Between The Bars » AlSel

T w o

Önceki bölümde..
Çocuk kızın cevap vermeyeceğini anladığında,
"Anlat"dedi. "Şu izlemek istemeyeceğim bir film gibi olan hayatını."

"Aslında özet olarak anlatmam gerekirse annem babamı ben henüz lise sondayken aldattı ve babamdan boşanıp,o adamla evlendi. Babamda en sonunda delirdi ve annemi sanki hala bizimle yaşıyormuş gibi görüyor.Onun için sofraya 1 tabak daha fazla koyuyor falan."
Ali dikkatle Selin'i dinliyordu.Tekrar içkisini yudumladı kıza cevap vermeden hemen önce.
"Bu seni etkiliyor ve mutsuz yapıyor çünkü?"
"Çünkü,annem babamı gözümün önünde aldattı.Babamı terk ettiği gün babam ona "Peki ya Selin? Ya da sana olan aşkım ne olacak?" diye sordu.Annemde "umrumda değil" dedi "umrumda değil."Ve fark ettim ki aslında aşk diye bir şey yok.Birbirinden faydalanmak var,acımasızlık var,falan filan."
"Sana benimkinden kötü olamayacağını söylemiştim."
Ali,Selin'e doğru eğildi bu cümleyi söylerken,Selin'in yüzüne vuran nefesi,genç kızın yüzünü yakarak geçti.Çocuk bu sefer ellerini sarı saçlarına daldırınca Selin dalgınlıkla onu istediğini fark etti.Mavi gözlü çocuk öylesine çekiciydi ki,Selin nefes almakta bile güçlük çekiyordu.
"Senin hayatında ne olup bitiyor peki,bay en çok acıyı ben çekiyorum?"
"Ali" dedi mavi gözlerini Selin'e çevirerek."Adım,Ali"
Selin o an hala tanımadığı biriyle konuştuğunu fark etti.
"Selin"dedi Ali'ye elini uzatırken,Ali elini sıkıca kavradı.
"Anlatmayacak mısın ?" dedi bir kaç içki yudumladıktan sonra,Selin.
"Bana inanmazsın."
"Nasıl yani? Sen bana inanmadın mı?"
"Hayır inandım.Sadece benimki çok farklı ve inanmazsın işte."
"Emin ol şuan herşeyden çok sana inanırım."
"Dayak yiyorum."dedi Ali son yudumu alırken.
"Anlamadım?"
"Karşı koyamayacağım birinden dayak yiyorum,Selin."
"Ciddi misin?"
"Yok,hobi olarak insanlara dayak yediğimi anlatıyorum."dedi gözlerini devirirken.
"Kimden?" dedi Selin bu sefer.Ali keyifle gülümsedi.
"Babamdan."
"A-anlamadım? E ama yüzünde hiç birşey yok" dedi Selin eliyle Ali'nin başını kendisine çevirirken.
"İşte bu da sana sahip olduğumda -ki olur muyum bilmiyorum- öğreneceğin bir şey"
"Çok arsızsın"dedi Selin kıkırdayarak.
"Ne? Sadece hislerim gelecek konusunda kuvvetli" dedi Ali gülümseyerek.
"Mutsuz birine göre çok güzel gülüyorsun."
"Kendimi koruma yolum sadece."
Selin,artık içkinin etkisindeydi.Öyle aman aman sarhoşta değildi ama.
"Sevdiğin biri var mı,Ali?"
"Sanırım yok,galiba bende sendenim.Niye?"
"Düşünüyorum da," Selin bir anlık duraksadı."Boşver"dedi sonra Ali'ye.
Ali ağzını açmış bir şey söyleyecekken "Pardon?" diyen yabancı ses ona engel oldu.
Selin yabancı sese doğru döndü,büyük olasılıkla burada çalışan biriydi.
"Evet?" dedi adama gülümseyerek.
"Bu gece şarkı söyleyecek olan grubumuz gelmedi,sesiniz güzelse şarkı söyler misiniz?"
"Hayır"dedi Ali,Selin'in cevap vermesini beklemeden.Selin Ali'ye çevirdiği bakışlarını tekrar adama çevirdi.
"Şarkıyı ben seçebilir miyim?"
"Tabii ki."
Adam yanlarından ayrılırken Selin'de yerinden kalkmaya hazırlandı.Bir el onu durdurdu.
"Burdayım."dedi Ali hala Selin'in kolunu tutarken.
"Biliyorum, 3-4 dakika sonra bende yanında oturuyor olacağım.O arada bana içki ısmarlar mısın?"
Ali gülümsedi ve başını salladı.
Selin nihayetinde sahneye çıktığında,şarkıyı söyleyip söylememek arasında kaldı ama zaten kafası bulanıktı,ve sanki Ali'yle bir daha karşılaşaktı da dert ediyordu.Mikrofonu sıkıca kavradı.
'There I was again tonight forcing laughter, faking smiles
(Bu gece yine oradaydım. Kahkaha atmak için kendimi zorluyorum,
sahte gülücükler atıyorum)
'Same old tired, lonely place
(Aynı eski, yorgun, yalnız yer)
Walls of insincerity,'Shifiting eyesvancancy vanished when I saw
your face (Samimiyetsizliğin duvarları, dönüp duran
gözler ve boşluk,
Kayboldu yüzünü gördüğümde)
'All I can say is it was enchanting to meet you( Diyebileceğim tek şey, seninle tanışmak
büyüleyiciydi)
'Your eyes whispered "have we met?"
(Gözlerin fısıldadı, "daha önce tanıştık mı?"
diye)
'The playful conversation starts(Şakacı bir konuşma başlıyor)
' And it was enchanting to meet you
(Ve seninle tanışmak büyüleyiciydi)
'All I can say is I was enchanted to meet you
(Tüm söyleyebileceğim seninle tanışmaktan
büyülendim)
' This night is sparkling, dont you let it go (Bu gece ışıldıyor,bitmesine izin verme)
'Im wonderstruck, blushing all the way home (Hayretler içindeyim, eve doğru kızararak
yürüyorum)
'Ill spend forever wondering if you knew (Sonsuza kadar merak edeceğim,)
'I was enchanted to meet you (Seninle tanışmaktan büyülendiğimi biliyor
muydun?)
'2 am, who do you love? ( Gecenin ikisinde... kimi seviyorsun?)
' I wonder till Im wide awake (Tamamen uyanana kadar merak ediyorum.)
Selin,son iki cümleyi söylerken Ali'nin gözlerine çaresizlikle baktı.
'Please dont be in love with someone else,please dont have somebody waiting on you (Lütfen başkasına aşık olma,lütfen seni
bekleyen birisi olmasın.)
Şarkı bitip,Selin nihayet eski yerine dönerken ayakta duran Ali'yi buldu.
"Sana içki ısmarlamaktan kaçtığımdan değil,ama seni başka bir yere getirmek istiyorum."
"Bu akşamdan beri bahsettiğin,şu "bana sahip olma" olayıysa,dalga geçtiğini zannediyordum." dedi Selin kıkırdayarak.
"Aslında şaka değildi ama hayır,başka bir şey düşündüm."
"Gidelim o zaman."
Arabada,sessiz bir şekilde giderlerken Ali yerinde kıpırdadı.
"Söylediğin şarkı çok güzeldi." dedi en sonunda.
"Öyledir,aslında Taylor swift'in anlatmak istediği çok farklı bir şey"
"Ne anlatmak istiyormuş peki?"
"Bu şarkı, birini bir
daha görüp göremeyeceğinizin yasını tutmak ve
yanından çok erken ayrıldığınız için kendine
kızmakla ilgili."
"Yani?"
"Yani seni bir daha görmek için dua ediyorum,Ali."
Ali,klişe sayılacak bir şekilde arabayı hızla durdurdu.
"Bak,asla başkasına aşık değilim,
asla beni bekleyen başka biri yok.Çünkü sen benim bütün rüyalarımın gerçeğe
dönüşmüş halisin.Ve bilmeni istediğim şey sana çok aşık oldum,Selin."
Selin gülmeye başladı.Ali sinirlendiğini hissetti.Aptal gibi neler söylemişti.Arabadan inmeye yeltenmişti ki,Selin onu geriye doğru çevirerek kendine döndürdü.
"Herkes sarhoşken sevişir,biz sevişirken sarhoş olalım,istiyorum."
"Şimdi mi?"
"Şimdi,Ali."