Pierre Roma,paris ve Berlinde ki güvenliklere inen uçaklardan bu adamları bulmasını söyledi ve çok kısa bi sürede adamlar yakalandı Bay Jang'ın adamları kenardan olanları izliyordu.
Ben uçakta iki adet bilgisayardan herbirinde bir elim olmak üzere Profesör samuel'in ve başka profesörlerin beyin ile ilgili teorilerini gözden geçiriyordum.tam bu anda yanıma bi hostes gelerek masamı kapatmamı istedi.
+hanımefendi iniş yaparken masanızı kapatmalısınız.
-burnunu silmelisin.
+anlamadım.
(Hostesin burnu bir anda kanamaya başladı.yanda ki adam olanları izliyor saşkın gözlerle bana bakıyordu.)
-şampanya alabilirmiyim?
+tabi hemen getiriyorum.
Az sonra gelen şampanyamı 'bilgiye' kaldırarak içtim.
Bardağı aşşağı indirdiğim de için de diş vardı.sonra elimi ağzıma götürdükten sonra bütün dişlerim elime düştü.
Hücreler baş edemeyeceği
Zaman ölümsüzlüğü seçerdi.
-profesör Samuel
Bir anda ellerim toz olup uçmaya basladı saniyeler için de hücrelerim bedenimi terk ediyordu.hostesler ve yolcular bana bakıyordu çantamı da alıp uçağın lavabosuna gidiyordum.
Önüme çıkan bi hostes:
+bakın az sonra iniş yapacağız yerinize geçmelisiniz.
Elimi oynatmam ile hostes bi tarafa savruldu ben de lavaboya girdim ve aynada kendimi izledim.
Yok oluşumu izledim gözüm kayıyor ellerim parçalanıyordu kapıda çıkmamı söyleyen hostesleri duymadan çantamdan çıkardığım uyuşturucunun kalanını da avuçlayıp içmeye çalışıyordum.
Hepsini içtikten sonra duvarın köşesin de olanları izlemeye başladım mavi toz yüzümü kaplamıştı ve parçalanıp yok olmaya devam ediyordum.
Lucy şu anda beyninin %30'unu kullanıyordu peki
Hayatının anahtarını bulabilecekmiydi?
%100 olmadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUCY
FanfictionTayvan’ın başkenti Taipei artık tamamen suça batmış bir şehirdir. Sokak çeteleri, mafyalar ve çıkarcı polisler tarafından uyuşturucu ticaretinin başkenti durumundadır. Gezmekten hoşlanan, çekici bir kadın olan Lucy, birlikte zaman geçirdiği arkadaşı...
