Kıyafetlerinden hayli varlıklı bir aileden geldiği belli küçük kız, avucundaki para destesini sımsıkı tutarak rafları inceliyordu. Burası kentin en büyük oyuncak mağazasıydı. Aranan her şeyin bulunduğu, bitmez tükenmez raf koridorlarının bulunduğu mağazalardan biri.
Rafların arasında öylece gezinirken, reyonların birinde kalakaldı. Muhteşem bir bebekti bu. Babasına döndü, bebeği işaret etti.
"Avucumdaki para yeter mi ?"Babası başı ile 'evet' dercesine olumlu bir hareket yaptı. Bebeği kucaklayıp,kasaya dogru yürüdü. Tam bu sırada tıpkı kendisi gibi, babası ile alışverişe çıkmış küçük çocuk gördü.
Çocuğun elinde birkaç dolar vardı.Raftaki oyuncaklardan birinin önünde durdu.
"İşte istediğim bu baba!" diye çığlık attı, avucunu gösterdi.
"Yeter mi ?"Babasının gözleri önüne doğru eğilirken,başı 'yetmez' işareti verdi.Çocuk oyuncağı rafa koydu. Babasının elini tuttu ve boyama kitaplarının yanına giderek bir tane kitap aldı.
Küçük kız ise bu olanlara çok üzüldü.Bebeği satın aldı ve kasiyerin kulağına bir şeyler fısıldadı.
Az sonra diğer çocuk ile babası ellerinde boyama kitabı ile kasaya geldiler. Kasiyer:
"Kutlarım sizi, bugün bininci müşteri olarak bir armağan kazandınız dedi."
Bebeği kıza uzattı. Çocuk ise çik sevindi ve babası ile dükkandan ayrıldılar.
İçeride kalan baba kızına
"Ne kadar cömertsin kızım, sana bunu yapma kararını verdiren ne?" dedi.
"Baba, annemle birlikte bana bu parayı verdikten sonra, 'Seni en çok mutlu edecek şeyi al,' demediniz mi?"
"Tabii öyle dedik, tatlım!"
"Bende aynen öyle yaptım baba. Şuan ne kadar mutlu olduğumu biliyor musun ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Kokulu Hikayeler
FantasySevmeden bir şeyler verebilirsiniz, ama bir şeyler vermeden sevemezsiniz...