Esselamunaleyküm arkadaşlar;
Faziletli aylardan birini daha misafir ediyoruz inşAllah. Bu bölümde şevval ayı ile ilgile bilgiler paylaşacağız Allah'ın izniyle..
Hadis kaynaklarinin kutubi sitesinde sadece 3 tane hadis mevcut sevval ayi ile ilgili.
Yukaridaki medyaya fotoğraf olarak ekledik.Ayrica bu konuyla ilgili tasavvuf ehli olanlardan ;
abdulkar geylani(ks) elgune adli eserine yada imam gazali(ks)el ihya adli eserlerine bakabilirsiniz.Tasavvuf ehlileri bir çok zayif veya ravisi belli olmayan guzel hasletler diye tasvip etmisler.
Kimisi bunlari alip uygulamislardir
Kimisi ise aslini carpitarak gunumuze yanlis nakil ettikleri icin bidat olarak degerlendirmek zorunda birakilmistir.Konumuzu birazdaha anlaşılır hale getirir isek;
Ramazan-ı Şerif’ten sonraki Şevval ayında oruç tutmak öteden beri sevimli bir adet olarak gelmiştir.
Bir ay boyunca oruca alışmış olan insanlar, şevval ayında da altı gün oruç tutmaya büyük bir ilgi göstermiş, hatta teravih gibi sıcak bir ilgiyle şevval ayı orucunu sürdüre gelmişlerdir… Elbette bu sıcak ilgi sebepsiz değildir. Nitekim Efendimiz (sas) Hazretleri, şevval ayı orucunun bir sene oruç tutmuş gibi sevaba vesile olacağını duyurmuş, bu yüzden de bir ay Ramazan orucu tutanlar, şevvalde altı gün oruç tutmakla bütün seneyi oruçlu geçirmiş olma sevabını kaçırmak istememişlerdir. Bu konudaki hadisi ve yorumunu şöyle ifade edebiliriz:“Kim oruçla geçirdiği Ramazan ayından sonraki Şevvâl ayında altı gün oruç tutarsa, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi olur!.”
(Riyazü’s-Salihin, C.2,S.510,2.)
Demek ki, bir aylık Ramazan orucundan sonra Şevvâl’de de altı gün oruç tutarak orucunu otuz altıya çıkaran kimse, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevap almaktadır.
Âlimlerimiz, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi sevap almanın izahını şöyle yapmaktalar:
Ramazan boyunca oruç tutan insan her orucuna on sevap almışsa yekûnu üç yüz eder. Şevvâl ayında tuttuğu altı orucuna da onardan altmış sevap alınca, eder üç yüz altmış. Yani bir sene.. Dolayısıyla hadîsin işaret ettiği sırra nâil olur. Bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi mânevî kazanç elde edebilir.
Aslında bu gibi mânevî konularda esas olan, o işi ihlasla yapmak, büyük bir gönül arzusu ile talip olmak mühimdir. Bâzen öyle oruçlar olur ki, tutanın gönlünde beslediği derin ve sâfî ihlas yüzünden 360 gün değil, belki 360 senelik nâfile oruç sevabını alabilir.. İhlas ile kim ne isterse Rabbimiz onu verebilir. Bu bir niyet ve yorum meselesidir.
Tıpkı yolun kenarına uzaklardan bir taşı yuvarlayarak güç bela getirip yerleştiren adamla, bu taşı oradan aynı güçlükle uzaklaştıran bir başka adamın niyeti ve yorumu gibi.
İnşAllah okuyup öğrendiğimiz bilgileri,siz degerleri okurlarimizin destegiyle daha çok kitleye yayilmanin gayreti icerisindeyiz,
Allah hepimizden razı olsun,selamunaleyküm,Allah'a emanet olun inşAllah..Dua ile..