Lâz kızı küçükken daha güzeldi herşey çünkü menfâât olayını bilmiyordu düşmanları çocuklardı daha neyse
Her yaz dedesigilde toplanılırdı baya büyük bir aile aynı noktada çünkü hem dedesi hemde büyük dedesi aynı yerdeydi yaylayı anımsatan biyer dağda ama çokta ilerde değil halbuki elektrik bile geç gelmişti oraya köy yaşantısı diyelim çok güzel bir ortamda çocuklardı çünkü bir şişe ve birkaç şişe kapağı ile oyuncak yapıp eğlenecek kadar çocuk
Lâz kızının dayılarının üç tanesi küçüktü biri onunla yaşıt biriyle arasında iki yaş vardı biriylede dört yaş yani oyun arkadaşı olacak yaştalardı ama onlar erkeklerdi ya olmaz onlar yanına lâz kızının iki kardeşini ve iki de kuzenini alırdı
İstanbuldan gelen erkek küzeni ve diğer kız kuzeni ile oynardı lâz kızı
Farklı bir oyun anlayışları vardı ama hep kurban lâz kızıydı
Kızı ağaca bağlarlardı yada sandelyeye iple bağlama oyunu diye bir oyun olur mu yaparlardı
Sürekli koşarlardı dağa giderlerdi
Dedelerinin ordan büyük dedenin oraya dağdan bir yol vardı içine girmeden gidilen tehlikeli ama muhteşem eğlenceli ordan giderlerdi çoğunlukta severlerdi o yolu
İlk platoniği kuzeniydi çocukluktu her yaz 3 kuzen toplanırlardı ve iki kız kuzen istanbulludan hoşlanırlardı ama ona demeden aralarında yarış yaparlardı arada saçma yalanlar söylerlerdi çocukluktu işte ama istanbulluyada tek kelime söylenmezdi ama yazları çok güzel geçerdi güle oynaya ayrılmak hoşlarına gitmezdi çocuklar eğlenceden başka şey sevmezdi çünkü
Bir dahaki bölümde İstanbulluyu anlatıcam :)
