Bu romanımda yoksul bi adamın zengin olma amacıyla bi is gezisine gitmesinden ibaret. Bu adam is gezisine giderken kaza olur ve aklından geçenler etrafında oluşur.
Şuan romanımda sadece iki bölüme yer verdim. Zamanla daha bölümler gelecektir.
Gizemle Gelen İş Gezisi
Bende herkes gibi olmak isterdim onlar gibi huzurlu onlar gibi mutlu şimdi tek yaptığım çalışmak çalışmak ve yine çalışmaktı.Aldığım maaşsa ailemi geçindirmiyordu.Bense onlara bakmaz zorunda idim. Babam ve annem hasta ağabeyim sakattı.Onlara bakmak zorundayıdım.Ama acil düzgün bir iş bulmazsam açlıktan hepimiz daha da hasta olacaktık.Bugünlerde kasabamızda bir iş hanı açılmıştı.Bu iş hanı gönüllü işçileri başka ülkeye getirip bir yılda zengin olmayı vaadediyordu.Içimden kendi kendime neden olmasın dedim ama bunu aileme nasıl açıklayacaktım, onlar bu halleriyle nasıl geçinecekti.Bu konuyu düşünmekten işime artık odaklanamıyordum.Patronum Behlul beni durmadan uyarıyordu.Bense ısrarla gitmeyi düşünüyordum.Akşam eve gidince neşeli ,huzurlu ,ailemi eğlendirmeye çalışan ben direk odama çekildim.Babam bendeki değişikliği anlamaya başlamıştı.Odama geldi ve bana ne olduğunu sordu bense onu geçiştirmek için bişey olmadığını söyledim.Babam inanmamıştı ama beni rahatsız etmekte istemediğinden ısrar etmedi.Başımı yastığa koyduğumda tek düşündüğüm şey gitmekti. Sabaha kadar uyku tutmadı.Artık düşünmekten gözlerimin altı şişmeye başlamıştı.Sonunda kararımı vermiştim gidecektim fakat ailem için bi çözüm yolu bulmak zorundaydım. Hemen bir çözüm aramaya başladım zaten fazla sürmeden çözümü bulmuştum da. Bir hizmetçi tutmaktı ama hizmetçiye verebilecek parayı nerden bulmalı. Artık düşünmekten başım ağrıyordu.Aradan bir kaç gün geçti ve ben bi yolunu bulmuştum patronumdan aylığımı erkenden alıp hizmetiçiyi tutacaktım ama bunu aileme diyemiyordum.Ben de hemen bi yol buldum.Bir not yazıp hizmetçi ile birlikte eve yollayacaktım ama bu sessizce olmalıydı bu yüzden sabahı bekledim...Sabahın erken saatlerinde kalktım hizmetçiye önceden haber vermiştim.Pencereden baktığım da uzun boylu,sarı saçlı, esmer bi kızın beklediğini gördüm.Bu hizmetçi Ayşe Hatun'idi hemen beklemesi için dur gibisinden işaret ettim.Sessizce merdivenlerden aşağıya indim,kapıyı açtım ve Ayşe Hatun karşımda duruyordu elimdeki notu eline tutuşturarak içeri gitmesini söyledim ve artık özgürdüm. Beni burda tutacak artık hiç bir engel yoktu. Is hanının yanına yaklaşınca içimi bir korku hissi ele geçirmişti. Ayaklarım sanki beni geri çekiyormuş gibiydi. Az gittikten sonra iş hanının yanında askerlik arkadaşım Ahmet'e rastladım. Bana nere gidiyorsun diye sordu.Bense ona iş hanının hazırladığı işten yararlanmak istediğimi söyledim. Şansım sanki geri dönüyordu Ahmet iş hanının müdürüymüş sağolsun beni geminin en iyi bölümüne parasız oturttu ve artık yolculuğa hazırdım....
---->