İLK BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIMM.
Merhabalar ben üşengeçliğiyle ün salmış Büşra. Şimdi neden ün salmış felan derseniz etrafımdakilerin hepsi ne kadar üşengeç ve vurdumduymaz olduğumu bilir.
Kimi bana boş insan der, kimi bu dünyada ne işin var der, neden doğdun, amaçsız vesaire vesaire. Tabiiki de bunların hiçbirini takmıyorum.
Hiçbiri umrumda diğil. Arkamdan atıp tutan insanlara alışkınım ben. Bu durum yürümeye ve konuşmaya başladığım zamanlardan beri böyle.
Yani anlıycağınız genetik bişiy, doğuştan. Yani sonradan olmadım. Hani olur ya küçükken yaşadığı travmalardan sonra felan olur kimisinde bişiyler.
Bana olmadı işte o. Muhtemelen küçükken de öyle bişiy yaşasaydım gene takmazdım. İşte böyle saçma bir insanım.
Bana verilen işleri ne yapar eder mutlaka birine yaptırırım. Ya da hiç yapmam. Çok pis inatçıyımdır. Tabii bazen istisnalar oluyo. Hiç yapmıyorum diğil.
İnsanların üzerimde bıraktığı etkiye de bağlı mesela bu. Yani şimdi hep benim suyuma gidilse ben onları dinler miyim? Tabii ki hayır.
Bu yüzden çoğu kişi beni dizginleyemez. Bu dediklerimin yanında fazlasıyla da asi bir evlatım. Sanırım bu yüzden artık annemler de bana söz geçiremediklerinden üniversite için dayımın yanına gönderiyor.
Dayımın çok bilinmese de yeteri kadar zengin olduğunu biliyorum. Ayrıca otoriter bir insandır. Bu yüzden onu diğerlerine göre biraz daha fazla dinlediğim doğrudur.
Sakın korkuyorum diye düşünmeyin. Bu biraz farklı bir konu. Bana bakan insan ne kadar otoriter biri olursa ona o kadar saygı duyar ve dediğini yaparım.
Yani dayım bu dünyada tanıdığım beni az da olsa tek dizginleyebilen insan diyebiliriz. Size böyle dedim diye dayımı çok sert biri sanmayın sakın.
Sadece gerektiği yerde sert olan bir insan. Diğer türlü yeteri kadar güler yüzlüdür. Dayım evli ve ikiz kız çocukları var ve benden küçükler. İsimleri de Seda ve Sema.
Dayım İstanbul'da oturuyor. Benim evimse Kırşehir'de. Derslerim anormal bir biçimde iyi olduğu için İstanbul'da bir üniversiteye girebiliyorum.
Yarın İstanbul'a gidiyorum. Bir ay sonra da okullar açılıyor. Erkenden gitmemin sebei sözde İstanbulu iyi tanımam.
Ama bence annemler beni başlarından bi an önce savmak için erken gönderiyor. Onlara da kızamıyorum. Haklılar.
Ben de olsam aynını yapardım. Neyse yarın için valizimi hazırlamam için annem odama geldi.
"Hadı kızım daha valizini hazırlamadın mı?"
"Çok uzun iş anne yaa ben gittikten sonra kargoyla gönderseniz olmuyo mu?"
Annemin sesli bir biçmde nefes aldığını duymam beni gülümsetmişti. Tabii biliyo benim hazırlamıycağımı.
"Kızım sen kime çektin? Neden böyle bi insan oldun? Nerde yanlış yaptık biz?"
"Malzemeden çalmışşısız siz anne. Kaçak inşaat böyle oluyo aklınızda bulunsun."
"Saçma sapan konuşmayı kes de valizini hazırlayalım hadi."
"Sen hazırlasan ? Hem ben neleri almam gerektiğini felan bilmem ki."
"Tamam baş belası tamam. Zaten yarın gidiyosun. Bu son."
"Bu kadar sevinceğinizi bilseydim daha önceden giderdim."
Bu lafımdan sonra annemin ürkünç bakışlarına maruz kalmıştım. Yattığım yerden doğrulup banyoya gittim bütün kremlerimi ve bana ait olan malzemeleri alıp tekrar odama döndüm.
Noralde yardım pek etmezdim ama malum yarın gidiyorum. Son kıyağım olsun. Koca valizi tıka basa doldurduktan sonra acıktığımı hissettim.
Aşağı inip bir pudink alıp tekrar odama gittim. Bu arada evimiz iki katlı bahçeli normal müstakil bir evdi.
Tek çocuk olduğum için ben gidince ev sessizliğe maruz kalıcaktı. Aman ne hüzünlü.
Odama girdiğimde annem yoktu. Ben de laptopu açıp yeni başladığım bir kore dizisi açıp izlemeye başladım.
Bu hayatta sevdiğim sayılı şeylerdendi kore. Yaklaşık beş saattir izlediğim dizinin bir sonraki bölümünü açmadan saate baktım.
Saat onikiyi gösteriyordu. Normalde pek uyumazdım ama malum yarın yolcuyuz. Hiçbişiy düşünmemeye çalışarak gözlerimi kapattım.
Sabah olduğunda annemin bağırışıyla uyandım.
"Büşra kalk artık uçağa geç kalıcaksın."
Üstümdeki örtüye biraz daha sarılarak homurdandım. Annem bir kez daha bağırınca
" Büşra kime diyorum."
"Ne diyon anne yaa"
"Kalk hadi uçağa yetişiceksin daha."
"Anne uçak ikide kakmıycak mı yaa"
"Saat bir"
"Hadi yaa o kadar olmuş mu?"
" Kak hadi."
"Tamam tamam."
Yatağımdan zor da olsa ayrılıp lavaboya doğru sürünerek gittim. Soğuk suyla yüzümü yıkayıp tekrar odama döndüm.
Dünden annemin hazırladığı kıyafetleri giyip aşağı indim. Saçlarımı taramaya üşenip bir at kuyruğu yaptım. Vayy bee yirmi dakkada anca hazırlanmışım. Bana on dakka gibi gelmişti halbuki.
Annemin alel acele önüme koyduğu tostu mideme indirdiğimde uçağın kalkmasına onbeş dakika olduğunu görmüştüm.
Babam da nihayet görünüre girmişti. Valizimi alıp arabaya doğru götürürken annem de beni çekiştiriyordu.
Nihayet arabaya bindiğimizde babam gaza basmış ve on dakkada hava alanına gelmiştik. İşte bizim aile böyleydi.
Gidiceğimiz yerlere hep bikaç dakka önce yetişirdik. Bunlar hep benim uyuşukluğum yüzündendi elbette.
Ben böyle olunca annemler de ekstra hızlı olmayı öğrenmiş ve beni de hep idare etmişlerdi. Acele olarak annemlerle vedalaşıp uçağa bindim.
Arkadaşlarımın hiçbirine haber vermemiştim. Varınca ararım diyerek telefonumu uçak moduna aldım. Uçaktayız sonuçta.
Ben tabiiki de cam kenarındaydım. Koltuklar üçlüydü. Yanımda hareketlenme olunca kafamı çevirdim ve bir adet sırıtan meteor gördüm. Şansa bak.
Hala suratına aval aval baktığımı hatırlayıp ben de ona tebessüm ettim. Bi anda elini uzatıp
"Ömer"
"Büşra"
Diyerek elini tuttum. Hemen yanlış anlamayın. Tokalaştık heralde.
"Memnun oldum"
"Sanırım ben de"
Ufak konuşmamızın ardından Ömer'in yanına yaşlı bir teyze oturmasından dolayı sustuk. Kulaklığımı çıkarıp taktım.
Tam Pink-Fucikng Perfect dinlerken kulaklığın teki kulağımdan çekilmişti. Noolduğunu anlamak için yanıma döndüğümde Ömer
"Kulaklığımı unutmuşum. Benimle paylaşır mısın?"
Sanırım bir sorun çıkmaz diye düşünürken
"Benim kulaklığım ,benim şarkılarım , benim kurallarım işine gelirse."
"Gelir. Teşekkürler"
Kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra şarkıya ağız haraketlerimle eşlik etmeye başladım. Bir süre sonra gözlerimin ağırlaşmasıyla uykuya yaniden kendimi bıraktım.
�(4�e�<�
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAKMA PSİKOPAT
RomanceYetimhaneden evlat edinilmiş ve zorla mafya işlerine sokulmuş bir çocuk. Gerektiği yerde kurnaz olan ama çoğu zaman hayatı tınlamayan bir kız. Çocuk kendini kandırıp mafya olduğunu kabul edicek ve bir psikopata dönüşücek mi ? Yoksa kıza aldanıp onu...