Bölüm 5

10 3 0
                                    

Balın...

Sabahın ilk ışıklarıyla kirpiklerimi kırpıştırarak gözlerimi  açtığımda ilk gördüğüm Savaş oldu. Kollarını belime, ayaklarını ayaklarımın arasından geçirip beni adeta bir sarmaşık gibi sarmalamıştı. Dirseğimin üzerinde Savaş'a biraz daha dönerek onun erkeksi müthiş keskin yüz hatlarını incelmeye başladım... Kirpikleri çoğu insana göre baya uzundu. Dudakları biçimli ve dolgundu saçları tedaviden dolayı dökülmeye başlamış olmasına rağmen yakışıklılığından hiçbir şey kaybetmiyordu. Dudaklarına minicik bir öpücük kondurmak için eğildim ama Savaş öpüşüme derin bir karşılık verdi. Gözlerini aralıklayıp benim gözlerime kenetleti onunla bir ömür boyu bu yatakta olabilirdim... Ama hastaneye gitmemiz gerekiyordu. Savaş baş parmağıyla yüzüme daireler çizerken diğer eliyle bel oyuntumu okşuyordu. "Bir ömür boyu bu yatakta kalabilirim" dedi. " Hislerimiz karşılıklı" dedim. Ve ekledim "Hastaneye gitmeliyiz" dediğim zaman. Savaş homurdanarak doğruldu ve yataktan kalktı. Bende saten çarşafa sarılıp kalktım bu kattaki diğer banyoyu kullanacaktım, tam kapıdan çıkacaktım ki Savaş " birlikte banyo yapmak istiyorum" dedi. Bana yaklaşıp saten çarşafı tutan ellerimi tuttu ve çarşaf özgürlüğüne kavuşup ayak ucuma düştü. O sırada gözüm yatağa kaydı ve dün geceden kalma kan lekesi beyaz örtünün üzerinde" ben buradayım" diye bağırıyordu. Bunu Ali beyin görmesini istemezdim.. Saten çarşafı toplamak için yatağa yöneldim ve çarşafı toplamaya başladım. Ensemde bir sıcaklık hissedince içim ürperdi. Savaş arkadan belime sarılıp başını omuz ve boyun girintimin arasına yerleştirip. Kulağıma "teşekkür ederim" dedi. Yüzümde masum bir gülümseme oluştuğuna kalıbımı basabilirdim. Her zaman evlenmeden kimseyle olmam düşüncesini savunmuştum. Malum evlilik dışı bir çocuk olduğum için yurda bırakıldığım olanaklar arasında sayılabilirdi. Bu adam benim aklımı başımdan almıştı.. Ve onun olmuştum. Başımı çevirip Savaş'a gözlerinin içine bakarak "seni seviyorum" dedim. Bakışları değişti şuan ne düşündüğünü anlayamıyordum. Vücudu kaskatı kesildi. Göz temasını hiç bozamadan beni sevemezsin , sevmemelisin ve sakın aşık olmaya kalkma diye haykırdı. Neden böyle bir tepki vermişti ki. Gözlerim şimdiden yanmaya başlamıştı. Gözyaşlarımı onun yanında serbest bırakıp küçük düşmeyecektim. Kendi odamda olmama rağmen yerdeki çarşafı hışımla kapıp üzerime sardım ve kapıdan çıkıp banyoya ilerledim. Odadan çıkarken son gördüğüm şey homurtulu bir şekilde ellerini saçlarını arasında geçiren Savaş oldu. Sıcak su rahatlamamı sağlamıştı. Odama gittiğimde savaş yoktu üzerimi giydiğim gibi merdivenlere yöneldim aşağıda Ali Bey ile birlikte Savaş 'ı bekledik o gelince hastaneye gittik. İkimizde birbirimizin yüzüne bakmıyorduk ne ironi ama.

Savaş....

Balın ile şuan kanlı bıçaklı düşman gibi duruyorduk. Ali' nin bile dikkatini çekmişti ikimize de tuhaf bakıyordu. Neyse ki doktorumun yanına girmiştim Balın ve Ali bekleme salonunda bekliyorlardı. Doktorum uzun zamandır bana yurtdışındaki çok iyi bir hastaneyle ilgi bilgiler verip tedavime orada devam etmem gerektiği konusunda beni ikna etmeye çalışıyordu. Hastaneden çıktığımız da kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Vücudum sanki yaşam enerjim çekilmiş gibi halsizdi, bulantı hat safaya çıkmıştı eve geldiğimiz gibi Ali odama çıkmama yardım etmişti. Balın kapımın önünde bekliyordu sabah ki öfken yüzünden odama giremiyordu. Ama kapıda durduğuna adımın Savaş olduğuna kadar emindim... Bulantı artık dayanılacak gibi değildi banyoya girip kapıyı kilitledim ve istifra ederek içimi dökmeye başladım resmen.

Balın...

Hastaneden geldiği gibi odasına gitmişti. Sabah ki tavrı ve onu öyle görmemi istemediğini bildiğim için kapısın önünde duruyordum. Kendini çok çaresiz ve acınası hissediyordu. Ancak benim ona aşık olduğumu ve aşık olduğum erkeğin yanında olmak istediğimi anlamıyordu. Bana sakın aşık olma demişti daha doğrusu bağırmıştı. Ama çok geç kaldı ben ona aşık oldum hem de sırılsıklam.

Sadece Savaş ve ben olmak yani biz olmak istiyordum. Ölse bile benim olarak benim yanımda olmasını istiyordum , onun da bana aşık olarak. Yüksek sesli öğürtüler gelmeye başlayınca kapıyı açıp odaya daldım elimi kaldırıp banyo kapısının kolunun üzerine getirdim ama kapıyı kilitlemişti. " Savaş kapıyı açar mısın?" dedim. " Lütfen , lütfen , lütfen yanında olmak istiyorum yanında olmama izin ver" dedim. Gözlerimin yaşlar gelmeye başladığını ayaklarımın titremesine dayanamayıp yere oturup sırtımı kapıya yaslayıncaya kadar fark etmemiştim. Sesim titrek ve ağladığım için birazda boğuk çıkıyordu. Neden yanında olmama izin vermiyorsun? Ben senden tiksinemem ki Savaş. Beni kendinden uzaklaştırarak daha çok üzüyorsun. Beni yanına al. Benim sensizliğe değil sana ihtiyacım var...

Savaş...

Ona aşık olmuştum beni on beş yaşında bir ergene çevirmişti resmen. Ona aşık olup da kendini uzak tutmaya çalışmanın ne demek olduğunu bilmiyordu ki. Doktorun şu yurt dışındaki hastanede tedavi olmam konusundaki söyledikleri geldi aklıma. İlerleyip kapının arkasına oturdum başımı kapıya yasladım. Balın'ın içini çekerek ağlayışını duymak beni bitiriyordu o her zaman mutlu ve huzurlu olmalıydı ama ben üzmenin bir yolunu buluyordum işte. Kendimi biraz toparlayınca anahtara uzanıp kilidi açtım kapının açılması için yana kayıp Balın' ın gelmesini bekledim. Balın hemen kapıyı aralıklayarak içeri girdi. Bana yaklaşıp bir anda kucağıma oturdu ve sıkı sıkı sarılmaya başladı sanki beni içine sokacakmış gibi. Bende ellerimi kaldırıp Balın' a sarıldım hiç konuşmadan saatlerce öylece sarılıp birbirimiz için atan kalplerimizin sesini dinledik....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 12, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ateş BöcekleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin