Dört saatlik yolculuk bizi bekliyordu. Ben onu bekliyor muydum? Hiç sanmıyorum.
Yanımda oturuyordu. Kocaman kulaklık takmıştı. Yani şimdi ne desem beni duymayacaktı değil mi?
"Öküz. Salak ya, ne olacak? Hayvan bir kere." Dediklerimin ardından yan gözle ona baktım. Kulaklıkları boynuna takmış ve sırıtıyordu.
Bense hemen kafamı çevirdim
Ve hemen uçakdaki dergilerden birini alıp okumaya başladım.O ise hala sırıtarak bana bakıyordu. Ve benim sinirimi bozuyordu.
Ama çok yakışıklıydı...
Ona bakerken içimde kelebekler
Uçuyordu ama hala benim sinirimi bozuyordu.
Ve ben
Hey bana bakmayı kes diye bağırdım hışımla.Oda bana
Sana baktımı nerden biliyorsun berki dışarıya bakıyorum. Diye bağırdı.Kulaklığını takıp müzik dinlemeye başladı. Bense anneme baktım annem çoktan uyumuştu can sıkıntısından ölebilirim.