Kahvaltı masasında, Nazlı, Savaş, Ali ve ben oturmuş kahvaltı ediyorduk. Diğerleri Haluk Abi'nin yazlık evine gitmişler idi. Biz gitmeyip evde kalmaya karar vermiştik.
"Selin Bugün alışverişe çıkacağım, sende gel. " dedi Nazlı.
Nazlı ya bakıp, kafamı salladım.
" Ali, eğer senin de bir işin yoksa gel beni yalnız bırakma. " diyen Savaş'a kayıyor gözlerim.
Mavi gözlerin bende olduğunu hissediyorum, ona bakmamak için adeta savaş mücadelesi veriyordum, şuan.
" Olur, benim de bugün işim yoktu zaten." diyor, Ali.
***
Masadan kalkıp "müsadenizle" deyip odama doğru yol aldım.
Odamın kapısını kapatacaktım ki güçlü bir el kapıyı kapatmamı engelleyip içeri girdi.
Mavi gözler,gözlerimi bulduğumda göz devirdim.
İçeri girdikten sonra kapıyı kilitleyip, yatağa oturdu.
"Niye geldin? " dedim en soğuk sesimle.
"Seni görmeye geldim."
"Al gördün işte, çıkarmısın şimdi? "
" Hayır, çıkmam. "
Yataktan kalkıp yanıma geldi.
"Neden böylesin bana karşı?" diye sordu.
"Nasılım? " dedim
"Mesafeli..." dedi.
Mesafeli imiş? Onu Didem ile yatmadan önce düşünecektin!
"İşim var, sonra konuşuruz" diyerek kapının kolunu çevirecektim ki kolumdan tutup, beni kendine yasladı.
"Bırak lütfen.. " dedim çaresizce.
" Bu kadar Yakınımda iken asla bırakmam. " dedi.
Belimdeki ellerini daha çok sardı. Başını omzuma gömerek nefes aldı.
" Bu taze gül kokun sadece ben koklamak istiyorum,dudaklarını sadece ben öpeyim istiyorum. " diye fısıldadı.
Söylediği her söz beni derinden etkilerken, belli etmedim.
Ellerimi göğsüne koyarak ittirmeye çalıştım. Ama güçlü vücudu buna izin vermedi.
"Özür dilerim, herşey için. Affet be güzelim. Yaptıklarımdan sonra çok pişman oldum." dedi çaresizce.
Ellerimi saçlarına götürdüm ve daha çok yasladım onu kendime.
Kulağına eğilip "Affettim." dedim.
Başını omuzundan kaldırarak yüzüme baktı.
Gözlerinde ışıltı yayılmıştı adeta. Mavinin en güzel tonu onun gözleri idi.
Bir an dudaklarımda bir baskı hissettim.
Şuan sıcak dudakları, dudaklarımın üstünde dans ediyordu. Dudaklarımı büyük bir açlık ile öperken, karşılık verdim.
Üst dudağımı emdikten sonra alt dudağıma sert bir şekilde emmeye başladı.
Bu işi ustaca yapıyordu.
Dudaklarımız ayrıldığında, nefes nefese kalmıştık.
"Dudaklarının tadını özlemişim" diyor, kesik kesik konuşarak.
Bu sözü gülümsetmeme sebep oluyor.
İlk öpüşmemiz 2 hafta önce sahilde olmuştu.
Didem ile yattığını öğrendiğimde, sahilde kavga etmiştik.
Kavgayı sonlandırmak istiyordu ama ben sürekli konuşuyordum.
O da benim susmam için öpmüştü.
O kavgadan sonra ilk konuşmamız bugün oldu.
"Artık hazırlanmam lazım, arıza bağıracak yoksa. " dedim.
Kafasını sallayarak dudağımın kenarına öpücük kondurup yüzüme baktı.
Gözleri dudaklarıma kayınca gülümsedi.
" Ne oldu, niye gülüyorsun? " diye sordum.
" Rujun dağılmış "
Islak mendili masamdan alıp, paketinin içinden bir tane çıkarıp mendili dudaklarıma götürdüm.
Tam silecekken Ali elimi tuttu. Elimden ıslak mendili alarak dudağımı o silmeye başladı.
Sildikten sonra " Aşağıda bekliyorum " dedi ve odamdan çıktı.
Arkasından "Maviş" diyemeden edememedim.
Selamlar:) Hikayemi sildim bu Hikayemi beğenirsiniz umarım. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz.
İyi Okumalar
Twitter :BestErcel