Bir Turkuaz sevda ki gönüle sığmayan memleket kokan..Her ülkücünün hayali olan..
Kürşad Reis 22 yaşindaydi Adana ocak başkanliği görevindeydi. Öyle bir duruşu sert bakısı boyu posu hilâl bıyıkları vardi ki dosta güven düsmana korku verirdi.Yüreği sadece memleket aşkı için yanardi.Çagın erkekleri gibi değildi Başbuğun yolundan giderdi ona herkes boşuna Reis demezdi kimin neye sıkıntısı olsa ona giderdi.Kürşad ocak kurallarina çok önem veren nizami seven bir Reisti eli oltu tesbihten baskasina degmemisti.O yıl üniversite 3. Senesindeydi ve yaz tatili bitmisti.Kürşad kendi çabalariyla okuyan maddi durumu çok iyi olmayan bir milliyetci ailenin en büyük oğluydu. Tek düşüncesi biran önce okulunu basariyla bitirip mühendis çikip ailesine vatanina yardimci olabilmekti.Adi gibi gönlüde Kürşad olan bu yiğit nerden bilebilirdi ki vatan diye çarpan yüreğinin bu yıl bir Asenaya tutsak olacagini..
