2. Bölüm

17 0 0
                                    

-Güneş. Saat 6:30 oldu kalk artıkk!!!!
Yatakta yuvarlanarak indim. Bir süre halının desenleriyle her zamanki bakışmamı ve konuşmamı yaptıktan sonra kalktım.
Saat daha 6:10 mu ??!!!
Kalkmam için her sabah aynı yalanı söylemekten sıkılmıyor bu kadı yahu.
Uyandım malesef. Formalarımı giyindikten sonra banyoya ilerledim.
İhtiyaçlarımı halkettikten  sonra aynada biraz kendime baktım.
Uyanınca yüzüm şiştiği için tam bir maymuna benziyorum. Normalde de çok güzel değilimdir çok da güzel değilimdir. Ne düşmanım var ne çok yakın arkadaşım. Ne çok aptalım ne einstein. Ne zenginim ne de fakir. Yani ben olmasam da bir eksiklik olmazmış kimsenin hayatında önemli birisi değilim. Yalnızımdır kendi kendine büyümüş biri olarak umursamazımdır ama bir o kadar da umursarım. Hiçbir şeyi takmıyor gibi görünsem de aslında umursarım.
Kapının öküz gibi tekmelenmesiyle aynadan gözlerimi çektim.
-Güneş çık lan artık gerizekalı.
+Tamam Deniz çıkıyorum.
O öküz kardeşim olan beyinsizdir. Kendisi diye demiyorum gerçekten bir zekası yok. Beyincikle yaşıyor.
Kapıyı açtığımda tekmesi bacağıma geldi.
Ateş saçan gözlerle bir bakış attığımda. Korkarak odaya kaçmaya başladı.
Arkasından koştururken. Suratıma kapıyı kapattı. Tabi bir yandan da feryatlar koparıyor. Zevzek herif ya!!
- Anne Güneş beni öldürecek çabuk koşş!!
Klişe bir hikayede olduğu gibi annem geldi ve BİRİCİK!!! Oğlunu kurtardı ve suçlu herzamanki gibi kim tabikide bildiniz BEN!!
Sinirlerimi bozuyorlar.
Servis saati yaklaştığı için evden çıktım. Aşşağı kapıda beklemeye başladım.

Yaklaşık20 dakka sonra :
Tanrım siz olsanız siz de delirirdiniz. 20 dakika geç kaldım resmen dersleri kaçırdım.
Yakınmaktan vazgeçip yürümeye karar verdim.
Hava biraz karanlık güneş yok ama siyah da değil. Kapalı. Yağmur yağacak sanırsam. Yağmuru severim. Duş almayı da, yüzmeyi de  yüzümün suya karıştığı şeyler yapmayı severim ağladığınız da belli olmaz çünkü. Kimseye hesap vermek zorunda değilsindir ya da kimse azarlamaz seni neden ağlıyorsun diye.
Tellerin sesiyle irkildim bu mesaj sesim. Biraz ilginç biri olduğumdan bahsetmiş miydim? 😅😅
Zil sesim de bilim kurgu uğultulu bişeyler evet. Herneyse en iyisi mesaja bakmak.
Birisi fotoğraf atmış sanırım. Paketimden açıp açmamal arasında kaldım tabiki de öğrenciyim ve internetim kısıtlı.
Mesajı açmaya karar verdim.
Gördüğüm fotoğrafla biran durdum. Daha sonra yoluma devam ettim. Çok da umursamam bu tarz durumları. Birçok kızın psikolejidi bozulur belki. Ayılıp bayılırlar  ya da stresten bağışıklığı falan çöker ama ben umursamam.
Fotoğrafa gelirsek fotoğrafta babamın başka bir kadınla resmi vardı. "UYGUNSUZ" bir resmi.
Telefonu kapatıp cebime koydum.
Yerdeki  taş çigilerine değmeden yürümeye çalışıyorum herzamanki eğlencelerimden biridir. Önüme bakmadığımdan. Birisine çarptım.
Çantam zaten emanet gibi durduğundan. Hemen yere düşüverdi.
Çantayı umursamadan kafamı kaldırdım.
Töbe bismillahirahmininrahim. Mübarek. Allahım korusun yarabbim.
Asi siyahla birleşmiş mavi gözler.
Beyaz tene sayip siyah giyimli asil adam. Uçuk bir tarzı olan gerçekten karizmatik ve yakışıklı birisi tüm heybetiyle karşımdaydı.
Konuşmak istemiştim ancak dilimin tutulduğunu hissettim. Dilim uyuşmuştu. Sadece birkaç saniye belki ama bana birkaç sene gibi gelen o saniyeler hızla akıp giderken ayağa kalkma gücü buldum kendimde. Belki biraz abartıyorum fakat tabir-i cayiz ise bu adam bir yünan tanrısı. Antik yünandan günümüze kalan belki de türünün tek örneği.
Yüce Tanrım. Gerçekten dıştan bile belli egosuyla küçük dağları ben yarattım diyen yünan tanrısı.
Fakat daha  çok siyahla bürünmüş bedeni. Karanlık tanrısı olan Eresbos'a benziyor.
- Önüne bak.
+ Pardon da bana çarpan sensin.
- telefonunla oynamayıp önüme baksaydın bana çarpmazdın ufaklık.
Sensin ufaklık sanki kendisi çok büyük en fazla 1-2 yaş büyüktür benden.
+ Bana ufaklık demen için benden büyük olman gerekir.
- 20 yaşındayım ufaklık.
3 yaş büyükmüş. Çok da fark yokmuş.
+ İyi. Dedim
Yanından bir hışımla geçip okula doğru yürümeye devam ettim.
Ama garip bir his vardı sanki... Sanki ben takip ediliyordum.
Çok polisiye ve korku filmi izlemiş olmamdandır belki ani bir baskın yapar gibi arkamı döndüm.
Bir baktım ki az önceki  yünan tanrısı.
Eresbos.
Beni takip ettiğini zannetmiyorum. Neden öyle birisi beni takip etsin ki.
Biraz daha ilerledikten sonra içimdeki his kaybolmayınca tekrar arkama ani bir baskınla dönüş yaptım.
+ Sen beni mi takip ediyorsun Eresbos ?
- Seni neden takip ediyim ayrıca iltifatını sevdim beni yünan tanrısı olarak görmen güzel. Bu vücutla tabikide yünan tanrılarına benziyorum.
Sanarsınız küçük dağları bu yarattı. Bir insanın burnu bu kaf dağında olmaz ki canım.
Umursamayıp önüme baktım. Okula yaklaşmıştım zaten şuan teneffüs olmalı ilk ders çoktan bitmiştir. Okul kapısından girdim. Okul binasına doğru ilerlerdim ilk ders müzikmiş o yüzden herkes dışarda sınıf boştur diye direk sınıfa daldım.
Falat bu bugün hatta bu son 2 saat içerisinde gördüm 3. Şaşırtıcı manzaraydı. Tanrım inanmıyorum bir insan ancak bu kadar şanssız olabilirdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 12, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Heskesten saklananlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin