1 " Neyden bahsediyorsunuz siz! "

151 4 0
                                    

" günaydın teyzeee"

" günaydın bebeğim kahvaltı etmek ister misin "

" okulda atıştırırım birşeyler sen merak etme "

"tamam aşkım Cooper ın anahtarı masanın üstünde "

" teşekkürler teyze iyiki varsın "

" hey ve dikkatli kullan biliyorsun 8 de evde olmak zorundasın kural bu "

" biliyorum zaten pek gezmem okuldan sonra direk eve gelirim sen şirkette olacaksın herhalde "

" evet lucy ve yarın bir aylık iş toplantısı için las vegas a gitmem lazım unutma evde yanlız kalabilirmisin "

" ben hep yalnızdım teyze yani sorun yok sen keyfine bak eğlenmeyi unutma "
" onlar nasıl kelimeler lucy sen yalnız değildi.... "

" herneyse teyze ben geç kalıyorum kaçtım "

Arabama binip vites kolunu en sona alıp direksiyonu kırdım ve gazı fulleyerek okula sürmeye başladım.

Çok acizdim. Hayat yüzüme bir kere bile gülmemişti kısacası yine kahpeliğini yapmıştı. Öksüz, yetim bir kız çocuğuydum ben. Sanki elimden dondurmasını almışçasına ağlıyordum. Annem kim babam kim? Bilmiyordum ki. Ne garip ben onları hiç hatırlamıyordum beş yaşında teyzemle yaşamaya zorlandığım bir hayat vardı sadece elimde ama teyzem bir numaradır bir evlilik yapmasına rağmen ölmüş olan kızının yerine koyar hep beni. Aynı kızıymış gibi saçlarımı tarar aynı kızıymış gibi severdi beni zaten benden bıkmamasıda bir mucizeydi.

Ben lucy ariana. 17 yaşında öksüz bir kızım. Dış görünüşümden güçlü, soğuk ve kalpsiz bir olarak algıladım her defasında aslında içimde sevgiye, şevkate muhtaç küçük bir kız çocuğu yatıyordu.

Okula girdiğimde bambaşka bir sene olacağına söz vermiştim güler yüzlü bir ne kadar zor olabilir ki değil mi? Arabamı park ettiğimde hep takıldığım can dostum Taylor bana doğru koşup sım sıkı sarılmıştı. Bu kız ne ara bu kadar güçlendi!

" yaşamayı seviyorum taylor " benden hemen geri çekilmişti ve tatlı bir gülümsemeyle bana bakıyordu onun gülümsemesi beni de gülümsetmişti.

" seni çok özledim nabayım hey dur dur sen az önce gülümsedin mi bana mı öyle geldi " şaşkınca bana bakıyordu.

" bilmem gülümsedim mi? " evet gülğmsemiştim. Çok garip ben şuan Mutluydum.

" okula bir meteor gelmiş duydun mu tam bir kötü çocuk çok ateşli değil  mi? "
Neredeyse ağzının suları akacaktı. İğrenç. Ona yüzümü buruşturarak bakıyordum ve alnıma bir şaplak yemem bir oldu bu da neydi şimdi?

" alnını buruşturma kırışıklıklar olur yoksa sonra bana gelip 'Taylor yine ne oldu bunu nasıl kapatıcam ben şimdi ' deme sakın şimdiden uyarıyorum yardım falan etmem " ona öküzün trene baktığı gibi bakıyordum bu kızın harbi çenesi düşmüş tatil iyi gelmemiş galiba.

" demem merak etme ve şu kötü çocuktan bize ne sanki nüfusuna geçircen sanki hadi derse gidelim hee bu arada senin sevgilin yok muydu " evet ya sevgilisi yok muydu bunu niye sulanıp sulanıp duruyor tam bir sürtük.

" branden ile tatilde kavga edip ayrıldık aman boşver onu sen tatilde ne yaptın yeni birileri falan hıı " evet tam bir sürtük gibi konuşması vardı ama aslında masum bir kızdı bekareti olmayan masum bir kız branden ile cinsel ilişkiye girmişlerdi bile ben ise ilk öpücügümü vermiştim pek bir şey de kaybetmemiştim aslında.

Annemin küçükken tuttuğu günlükleri okurdum hep. Sonra bende tutmaya başlamıştım belki benimde günlüklerim okuyacak minik bir kızım olurdu. Hayalim buydu aslında mutlu bir aile kurmak.

Sınıfa girdiğimizde gözüme üstünde siyahtan başka bir renk olmayan bir çocuk takıldı. Yeni gelen kötü çocuk bu olmalıydı. Dış görünüşünden 'ben tehlikeliyim bana bulaşmayın s.s' diye haykırıyordu sanki. Taylor la sıralarımıza doğru yürüyorduk malesefki ayrı yerlerde oturuyorduk o jessica denen bir kızın yanında oturuyordu ben ise matt denen zengin züppenin yanında oturuyordum.

Yerime geçtiğimde giydiğim şorta lanet ettim. Kalçamı zor kapatan bir şorttu ve bana yiyecek gibi bakıyordu. Korkmadım da değil yani. O ' ben kötüyüm bana bulaşmayın ' görüntüsü veren kötü çocuğumuz arkada oturuyordu ve yanı boştu acaba yanına mı geçsem acaba.

Ne saçmalıyorum ben ya otur işte hiç birşey yapamaz değil mi?  Yavaşça yerime oturmuştum çantamı ise bacaklarımın üstüne koydum.

"günaydın lucy " yavaşça sağıma döndüm ve gülümsedim buna gülümsemek denirse.

" sanada matty " sırıtmıştım ona böyle denmesinden nefret ederdi ama sadece gözlerini kapatıp ufak bir kahkaha atmıştı.

" unutmayacaksın değil mi?  " ona saçmalama tabii unutmayacağım bakışı atarken cevap verdim.

" evet unutmayacağım " ben önüme dönmüştüm ama gözleri sanki beni soymaya çalışıyormuş gibiydi ayırmıyordu bacaklarımdan güçlü bir öksürme işitmiştik herkez öksürüğün sahibine odaklanmıştı. Hah bizim kötü çocuğumuz tabi içersen sigaraları böyle olur. Önüme döndüğümde bazıları yani kızlar yanına üşüşmştü yiyin çocuğu of bana ne ya yerlerse yesinler.

Ders en sonunda bitmişti ve matt le hiç muhatap olmamıştım gözleri ders boyu bacaklarımdaydı rahatsızlık belirtileri göstermiştim ama yine öküz gibi bakmıştı taylor la kafeteryaya inmiştik taylor kahve alırken ben boş bir masaya oturmuştum çaprazımda kötü çocuk ve arkadaşları oturuyordu ve gülüyorlardı ilk defa onu gülerken görmüştüm garip hissetmiştim gülerken kısılan gözleri bembeyaz dişleri hoş görünüyordu ve ilk defa tehlikeli değildi gözleri etrafı tararken gözlerimiz buluşmuştu bir kaç saniye bakışmıştık ve gülümsemesi gitmişti o an gözlerimi kaçırmıştım garipti.

Taylor kahve bardağını önüme koyarken arkasından branden yaklaşıyordu Buda kaşlarımın çatılmasına sebep olmuştu yanında matt te vardı. Taylor gözlerimi takıp ederek bıkkınca nefes verdi. Matt bana bakarak sırıtıyordu gözlerimi devirme isteği olmuştu ama son anda baz geçmiştim ona ifadesiz boş bir kağıt gibi bakıyordum.

" taylor konuşmamız lazım " taylor alay içeren bir şekilde sırıtıyordu.

" konuşacak birşey yok branden git buradan " ben ona sakın ol dergibi bakıyordum ama sinirlenmişe benziyordu.

" hadi ama tay konuşacak çok şeyler var mesela lucy bilmiyor hala değilmi " anlamayan gözlerle onlara bakıyordum taylor şok olmuştu sanki.

" branden git buradan lucy ı karıştırma! " bağırmıştı ve kafeteryadaki gözler bize çevrildi çıt çıkarmadan bizi dinliyorlardı ben ise şok olmuş gibi onları seyrediyordum.

" abartma dostum lucy ı bu işe karıştırma " bunu söyleyen matt olmuştu.

" hadi matt onumu koruyorsun sende ilin içindesin en çokta bu sürtük " artık tak etmişti neyden bahsediyorlardı.

" neyden bahsediyorsunuz siz bana biri açıklasın tay sakladığın şey ne " sonlara doğru sesim yükselmişti üçüne bana bakıyorlardı ama hiç bir şey demiyorlar dı.

Gerçekten neler oluyordu.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Yorum ve Vote yapmayı unutmayın lütfen
Sizi seviyorum ❤❤

Okuldaki Kötü ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin