Başlarken

187 5 6
                                    

Bu sene liseye başlayacaktım. Sizin orada ne anlama geliyor bilmem ama bizim burada eğitimin sonu demek. Adım Anna. Anna Vestly.

Odama doğru hızla çıkıyordum. Çünkü eğer portalı kaçırırsam beş yıl boyunca beklemek zorunda kalırım. Bavulumu sok sokuştur yöntemiyle hazırlayıp aşağıya indim. Annem sağolsun kıyafetlerimi hep hazırlar. Bu yüzden pek uğraşmam gerekmedi. Zaten okul üniformaları kargoyla gelmişti.  Okula seçildiğimizi böyle anlıyoruz  . Okulun kıyafetlerine bayılıyorum. Kömür rengi spor pantolon, alev rengi gömlek ve gene kömür rengi kravat. Benim formalarım ateş bükücüler için hazırlanmış olandan. Kızıl tonları hakim.
Çantamı hazırladıktan sonra  merdivenlerden koşarak indim. Geldiğimde annem ve babam daha yeni sofraya oturuyorlardı. Kahvaltıya zamanında yetişmişim.
- Merhaba anne , günaydın baba.
Annem gülümseyerek bana da çay koydu.
- Ne o bugün tüm neşen yerinde bakıyorum.
- Eh ,aylardır beklediğimiz okula kabul edildik. Sevinmek bizim de hakkımız.
Babam sırtımı sıvazlayarak,
- Sana boşuna endişe ediyorsun. Senin gibi bir istekli varken başkasını almazlar demiştim.
Eh haklıydı. Okulun ana özelliklerinden biri oluşturulan ekiplerin zaman zaman bilinmeyen adalara göndererek oranın gizemini çözüyor ve tehlike arz eden durumları çok geç olmadan düzeltmeye çalışıyorlardı. Genellikle oranın sorunları bu dünyayı ilgilendirmezdi ama tehlikeli lordlardan geri dönüp de yıkım getirmek isterse orası hedef oluyor ve kapı aracılığıyla bizim dünyamıza saldırmaya çalışıyorlardı. Bütün bunları engelleyenler okulda eğitim almakta olan öğrenciler oluyordu. Sonuçta kimse zorla savaşmaz. Az bir istek lazım.
- Hmm . Çok lezzetli olmuş anne, eline sağlık. Ben gittim, diyerek anne ve babamla vedalaştım.
Bavulumu alıp şehir merkezindeki portala koştum. Onlarca insan seçilmişmiyim diye listeye bakıyordu. Cidden portal yarım saat sonra kapanacak ama onlar şimdi bakıyor. Bizim insanımız ne olacak .
  Herkesin arasından sıyrılıp portala ilerledim. Şaşkın bakışlar arasında portala ulaşacakken biri kolumu tutup beni çevirdi.
- Hey ahmak önce listeye bak . Adın yoksa kızarırsın.
Sesinde alay ve küçümseme vardı. Seçilmediğimden emin gibiydi . Ne yazık ki sakin kalabilen biri değildim. Ama bu sefer üstünlüğün bende kalması için sakin bir cevap verdim.
- Ben o listeye bakalı bir ay oluyor. Eğer portalın kapanmasına yarım saat kala bakıyorsan asıl ahmak sensin demektir.
Nutku tutulmuş gibiydi. Listeye bakmış olmamı beklemiyordu. Ama seçilmiş olmamımı daha da ihtimal dışı tutmuş olmalıydı. Elinden kurtulup portaldan geçtim.
Karşımda manzara resimlerini kıskandıracak güzellikte bir okul , deniz ve orman üçlemesi duruyordu. Sonra bavulu hatırlayıp geri döndüm. Beni hatırlayan biri unutmamış olacak ki bavulumu uzattı. Ona teşekkür edip geri dönmeye çalışırken bana öfkeli bir şekilde bakan bir çift göz gördüm . Baktığımda bunun beni portaldan uzak tutmaya çalışan çocuk olduğunu fark ettim. Ölmedim diye kızmışmıydı yoksa.
Onu umursamadan geçtim ve kendimi o güzel diyara bıraktım.
Okulun kapısı parlak metal rengiydi. Bina mavi , turuncu , gri ve beyaz renklerin karışımındandı. Bahçede bir sürü kişi vardı . Onların yanında da onlara yol gösteren rehberler.
Birisi koluma arkadan dokununca irkildim. Kim olduğuna bakınca bir rehber olduğunu farkettim.
- Merhaba.
- Merhaba , dedim. Şey odalar nerde biliyormusunuz.
- Gel odaya geçmeden önce alınacaklar var.
- Ben para getirmemiştim ki.
Gülümsedi :
- Okul karşılıyor . Ayrıca odada değilde grubunuza ait evde kalıyorsunuz. Hadi yürürken anlatayım .
Asma dallarının yağmurdan koruduğu köprüden geçtik. Öğrenciler meyve verdiği zaman mideye indirebiliyormuş.
- Şimdi alınacaklar listesini söyleyeyim. Öncelikle bir oda takımı, kitaplık, koltuk ...
- Şey onlar oda takımına dahil değilmiydi.
- Ha . Tabi unutmuşum açıklamayı. Yatak , çalışma ve banyo-tuvalet olarak üç tane oda olacak.
- Herneyse halı, banyo seti, ders kitapları, silahlar, deney kıyafeti, arena kıyafeti, görev giysileri, günlük giysiler ve eşyalar, defterler, kalemler gel çoook işimiz var. Ha bir de kişisel bakım. Şampuan vb. Hadi.
Gerçekten gezecek yerler boldu . İyi bir haber dolanmayı severim.
Oda takımları ilginçti, meyve şeklinde yataklar vardı . Ben çilekli olanı aldım. Çok güzel kokuyordu. Gardrobum tavandan yere uzanan dalların arasına koyulmuş yaprak ve üzüm şekilli camlardan oluşuyor . Askılıkları duvardan yatağıma parelel uzanan metal borular. Onların ucu da asma dallarıyla buluşuyor. Halım kırmızı ve tüğlü. Masam duvara monteli kırmızı yarım daire bir cam , sandalyede yeşil bir pofuduk minder.
Çalışma masam ortasında akvaryum bulunan bir daire. Kitaplığımsa ağaç.
Eh hayatın daha kötü davrandığı da oluyor deilmi.

Biraz fazla betimleme yaptımsa özür dilerim. Bu böyle birkaç bölüm devam edecek sonra olaylara geçicem. Umarım beğenirsiniz. Okuyanlar lütfen yorum yapsınlar. Kusurları ancak öğrenirsem düzeltebilirim.

KaybolmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin