-YAĞMUR- Saat çoktan gece yarısını geçmişti.Yağmur su içmeye kalkmıştı. Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Dışarıdan yine sesler geliyodu,yağmur artık korkmaya başlamıştı.Üç dört gündür aynı saatte garip sesler duyuyodu.Hatta bi gece annesini uyandırmıştı,annesi ise sokak köpekleri kavga ediyordur diye onu geçiştirmişti.Sesler gayet net duyuluyodu çünkü yağmurların evi müstakil kocaman bahçesi ve tarlası olan verandalı bir evdi .Babası şehrin stresinden bıktığı için şehrin dışında müstakil bir ev almıştı.Evin yanına buğday ekmişlerdi, ve kendilerine yetecek kadar meyve ve sebze bahçesi yapmışlardı.Bu kazı sesi gibiydi yağmura inanmıyolardı sürekli onu kedi -köpek kavga ediyodur bu saatte tarlada kim ne yapsın deyip geçiştiriyolardı ama artık yağmur kesin kararını vermişti yarın gece herkes uyuyunca dışarı çıkıp bakacaktı . Tabi ikizi suya haber vererek dışarı çıkacaktı, eğer 15 dakika içinde yağmur bahçeden gelmezse su ona bakmaya gidekcekti. Yağmur neyse dedi zaten 3-4 gündür aynı sesi duya duya alıştım su içip uyuyayım sabah okul beni bekler dedi suyunu içip yatağına girdi ve biraz huzurlu biraz tedirgin bir uykuya daldı. -TOPRAK- Her gece olduğu gibi toprak gece yarısı yine o tarladaydı ve babasının bu tarlaya ne gömdüğünü bulmaya çalışıyordu. Babasının gözünü para kör etmişti ,toprak babasının kendisine,kardeşlerine ve insanlara zarar vermesine izin vermeyecekti .5yıl önce bu kararı almıştı toprak , annesini uyuşturucu krizinin etkisiyle öldürdüğü zaman... Oysaki babası öğretmenken ne kadar mutlulardı, o zamanlar babası fizik öğretmeniydi , kimya ve biyoloji hakkındada birçok şeyi biliyodu.Toprak iki kardeşe sahipti. Toprağın kardeşleri ikizdi .Kız kardeşinin ismi elvindi bu ismi ona annesi vermişti, erkek kardeşinin ismi ise erimdi. onlar ve kardeşi gibi sevdiği ,koruduğu çocukluk arkadaşı arel, toprağın yaşama sebebiydi.Babası elvin ve erim büyüdükce eve para yetiştirememeye başladı.Zaten uyuşturucu işinede bu sebepten dolayı bi arkadaşıyla başlamışlardı.İlk başta pek beceremeselerde babası her ne kadar fizik öğretmeni olsada kimyadanda az çok anladığı için zamanla aşırı derecede kaliteli uyuşturucu üretmeye başlamışlardı.Topraklar artık parayı nerde harcasam diye düşünür hale gelmişti ama evde eskisi gibi huzur yoktu.Bir akşam yemeğinde toprağın babası yani pars toprağın meyve suyuna uyuşturucu karıştırdı ve buna bir hafta boyunca devam etti.Toprak artık bağımlı olmuştu.Pars ben iş görüşmesine gidiyorum diyerek elvin ve erimide alarak bi otele gitti aslında her şey planlıydı,evde sadece toprak ve annesi selin hanım kalmıştı, akşam yemeği vakti geliyordu ve toprak artık bi bağımlıydı akşam yemeğinde uyuşturucu almazsa büyük ihtimal kriz geçirirdi. Zaten kriz geçirdiğinde gözü hiç bir şey görmeyeceği için evdeki kişiye saldırcaktı ve evde sadece selin hanım vardı.Öylede oldu toprak kriz geçirdi ve selin hanıma saldırdı , onu bıçakladı ve selin hanım kan kaybından öldü.Toprağın hiçbir suçu yoktu, pars artık bir kişiye bağlı kalmak istemiyordu zaten uyuşturucu suçundan dolayı yeterince aranıyodu.Erim daha çok küçüktü bu işi ancak toprak yapabilirdi .Toprak annesine aşırı derecede bağlıydı , uyuşturucu aldığında ve krizi bitiğinde ise iş işten geçmiş oldu.Toprak kendini suçladı ,kahroldu,içini kinle doldurdu , annesi öldüğünden beri sürekli boks yapıyordu .Zamanı gelince babasını mahvedecekti.Polise gitse kendi suçu ortaya çıkardı,aynı zamanda babası onu uyuşturucu vermemekle tehdit ediyordu ve toprak krize girerse kendine zarar verebilirdi. Kendi ,kalbi çoktan mahvolmuştu ama annesinin intikamını almalıydı.Tedavi çok uzun sürerdi,bu yüzden en azından şimdilik babasına muhtaçtı ve babasının suçunu ispatlayıp polise kendi elleriyle teslim edecekti tabi ağzını yüzünü dağıttıktan sonra.Annesi öldüğünden beri babasını takip edip kanıt toplamaya çalışıyordu .Bir gece babasının adamlarından birinin müstakil bi evin tarlasında bir şeyler yaptıklarını gördü ama lanet olası trafik yüzünden başında yetişememişti. Toprak yaklaşık 3-4 gündür bu tarlayı kazıyodu .Adamları burda gördüğünde kazmaya başlayacaktı fakat o zamanlar tarlada buğday ekiliydi kazsa anlarlardı buğdaylar biçilmişti ,artık kazmaya başlamıştı. Her gece 3-4 arası buraya gelip tarlayı kazıyodu fakat çok ses çıkmasın diye yavaş kazdığı için yavaş ilerliyodu .Bide anlamasınlar diye kazdığı her yeri tekrar toprakla örtüyordu ve kazdığı yerlerede işaret koyuyordu. 1saat dolmuştu artık eve gitmeliydi .Arabasına bindi ve eve doğru yol aldı.