Kaçış

38 5 3
                                    

Şuan ne yaptığıma dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Neden okula normal yollardan gitmemiştim ki neden? Ama ben Alya Dünya Üstündağ salağın önde gideniydim. Bunu daha öncede defalarca kanıtlamıstım resmen. İç sesimle kavgayı bırakıp arabaya döndüm. Ve bizim göktaşı görünümlü aşırı taş çoçuğumuz arabadan çıktı. Ohaa gözlerime inanamıyorum. Lan bunda ki boysa bendeki ne ya da bende ki boysa bunda ki ne? Kafamı kaldırıp 2 metre uzağımdaki çocuğa baktım. Baktığım gibi geri dönüp koşmaya başladım. Tabii o da arkamda hissediyordum geldigini sonra kırk yılda bir çalışan beynim ' Salak az ara sokaklara girsene! ' diye bağırınca birden sağdaki ara sokağa döndüm. Sonra sola sonra düz tekrar sağ tekrar sol. Ne yaptığımı bilmiyorum ama izimi kaybettiğini anlamak için arkma döndüm. Eveeet! Aferim kızım bana kactım lan. Okula gitsem şuan daha iyi olacağına emin olduğumdan anacaddeye çıktım.
***
Okula geldiğimde 2.derse yeni girmişlerdi. Vay be nasıl zaman geçmiş neyse. Tabii ben double şanslıyım ya okulumuzun sürtüğü bana doğru geliyor. Kıçında karışım kadar etek hemde bu havada bak bak. Yanındaki sürtüklerinde ondan aşağı kalır yanı yok nedense.
' Ooo bizim ukalamızda buradaymış.' dedi adi yellozumuz.
' Hıı hııı. '
' Neyse kızlar okulumuza yeni çocuk gelmiş. Sizin sınıftaymış gördün mü?' dedi. Başımı olumsuz anlamda salladım.
' Tenefüste uğrayalım. Görelim bakalım kimmiş.' diyerek yanımdan ayrıldı. Ve tamam şimdi görelim bakalım kim gelmiş. Yavaş adımlarla kantine ilerledim. Benim için bu hayatta ailemden sonra cok az şey değerli kalmıstı. Bunlardan ailem gidince geriye sadece kahvem , kitaplarım , çayım ve voleybolum kaldı. Şimdi ise o olmazsa olmazlardan birini gerçekleştirmeliyim. ' Murat Abi bana oradan bir kahve.' diyerek yanlatına ilerledim. Murat Abiler beni cok severler bunu senelerdir biliyorum. Bendeki nasıl şanssa annem varkende ev kahvaltısı sevmez gelir okulda yerdim onlar bana 2.aile oldular her zaman. Kahvemi alıp cam kenarında masaya doğru ilerledim. Her sabah yaptığım gibi.
Hafif yagmur yağıyordu Eskişehir sabahına inceden inceden içimdeki sızıyı hatırlatırcasına yağıyordu. Özlemi unutma dercesine , hüznü hatırlatırcasına yağıyordu. O gün kazanın olduğu günde yağmur vardı. İstemediğim görüntüler girdi beynime. Kendimi uyarmak icin çimdikledim. Biliyordum çünkü ne olacağını hatırlarsam dayanamazdım hatırlarsam ördüğüm duvarlar yıkılırdı, hatırlarsam maskemi kaybederdim. İçsesim mantıklı konusmaya başladı ilginç.
Şimdi değil Alya şimdi değil. Eve gidince eve gidince.
Haklısın içses haklısın. Kendime şaşırıyorum doğrusu ben hala nasıl delirmeden durabiliyorum. Lan ben niye bu kadar soğuk kanlıyım. Bu sabah önümde adamı öldürdü çocuğun biri(YAKIŞIKLI ULTRA TAŞ BİR ÇOCUK) ben hala kendimde laylaylomum.
O an düşüncelerimden beni kurtaran zil oldu. Ahh hadi ama kahvem soğumuş neyse böylede içerim ben onu canım kahvem aşkuum.

Bizimkiler bana doğru geliyor. Şu Ogünü kardeş gözüyle görmesem yavşarım öyle böyle değil.
Furkanında aşağı kalır yanı yok ama neyse. Bukette güzel kızmış. Yok bir ben çirkinim içses.
Ağlama kızım olsun bizde güzeliz lan.
Avunma çabaları naparsın. Furkanın sesiyle hayal aleminden çıktım.
' Ooo bizim kaçakta buradaymış.'
dedi bizimki.
' Aynen dostum. Günaydın aşkumlar.'
' Günaydın güzelim.'
'Günaydın bebek.' Sınıfa gidelim artık görelim kimmiş şu yeni çocuk.
' Hadi Gencolar sınıfa.' Kantinden çıktık klasik biz Buket oğlanlara göz süzüyor. Furkan ve Ogünde kızlara pas atıyor tabii kızlarda onlara cevap verilmeyecek gibi değillerki. Neyse Alya sakin ol sonunda sınıfa geldik. Bir kalabalık vardı. Biraz ayrılınca onu gördüm. Bilin bakalım kimi gördüm ben...

KimsesizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin