktı onun için.

*

Harry eve gittiğinde onu çok büyük bir sürpriz bekliyordu.Eve adımı atar atmaz Louis ona doğru koştu ve hızlıca boynuna atladı.

"Kabul ettiler!" dedi sevinçle.Harry'nin kafası karışmıştı fakat sadece ona sarıldı ve boynuna küçün öpücükler kondurdu.İçini kemiren suçluluk duygusu vardı ve bunu nasıl bastıracağını bilmiyordu.

Louis'yi salona taşırken Louis bacaklarını Harry'nin beline doladı ve sıkıca sarıldı.Koltuğa oturduklarında Louis kollarını boynuna dolayıp bedenini yavaşça geri çekti.

"Formu kabul ettiler,sonunda baba olacağız ikimizde,babacık" dedi sevinçle ve dudaklarını Harry'nin dudaklarına götürdü.Harry ise suçluluk duygusunu nasıl yok edeceğini düşünüyordu.Louis'yi aldatmış mıydı yoksa..?

Us Against The World (l.s)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin