Kim diye başımı kaldırıp etrafa baktığımda kanımın çekildiğini hissettim. O anda zaman kavramı benim için yok olmuştu. Kimdi bu? Tam o sırada dudaklarımdan tek bir kelime döküldü.
"Kimsin?"
Duru'nun Ağzından
Karşımdaki kızın sadece göz bebeklerinde kendimi görmüyordum. Karşımdaki kız benim kopyamdı. Ben Duru. Şu anda karşımdaki kızla aynı duyguları paylaştığıma eminim.
18 yaşındayım. İstanbul'un en iyi üniversitelerinden birini kazandım ama parasızlıktan gitmeyi düşünmüyorum. Küçükken yetimhaneye verilmişim. yani anlayacağınız evlatlığım. Ailem bana bakamamış. 1 yaşında yaşlı bir kadın beni alıp büyütmüş. Bu yaşıma kadar beni getiren oydu. Ama o da artık çok yaşlandı. Bu yüzden çok ilerlemiş durumda hastalıkları var. Ve benim daha ilaç alacak param bile yok. Ne yapacağımı, ne olucağını bile bilemiyorum diye düşünürken karşıma kopyam olan bir kız çıktı. Bu kız resmen benim ikizimdi.
Damla'nın Ağzından
"Kimsin?"
"Ben Duru asıl sen kimsin?" bir çırpıda deyiverdi karşımdaki kız.
"Ben Damla farkındaysan bana benziyorsun aslında benzemiyorsun benim kopyamsın. Saç rengimiz, göz rengimizin tonu, yüz şeklimiz, ten rengimiz, dudaklarımızın inceliği, burun şeklimiz sen benim resmen ikizimsin." dedim.
"Evet farkındayım ama benim kardeşim yok yani aslında var mı bilemiyorum. Ben evlatlığım Küçükken annem ölmüş babamda bana bakamamış, yetimhaneye vermiş. Yaşlı bir kadın beni 1 yaşımdayken yetimhaneden almış. Şu anda babaannemin yani beni alan kadının durumu çok kötü. Bir çok hastalığı var . Ve benim ilaç alacak param bile yok." dedi.
Yanımda oturan kızı dikkatlice dinledim.
"Hayatını anlatmak istersen dinlerim." dedi yanımdaki kız.
"Ben Damla. Benim hiç kardeşim olmamış. Küçüklüğümden beri ailem her istediğimi yaptı. Babam çok zengin bir iş adamıydı. Durumumuz fazlasıyla iyiydi. Ama bu aralar işleri çok iyi değil. Bu yüzden babam beni çok zengin bir adamla nişanlandırmak istiyor. Bugün yemeğe tanışmaya gidecektim ama gitmedim. Bu bankta otururken de sen geldin. İşte benim hayatım da böyle." dedim.
10 dakika boyunca konuşmadım. Duruda konuşmadı. O sırada aklıma bir şey geldi.
"Bak bana çok benziyorsun. Paraya ihtiyacın olduğunu söylüyorsun. Sana istediğin miktarda parayı veririm. Babaanneni en iyi hastanelerde iyileşmesini sağlarım. Fakat bir şartım var. Babamın beni evlendireceği kişiden beni soğutacaksın. Benim yerime o yemeğe gideceksin. Benim evimde kalacaksın. Yani kısacası benim yerime geçeceksin. Ben de sana paranı vereceğim. Her şey bu. Eğer kabul edersen senin kârına." dedim.
"Kabul ediyorum" dedi Duru hızlı ve soğukça.
"Peki. Şimdi seni evime götüreceğim. Ailemle konuş ve yemeğe gideceğini söyle. Yanlış yaptığını bir daha yapmayacağını falan söyle. Yemeğe gittiğinde sıradan davran." dedim.
Zaten köylü kızı her şekilde Enis bu fakirden soğur. Bir kaç günde bu kızdan da Enisten de kurtulmuş olurum. Eski hayatıma dönerim. diye düşünürken bizim evin önüne gelmiştik.
Kıza döndüm ve "Evim işte burası. Sakin ol. Odam 2. katta en son oda. Ailem aşağıda salondadır git konuş sonrada odama çık." dedim.
Tam inerken kıza dönüp "Telefon numaranı versen iyi olur." dedim.
telefonlarımızı birbirimize verdikten sonra kız arabadan indi. Artık sadece sabredecektim. Uzayı aradım. Ve bizim bara gitmeye karar verdim. Birkaç gün Uzayda kalacağımı Uzay'a haber verip bara gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSİN?
ChickLitzengin,güzel,şımarık,burnu havada bir genç kız. Hayatını eğlenmeye adamış,zengin ,yakışıklı,karanlığın en koyu tonu gibi gizemli bir kişilik. Bir de güzel,fakir,genç bir kız. Damla Kaplan genç,güzel,zengin,züppe bir kızdı. Hayatını yaşayan her ist...