Evsiz Mi Kaldım

988 37 11
                                    

Kitabın kapağı için erikyiyenpanda ya çok teşekkür ederim gerçekten emeğine sağlık <3


Sabahın ilk ışıklarıyla yetimhaneden çıktıktan sonra yetimhane müdürünün bana ayarladığı geçici evde gözlerimi güçlükle araladım. Yetimhane müdürünün bana söylediğine göre bir arkadaşının eviymiş ve yaz tatili boyunca yokmuş. Bunun yanında bir de iş bulmuştu kadıncağız bana, boş zamanlarımda gidip Baran adında bir çocuğa özel ders veriyordum. Yazın bitmesine az kaldı kendime kalacak bir ev bulmam gerekliydi. Aklımdaki düşünceleri bir kenara bırakıp yataktan kalktım ve zaten yeterince az olan kıyafet çantama yöneldim. İnsanların beni güçsüz bir kız çocuğu olarak görmemesi için cicili bicili elbiseler yerine kıyafetlerimde hep siyah rengi tercih etmişimdir. Yine her zaman ki yaptığım şeyi yapıp siyah bir pantolon ve siyah önünde beyaz desenleri olan bir tişört giydim. Kahvaltı yapmak için mutfağa yöneldim ve dolabı açmamla bir adet içi boş rafları görmemle geri kapattım anlaşılan evde yine bir şey yoktu. Bu durumlarda genelde evde bir şey yemem çıkıp simit falan alır onu yerdim. Ayakkabılarımı giyip evden çıktım ve az ilerde mutlaka taze satılan simitçiye doğru yürümeye başladım. İçeri girip bir simit aldım ve çıktım. İnsanlarla konuşmayı sevmezdim çünkü onlardan korkardım hep. Bu yüzden kendime hırçın kötü kız imajı vermişimdir hep kimi zaman başaramasam da duygularımı saklamayı maskelerimi takardım biriyle konuşurken. Bir banka oturup simidimi yemeğe başladım. Bir miyavlama sesi ve ayağıma değen yumuşak şeyle bir çığlık attım. Küçük yaramaz bir kedi hayvanlara pek ilgim olmazdı ama ayağımın dibinde küçük yün yumağı gibi bir şey olursa bir de gözünün içine böyle masum bakarsa yardım ederdim eğildim ve ona bakmaya başladım. Elim de ki simide doğru bir daha miyavlayınca anladım ki bu küçük yumurcağın niyeti benim simidimi yemekti. Pek bilmezdim hayvanların ne yiyeceğini ama bir keresinde bir yerde okumuştum hayvanlara bilinçsizce verilen yiyecekler onları kör edebiliyormuş. Bu seferde oturduğum yerden kalktım ve az ilerde ki markete gidip küçük bir süt ve içine koyabileceğim bir de plastik tabak aldım. Marketten çıktım ve sütü tabağa boşalttım. E şimdi nerede bu kedi onun için ben o kadar şey yapayım o gitsin, sütü koyduğum kabı bankın altına koydum. Neyse ki sokakta kimse yoktu. Yaptığım iyiliklerin insanlar tarafından görülmesini istemezdim. Kolumdaki saate gözüm kayınca Baran'ın özel ders saatine az kaldığını fark ettim ve otobüs durağına koşmaya başladım. Neyse ki otobüse yetiştim. Parayı ödeyip boş olan tekli koltuklardan birine oturdum. İneceğim durağa gelince indim ve gideceğim eve doğru yürümeye başladım. Evin önüne gelince kapıyı Baran'ın ukala her fırsatta onu terslediğim ve laf soktuğum benden bir iki yaş büyük abisi Ozan açtı

- O o hoş geldin Selin cim geç içeri Baran'da seni bekliyordu. dedi

Hiç hoş bulmadım diye geveledim ağzımın içinde

- Efendim dedi yarım ağız gülümseyerek burada çalışmaya mecbur olmasam iki tane çakarım ağzına da dua etsin mecburum.

- Hoş buldum dedim bende biraz yüksek sesle bu çocuğu görünce çok gıcık oluyorum

-Ha tamam anladım dedi oda biraz daha bağırarak

Onu görmezden gelip Baran'ın yanına gittim bu çocuğu çok seviyorum tıpkı ikizim Selim'e benziyor daha doğrusu Kayıp İkizim onu o kadar çok aradım ki hiç bir şekilde hiç bir izini bulamadım hala izini sürüyorum ama elimde hiçbir ip ucu yok bildiğim tek şey ikimizinde bileğinde bir doğum lekesi olduğu düşüncelerimi bölen Baran sevinçle kucağıma atladı

- Selin abla geç geldin bende gelmeyeceksin zannettim dedi

- Geldim işte ablacım dedim bende Ozan Bey gitseniz de bizde derse başlasak artık Baran'ın dikkatini dağıtıyorsunuz diye devam ettim çocuk şöyle dikkatli dikkatli baktı mı sinir oluyorum ya.

-A tabi sert ve hırçın kız her hangi bir konuya takılırsanız ben yan odadayım çağırın deyip göz kırparak gitti.

Barana anlattığım eş sesli kelimelerden sonra bitmiş bir vaziyette diğer konuya geçtim o sırada çalan telefonum en büyük kurtarıcımdı aslında

-Alo diyerek açtım telefonu sonuçta tanımadığım bir numaraydı ve biraz heycanlanmıştım belki Selim'dir diye onun bir şey demesini bekledim

-Alo dedi karşıdaki ses benim Selin yetimhane müdürü Yeşim umarım kendine kalacak bir yer ayarlamışsındır canım çünkü arkadaşım iki güne kadar evine döneceğini söyledi dedi

bu da neydi şimdi evsiz mi kalmıştım ben

-Tabi Yeşim hanım iki güne kadar eşyalarımı toplayabilirim dedim bende... Ne diyebilirdim ki kadına bana yaptığı onca iyilikten sonra

-Peki tatlım bir ihtiyacın var mı dedi

-Hayır teşekkür ederim iyi günler dedim

-İyi günler tatlım deyip telefonun kapandığını belirten melodi duyuldu peki ne yapacaktım ben evsiz mi kaldım şimdi ben dedim kısık ,kimsenin duymadığını umduğum bir sesle ta ki arkamda duyduğum

-Burada kalabilirsin sesiyle ne yazık ki biri duymuştu ve bu duymasını istediği son kişi bile değildi...


Kayıp İkizim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin