DAĞINIK SAÇ

67 6 2
                                    

Gözlerimi açtığımda siyahın baskın olduğu bir odadaydım. Hemen ayağa kalktım. ne olmuştu dün? Allahtan kıyafetlerim üzerimdeydi. Kapıyı açıp salona geçtim,evin neredeyse her yeri siyahtı. Sevdim bunu. Oturma odası olduğunu düşündüğüm odaya doğru ilerledim. Kanepenin üzerinde yatan çocuğu gördüm. Taş çatlasa 20 yaşındaydı. Dikkat dağıtıcı saçları vardı. Gidip dürttüm.
"Heey kalksana!"
Gözlerini açıp karşısında beni gördüğünde kaşlarını çattı. Kanepeden kalktığında bana aldırmayarak yanımdan geçti. Mutfak olduğunu düşündüğüm yere gidip iki dakika sonra geri geldi.
"Evinede ben mi götüreyim?"
Tek kaşını kaldırarak sormuştu bu soruyu.
Sinirlenmiştim anladık evine aldın allah razı olsunda böyle kabalaşmaya ne gerek var senden öyle birşey isteyen mi oldu sanki? Uyandığım odaya gidip telefonumu aldım tam kapıdan çıkacakken kolumdan tutup kendine çevirdi beni. Kapıyla arasında kalmıştım,bende tek kaşımı kaldırarak baktım ne yapıyorsun dercesine.
"Fazla alıngansın"

"Fazla aptalsın"

"Fazla konuşuyorsun"

"Yeter bırak kolumu"

Kolundan sıyrıldım ve kapıyı çarpıp çıktım. Hala deminki olayın etkisindeydim. Sesi fazla güzeldi. Kusursuz bir suratı vardı. Bu düşünceleri bırakıp telefonuma baktım . Meriç aramıştı, hemde 32 kere. Çüş yani 32 cevapsız çağrı 2 yeni mesaj. Çağrıları atlayıp mesajlara girdim.

"Aç şu telefonu eğer açmazsan yarım saate ordayım!?"

"Peki. Geliyorum!"

Ne zaman attığın baktığımda bir saat önce olduğunu gördüm. Saat dokuz ben bu saatde allah bilir kaçıncı rüyamı görüyor olacaktım. Düşüncelerimden sıyrılıp etrafıma baktım eve fazla uzak değildi demek birbirimize yakın oturuyorduk.

Dün gece neler olduğunu deli gibi merak ediyordum. Onda değişik birşeyler vardı beni ona çeken birşeyler. Belkide beni ona çeken o uzun boyu,dağınık saçları,onunda tıpkı benim gibi ruhsuz olması. Onu bu hale getirenleri gerçekten merak ediyordum kim bilir neler yaşamıştı.

Ayağım takılıp yere düşünce ayrılabildim düşüncelerimden. Eve kadar gelmiştim ben onca yolu ismini dahi bilmediğim bir adamı düşünerek mi yürümüştüm var bunda bir işler.
Anahtarımı çıkartıp içeri girdiğimde meriç orada oturuyordu. Geldiğimi görünce yanıma geldi "Nerdesin sen melek?"
Onu hala sevmiyorum.
"Benim nerede olduğum seni ilgilendirmez şimdi gidebilirsin" kapıyı işaret etmiştim gitmesi için.
"Hayır hiç biryere gitmiyorum"
Gerçekten uğraşmak istemiyordum hele kafamda tonlarca yanıtsız soru varken.
"İyi sen bilirsin takıl kafana göre"

Mutfağa gidip iki tane bira aldım. Meriç beni izliyordu biliyordum ama umrumda değil, beni engellememesi için direk odama girip kapıyı kilitledim. Zeynebe artık eve kimseyi almaması konusunda uyaracaktım. Meriçin kapıyı yumruklamasına aldırmadan son ses müziğimi açtım ve içmeye başladım.
O adamı bana çeken şey neydi?
O adam kimdi?
Ve ben gencecik çocuğa neden adam diyordum?
Kafamda deli sorular.

Yarım saat sonra tam meriçin peşimi bıraktığımı düşünürken anahtar sesi geldi. Yok artık ya inanamıyorum. Sarhoş olduğumdan çift görüyorum sanırım iki tane kapı duruyor şuan karşımda tam ayağa kalkıyordum ki yataktaki şişeyi düşürdüm eğilip camları toplarkende elimi kestim. Tam o sırada kapı açıldı içeriye meriç girdi daha doğrusu meriçler malum çift görüyorum. Yanıma gelip "Bırak şunu " dedi elimdeki bira şişesini gösterip benim görmemle şişeleri. Şaşkın suratla meriçe baktım "Hangisini?" Sonrası benden kopan kahkaha tufanı. Deliriyor olabilirmiydim acaba yoksa sarhoşluğun etkisimi?

Sonunda şişeyi elimden bıraktım ve meriçe bakıp
"Uyumak istiyorum kendime geldikten sonra konuşuruz"
Şaşırmış olacakki iki kaşı havalanıp tekrar indi. "Pekala taş çatlasa iki saat sonra uyandırıyorum ve bir ağrı kesici içeceksin yatmadan malum kolay ayılmazsın sen" Söylediklerine göz devirip "Getir hadi" dedim. Meriç ağrı kesici ve suyu getirip bana uzatırken suratımdan birşeyler anlamaya çalışıyordu. Hapı alıp içtim sonra son bir kez meriçe baktım ve yatağa uzandım. Gözlerimi kapattığımda aşırı uykumun olduğunu farkettim çok erken kalkmıştım bugün. Erken kalktığımı düşünürken dağınık saç geldi aklıma ben bunları düşünürken meriç üzerimi örttü. Ben tanımadığım birini düşünüyordum ama üzerimi meriç örtüyordu. Kulağımda nefes hissettiğimde meriçin eğildiğinü anladım "Seni seviyorum Ruhsuz meleğim düzeleceksin söz veriyorum" sonrası kapanan göz kapaklarım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RUHSUZ MELEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin