~• 1. Bölüm •~

197 18 2
                                    

Herşey ben yolumda güzel güzel yürürken başlamıştı.Ahh kendimi tanıtmayı unuttum sanırım.Ben Mein neşeli,cıvıl cıvıl,konuşkan,yaramaz,utangaç,sıcakkanlı ve sanırım birazcık ta kavgacıyım.Kabul birazcık değil baya bir kavgacıyım.Sanırım çoğunlukla erkeklerin taktığı " bela mıknatısı " lakabımı bu kavgacı ve çabuk sinirlenme özelliğinden dolayı aldım.A-ovv konudan sapmışım özür dilerim.

Evet bugün de Amerika'daki diğer günlerim gibi monoton olacağını düşünmüştüm ama ne yazık ki olmadı.Yolumda güzel güzel yürürken kafama gelen basketbol topu tüm hayatımı değiştirmişti.

" Hey ne yaptığını sanıyorsun sen insan bir özür diler! "

Kafam ciddi anlamda acımıştı ve canım yanınca çok çabuk sinirleniyordum.

" Özür dileyecektim ama birinin bunu hatırlatmasına gerek yoktu."

Wow işte kavga sebebini bulmuştum.Hırçın ve kaba bir erkek.Tek sorun güneşin yüzüne yansıyıp onu tam göremiyor olmamdı.Elimi yüzüme hizalayıp güneşin gözüme gelmesini engellemeye çalıştım.Ve oynadıkları basketbol sahasına doğru yürümeye başladım.Hesaplarıma göre sahada 4 erkek vardı.Hepsi kaslı gözüksede ufak numaralarla yere yıkabilirdim.Ama kavga en son çözümdü.Yanlarına ulaştığımda çocuğun yaklaşık benim yaşlarımda ve sarışın olduğunu anlamıştım.

" Demek özür dileyecektin evet bekliyorum."

Ukala ve sinir bozucu davranışlarla beni süzdü ama yüzünü hala göremiyordum.

" Pek özür dilenecek bir insana benzemiyormuşsun."

Sakin ol Mein seni kışkırtmaya çalışıyor.

" Ya ama sen tam küfür edilecek bir erkeksin o ne olacak ? "

Şerefine laf edip damarına basmama az kaldı.

" Ne biçim kızsın sen ya erkelere küfür mü ediceksin ? "

" Beni diğer kızlar gibi korkak sürekli ağlayan biri sandın herhalde ?"

" Keşke öyle olsaydın belki bir milkshake içebilirdik."

Hey işte bunu beklemiyordum konu ne ara milkshake oldu ya ?

" O klişeyi gerçekleştiremiycem sarı civciv ben gidiyorum özür dile dedik borçlu çıktık."

Noktayı koyup yoluma devam etmiştim ki sarı civcivin de arkamdan geldiğini farkettim.

" Bence seni evine bırakırsam ödeşebiliriz."

Evet bir nevi özür dilemişti ama ironi kişiliğim yine kendini göstermişti.

" Senin gibi pısırığın arabasına da binmem özürünü de istemem yaşanmadı farzet."

Kolumu tutup beni kendine çekti.Hiç filmlerdeki gibi romantik de değildi ayrıca gayet öküz gibi sıkıyordu kolumu.Kafamı çevirdiğimde bu yüzün bana hiç de uzak olmadığını fark ettim.

" Ne değişik birisin sen az önce özür dile diye bağırıyordun şimdi de ödeşmeyelim diyorsun."

Wow evet bu yüzü hatırlamıştım.Yıllar önce Amerika'ya gelmek istememin tek sebebi olan ve 8 sene boyunca kimseyle çıkmama yemini ettiren platonik aşkım Matthew Espinosa tam karşımdaydı.

" Hey niye öyle bakıyorsun ? "

Elini birkaç kez önümde salladı ama nafile ben traktör gören yılan gibi öylece bakıyordum.Ah evet bir de şu iğrenç espiriyi yapmasan olmayacak traktör gören yılan nedir ya ?Yılan ezilcem diye korkuyo da o yüzden şapıyo- Aman ne diyorum ben ?

Only HeartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin